Fathometer türkçesi Fathometer nedir

  • Derinlikölçer.
  • Eko iskandili.
  • İskandil.
  • Kulaçölçer.
  • Akis sondası.
  • Dokunuş.
  • Sandör.
  • Sondör.
  • Derinlik ölçücü.

Fathometer ingilizcede ne demek, Fathometer nerede nasıl kullanılır?

Fathomed : Doğru anlamını anlamak. Derinliğini ölçmek. Yoklamak. İdrak etmek. Kavramak. 83 m. Anlamak. Derinine inmek. 1 kulaç = 1. İçyüzünü araştırmak.

Unfathomed : Anlaşılmamış.

Fathom curve : Eşderinlik eğrisi.

Fathom line : İskandil hattı.

Fathom out : Çıkarım yapmak.

Fathom : Anlamak. 83 m. Derinine inmek. Doğru anlamını anlamak. Bir metrelik derinlik. Derinliğini ölçmek. Gerilerek açılmış iki kolun parmak uçları arasındaki uzaklık. İçyüzünü araştırmak. Kavramak. İdrak etmek.

Fathoming : Anlamak. Kavramak. Budama. İçyüzünü araştırmak. Derinine inmek. Derinliğini ölçmek.

Unfathomableness : Akıl almazlık. Anlaşılması imkansız olma durumu. Anlaşılmazlık.

Fathomless : Anlaşılmaz. Çok derin. Derin. Dibine erişilmez. Ölçülemez. Dipsiz.

Fathomable : Derinliği ölçülebilir. Delinebilir. İşlenebilir. Ölçülebilir. Kavranabilir. Anlaşılabilir.

İngilizce Fathometer Türkçe anlamı, Fathometer eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Fathometer ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Bathometer : Batometre. İskandil aleti. Su derinliği ölçüm cihazı.

Sounding : Şatafatlı. Ses yapan. Çınlayan. Derinlik yoklama. Yankılanan. Sondaj. Tınlayan. Sesli. Tantanalı. Ses getirici.

Sounder : Ses iskandili. Ses yapıcı. Alıcı. Mil. Sonda.

Sinkers : Havşa. Ağ kurşunu. Kurşun (olta için). Mühürcü. Olta kurşunu. Batırıcı. Kurşun (balık). Kurşun (olta). Tatlı çörek.

Lead : Önderlik etmek. Baş rol. Bir oyunda birinci derecedeki rol. Bir oyundaki en önemli ve en ön plandaki oyun kişisi. Öncülük etmek. Balık vücudu ve torpil benzeri biçimlendirilebilen kurşun, çinko, demir malzemeden yapılmış delikli batırıcı. oltanın ucuna bağlanan, olta ipinin gergin durmasına ve gerektiğinde derinliğin ölçülmesine de yarayan ağırlık. Kurşun. Elektrik akımını, dipten ışıklı aygıta ya da elektriksel uçlara ileten tel. Öncülük yapmak. Fazla tüketildiğinde zehirli etki yapan ağır bir metal.

Borers : Matkap. Delik açma aleti. Lağım mili. Delgi. Sondaj ustası. Sondoz. Burgu. Delici. Sondaj makinesi.

Sonic depth finder : Sonik derinlikölçer. Sesle derinlikölçer.

Depth finder : Derinlik ölçer.

Sinker : Kurşun (olta). Maden işçisi. Mühürcü. Ağ kurşunu. Kurşun (balık). Batırıcı. Havşa. Kuyu işçisi. Tatlı çörek.

Sounders : Mil. Alıcı. Ses iskandili. Ses yapıcı. Sonda.

Fathometer synonyms : touching, leads, sounding lead, borer.