Externalizes türkçesi Externalizes nedir

Externalizes ingilizcede ne demek, Externalizes nerede nasıl kullanılır?

Externalize : Dışa vurmak. Dışlamak. Dışında bırakmak. Yansıtmak. Dışsallaştırmak. Maddileştirmek. Haricileştirmek. Açığa vurmak. Cismanileştirmek.

Externalized : Dışlamak. Maddileştirmek. Haricileştirilmiş. Dışsallaştırılmış. Cismanileştirilmiş. Dışa vurmak. Açığa vurmak. Maddileştirilmiş. Yansıtmak.

Externalization : Yabancılaştırma eylemi. Cismanileştirme. İçerden dışarı çıkarma eylemi. Dışsallaştırma. Haricileştirme. Dışlama fiili. Dışarı çıkarma hareketi. Maddileştirme. Dışarıda tutma.

Externalizing : Dışsallaştırma. Dışa vurmak. Dışlamak. Haricileştirme. Açığa vurmak. Maddileştirme. Cismanileştirme. Yansıtmak. Maddileştirmek.

Externalisation : Dışarı çıkarma hareketi. Maddileştirme. Dışsallaştırma. İçerden dışarı çıkarma eylemi. Dışlama fiili. Yabancılaştırma eylemi. Haricileştirme. Dışarıda tutma. Cismanileştirme.

Externalism : Dışsalcılık. Yüzeysel veya dışarıya ait olan şeylere karşı aşırı ilgi (özellikle dinde).

Intergenerational externalities : Kuşaklararası dışsallık. Bugünkü iktisadi etkinliklerin yayılma etkilerinin uzun bir dönemde ortaya çıkması nedeniyle gelecek kuşaklar üzerinde ortaya çıkardığı dışsallıklar.

 

Negative network externalities : Tüketicinin mala atfettikleri değerin veya elde edeceği faydanın söz konusu malın özelliklerinden öte o malı tüketen tüketicilerinin sayısına bağlı olması nedeniyle tüketici sayısındaki artmanın o mala yönelik bireysel istemi azaltması. Negatif kitle dışsallığı.

Positive network externalities : Tüketicinin mala atfettikleri değerin veya elde edeceği faydanın söz konusu malın özelliklerinden öte o malı tüketen tüketicilerinin sayısına bağlı olması nedeniyle tüketici sayısındaki artmanın o mala yönelik bireysel istemi artırması. Pozitif kitle dışsallığı.

Externalities : Dışsal olma durumu. Bir faaliyet veya işlemi etkilebilecek tesadüfi durum. Dışa doğruluk. (pisikoloji) harici olma durumu. Hariç veya dışardan olma durumu veya özelliği veya dışarıya veya hariç tutulan tarafa doğru yönlendirilmiş olma. Dışsallık. Bir etkinliğin, eylem ve işlemin, bundan dolaysız olarak yararlananlardan başkaları için doğurduğu dolaysız sonuçlar. Dışsallıklar. Yan etkiler.

İngilizce Externalizes Türkçe anlamı, Externalizes eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Externalizes ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Materialise : Hayata geçirmek. Görünmek (hortlak veya ruh). Somutlaştırmak. Peydahlanmak. Gerçeğe dönüştürmek. Cisimlenmek. Gerçekleşmek. Maddileşmek. Cisimleşmek.

Blabs : Gevezelik etmek. İspiyonlamak. Boşboğazlık etmek. Ağzından kaçırmak. Boşboğazlılık. Boşboğaz. Sır vermek. Geveze. Çenesi düşük.

 

Exclude : Saymamak. Dışarıda bırakmak. Dahil etmemek. İçeri almamak. Önlemek. Hariç tutmak. Hesaba katmamak. Kovmak. Kapsamdan çıkarmak.

Blabbing : İspiyonlamak. Gevezelik etmek. Ağzından kaçırmak. Çenesi düşük. Sır vermek. Geveze. Boşboğaz. Boşboğazlık etmek. Boşboğazlılık.

Exempt : Özgür. Hariç tutmak. Gümrük bildirmeliğinde sıfır olan vergi oranı. yurda, kesin olarak ve gümrük vergisi alınmadan sokulan mal. Bağışık. Serbest. Ayrılık. Çürüğe çıkarmak. Muaf. Hariç. Hariç tutulmuş.

Assign : Görev vermek. Göreve seçmek. Bir işe koymak. Hamletmek. Pay olarak vermek. Havale etmek. Belirlemek. Tahsis etmek. İş vermek. Vermek.

Ascribe : -e yormak. Vermek. Yakıştırmak. Yüklemek. Ayırmak. Üstüne atmak. İsnat etmek. Atfetmek. Hamletmek. Yormak.

Deports : Sürmek (sınırdışı vb). Uzaklaştırmak. Sınırdışı etmek. Sürgün etmek. Sinir dışı etmek. Yurtdışına sürmek. Tehcir etmek. Sınır dışı etmek. Sürmek.

Divulge : Açıklamak. Yaymak. İfşaat. Deşifre etmek. Söylemek. İfşa etmek. Ortaya dökmek.

Exteriorizing : Ortaya çıkarmak (ayrıca exteriorise). Haricileştirme. Dışlaştırma. Çıkarmak. Maddileştirme. Cismanileştirme.

Externalizes synonyms : mirrors, deporting, impute, excepts, registers, exteriorize, materializing, registering, materialising, discloses, externalise, externalized, showed, materialize, excluded, mirroring, exteriorise, show, mirror, pass on, exteriorized, capture, objectify, disclosing, modify, excludes, alter, except, disclose, picture, deport, betrays, blabbed.