Keskin nedir, Keskin ne demek
Keskin; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat, özel olarak kullanılır.
- Çok kesici, iyi kesen.
- Tiz (ses).
- Kırıkkale iline bağlı ilçelerden biri.
- Hassas.
- Kıvrak.
- Zampara.
- Etkili, sert.
- Kırıcı, incitici
- Dikkatli.
"Keskin" ile ilgili cümle örnekleri
- "Sonunda keskin bir taşı testere gibi kullanarak ipi incelte incelte kopardı." - H. R. Gürpınar
- "Bu çeneyle atbaşı giden keskin bir zekâsı var." - C. S. Tarancı
- "Bir kadın sesiydi bu. İnce ve keskin, dikkati hemen kapan ve bırakmayan bir ses." - P. Safa
- "En yakın dostlarının bile kusurlarını keskin bir dille yüzlerine vururmuş." - H. Taner
- "Masanın başında, güneşten yanmış yüzü, sert ve derin çizgilerle dolu, keskin bakışlı, kıranta bir adam oturuyor." - E. M. Karakurt
Yerel Türkçe anlamı:
Azgın.
Keskin isminin anlamı, Keskin ne demek:
Erkek ismi olarak; Etkili, sert. Görevini iyi yapan. Azgın.
Fransızca'da Keskin ne demek?:
acéré, ée, tranchant, aigu, ë, vif, vive, acuité
Gezilecek görülecek bir yer, şehir olarak tanımı:
Eskişehir ilinde, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Şanlıurfa ilinde, Yardımcı bucağına bağlı bir yer. Bilecik ili, Gölpazarı ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.
Keskin hakkında bilgiler
Keskin, Kırıkkale ilinin bir ilçesidir. Daha önce Ankara iline bağlı olan Keskin, Makina Kimya Endüstrisi Fabrikaları ve Tüpraş Rafinerisi ile gelişerek ülkemizin önemli sanayi şehirlerinden olan Kırıkkale iline bağlanmıştır. Keskin şu anda merkezde dahil olmak üzere tüm ilçelerden yüzölçümü bakımından büyüktür.
1850 yılına ait Osmanlı arşiv belgelerinden edinilen bilgiye göre Keskin halkının kökeni Türkmenistan kökenli olup Erzurumdan gelmektedir.
1690-91 yıllarında kurulmuştur.Keskin ilçesi tarih boyunca Keskin Sancağı olarak adlandırılmıştır.İlçe ve köylerinin halkı çoğunlukla en yakın komşusu Bala ilçesi gibi Bozulus Türkmenleridir.Başta Bala olmak üzre Keskin'de de birçok köyler kurmuşlardır.
Bozulus Türkmenlerinin en büyük oymaklarından biri olan Cerid, Küçüklü, Yabaltun, Tecerlü, Harbendelü, Karaca, Araplu, Danişmendlü, Şeyhlü aşiretlerine mensupturlar. Bu Türkmen aşiretleri yaylak-kışlak hayatı bırakıp Erzurum'dan göçerek bugünkü Keskin ilçesi topraklarına gelmişlerdir.
Keskin ile ilgili Cümleler
- Onun keskin gözleri hiç hata kaçırmadı.
- Keskin bir bıçağa ihtiyacın var.
- Keskin bir bıçakla kendimi yaraladım.
- Keskin bir bıçağa ihtiyacı var.
- Keskin bir bıçağa ihtiyacım var.
- Bu bıçağı benim için keskinleştirir misin, lütfen?
- En güzel çiçeklerin en keskin dikenleri vardır.
- O çiçeğin keskin bir kokusu var.
- Bu çiçeğin çok keskin bir kokusu var, duyuyor musun?
- Keskin bir dil sürekli kullanımla keskinleşen tek kenarlı bir araçtır.
- Bir keskin kenevir kokusu havada yayılıyordu.
- Keskin bir göz olmadan keskin bir bıçak işe yaramaz.
- Keskin bir dil, keskin bir bıçaktan daha tehlikelidir.
- Çocukların keskin bir işitme duyusu var.
Keskin anlamı, kısaca tanımı:
Kırıkkale : Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri.
İlçe : Yönetim bakımından yurt bölümlemesinde ilden sonra gelen bölüm, kaymakamlık, kaza.
Keskin sirke küpüne zarar : "öfkeli, sert kimsenin zararı kendisinedir" anlamında kullanılan bir söz.
Keskin zeka keramete kıç attırır : "zeki kimse, bir işin nereye varacağını keramet sahibi kimseden daha iyi bilir" anlamında kullanılan bir söz.
Keskin nişancı : Silahla hedeflediği noktayı ustalıkla vuran kişi.
Gözü keskin : Çok iyi gören (kimse).
Keski : Pulluk gövdesi önüne takılan ve toprağı kesip ayıran, bıçak veya disk biçiminde çelikten yapılmış pulluk parçası. Ağaç, taş, metal vb.ni yontmaya yarayan, bir ucu keskin çelik araç. Demir ve sac kesmek için üzerine çekiçle vurularak yürütülen keskin araç, tırnak.
Keskin nişancılık : Keskin nişancı olma durumu.
Keskinleşme : Keskinleşmek işi.
Keskinleşmek : Keskin duruma gelmek.
Keskinleştirmek : Keskin duruma getirmek.
Keskinletme : Keskinletmek işi.
Keskinletmek : Keskin duruma getirmek.
Keskinlik : Keskin olma durumu.
Dili kılıçtan keskin olmak : Kırıcı ve ağır konuşmak.
Kesici : Kesme işinde kullanılan araç. Kesme işini yapan kimse. Kasaplık hayvanları kesen kimse. Futbolda savunmanın önünde görev yapan ve topu kesip dağıtan oyuncu, stoper.
Kesen : Bir şekli özellikle bir üçgenin kenarlarını kesen doğru. Kesme işini yapan.
Kırıcı : Kırınım oluşturan. Kaba, sert, çevresindekileri inciten (davranış, söz vb.). Kırma işini yapan. Senet, tahvil, bono ve süresi gelmemiş alacaklarla ilgili alışveriş veya işlem yapan kimse veya kuruluş. Bir şeyin gerektiği gibi gelişmesini, oluşmasını önleyen, engelleyen.
Etki : Bir etken veya bir sebebin sonucu, yardım. Bir kimse üzerinde bırakılan izlenim. Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir.
Sert : Hırçın, öfkeli, hiddetli. Titizlikle uygulanan, sıkı. Esnekliği az olan, kolayca eğilip bükülmeyen. Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan, pek, katı, yumuşak karşıtı. Güçlü kuvvetli. Bağışlaması, hoşgörüsü olmayan. Kolay dayanılmayan, zor katlanılan, etkili, yumuşak karşıtı. Sarsıcı niteliği olan, çarpıcı, keskin, hafif karşıtı. Gönül kırıcı, katı, ters. Ciğerlerden gelen havanın ağız boşluğundaki tam kapalı veya yarı kapalı engellere çarpmasıyla oluşan (ünsüz), titreşimsiz, süreksiz, ötümsüz, tonsuz, sedasız. Gönül kırıcı, katı, ters bir biçimde.
Kıvrak : Akıcı, işlek. Aceleci. İnce tülbent veya ipekli başörtüsü. Güzel, şık, yakışıklı. Yerli dokuması kara bezden yapılmış köylü kadın yeldirmesi. Canlı, hareketli, atik.
Hassas : Duyarlı. En küçük değerleri, incelikleri dahi algılayabilen. Yapımı ve bakımı özen isteyen, aksamadan çok doğru çalışan, kesin ölçüler gerektiren işlerde kullanılan (alet). Çabuk etkilenen. Duyum ve duyguları algılayan.
Ankara : Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri, Türkiye'nin başkenti.
Çok : Aşırı bir biçimde. Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı.
İyi : Yeterli, yetecek miktarda olan. Öğrencinin değerlendirilmesinde kullanılan orta ile pekiyi arasındaki not. İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı. Yerinde, uygun. Uğurlu, hayırlı, iyilik getiren. Doğru olan. İstenilen, beğenilen, yerinde, yararlı, uygun bir biçimde. Bol, çok, aşırı. Esen, sağlıklı.
Tiz : İnce, keskin (ses).
Etkili : Etkisi olan, tesirli, müessir, patetik.
Dikkatli : Dikkat eden, özen gösteren (kimse). Dikkat ederek.
Zampara : Sürekli kadın peşinde koşan, kadınlara düşkün (erkek), kadıncıl, keskin, zendost.
Bağlı : Gerçekleşmesi bir şartı gerektiren, vabeste. Bir kuruluşun yetkisi altında bulunan. Kapatılmış olan, kapalı. Halk inanışına göre, büyü etkisiyle cinsel güçten yoksun edilmiş (erkek). Bir kimseye, bir düşünceye, bir hatıraya saygı, aşk vb. duygularla bağlanan, sadık, tutkun. Sınırlanmış, sınırlı. Bir bağ ile tutturulmuş olan.
Biri : Bilinmeyen bir kimse. Bir tanesi.
Keskin diseksiyon : Dokuların keskin bir kenarla kesilerek ayrılması.
Keskin nişancılık gösterisi : Her hedefi alışılmamış biçimlerde vurabilen atıcıların gösterisi.
Keskin ses : Yeğinlik açısından bir sesin keskin oluşu. Tiyatro konuşmasında şiddet yönünden bir sesin haykırışlı oluşu.
Keskin vurgu : Sesi belirten yüksek vurgu ve bunun yazıdaki işareti.( Multiplicatif ) Bazı dillerde, iki kez, üç kez gibi defa anlatan sayı zarflarına denir.
Keskinay : 3. Bir erkek ismi olarak anlamı; Etkili, görevini iyi yapan kimse.
Keskince : Şanlıurfa kenti, Birecik ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
Keskinci : Kalabalık yerlerde cepleri jiletle keserek hırsızlık yapan kimse.
Keskincik : Hatay şehri, Babatorun bucağına bağlı bir yer.
Keskincilik : Keskinci olma durumu.
Keskinel : 3. Bir erkek ismi olarak anlamı; Etkili ve sert kişilikli kimse.
Diğer dillerde Keskin anlamı nedir?
İngilizce'de Keskin ne demek? : [Keskin] n. chisel, billhook, cutter, chaser, cutting nippers, stylet, tool
adj. sharp, sharp-edged, cutting, keen, pungent, severe, stinging, strong, incisive, acute, piquant, acrid, biting, bitter, blazing, dead, deep, edged, exquisite, keen edged, mordacious, nipping, nippy, piercing, poignant, pointed, quick, sharp-cut
Fransızca'da Keskin : tranchant/e, coupant/e, acéré/e, mordant/e, (sesaðrý) aigu/ë, perçant/e, affilé/e, aigre, corsé/e, piquant/e, strident/e
Almanca'da Keskin : adj. beißend, messerscharf, scharf, schneidend, schrill, stechend
Rusça'da Keskin : adj. острый, колющий, колкий, колючий, резкий, пронзительный, крикливый, пронизывающий, едкий, меткий, забористый, изощренный, отвесный
Bu kısımda Keskin nedir? Keskin ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Keskin tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Keskin hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.