Firer türkçesi Firer nedir

  • Nişancı.
  • Ateş yakan kimse.
  • Silahı ateşleyen kimse.
  • Ateşleyici.
  • Belirli bir şekilde ateş eden silah (ör. tek tek ateş eden, seri ateş eden).
  • Ateş eden kimse.
  • Atıcı.

Firer ingilizcede ne demek, Firer nerede nasıl kullanılır?

Shot firer : Patlatıcı. Barutçu. Patlatman.

Fireroom : Kazanların bulunduğu oda (buharlı bir gemide). Kazan odası.

Firers : Belirli bir şekilde ateş eden silah (ör. tek tek ateş eden, seri ateş eden). Ateş eden kimse. Atıcı. Nişancı. Silahı ateşleyen kimse. Ateş yakan kimse. Ateşleyici.

Shotfirer : Patlatman.

Fire a broadside : Borda ateşi etmek.

Fire and rescue service : Yardım ve kurtarma hizmeti. Yangın söndüren ve insanları tehlikeden kurtaran kamu hizmeti.

Fire a house : Evi yakmak.

Fire alarm signal : Yangın alarm sinyali.

Fire a volley : Yaylım ateşi açmak.

Fire ant : Ateş karıncası. Güney amerika ve abd'nin güneyinde bulunan ve ağrılı yanıcı bir ısırığa sebep olan ne bulursa yiyen karınca.

İngilizce Firer Türkçe anlamı, Firer eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Firer ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Blaster : Saldıran. Patlatmak için kullanılan makine. Püskürtücü. Yok edici. Püskürtme için kullanılan makine (örneğin, kum püskürtme aleti). Patlatıcı. Patlatma için kullanılan makine. Patlatman.

 

Fourflushers : Blöf veya numara yapan kimse. (resmi olmayan) blöfçü. Uydurma iddialarda bulunan kimse.

Bristle : Saçları diken diken olmak. Kıl. Dikleşmek. Sert fırça. Sert kıl. Tüylerini kabartmak. Domuz kılı. Kızmak. Saçı diken diken olmak. Dolu olmak.

Raveling : Tel tel ayırmak. Çözmek. Sökmek. Sökülmek. Dolaştırmak. Çözülmek. Karıştırmak. Kaçık. Sökülme.

Magneto : Manyeto. Sürekli çekimgüçlü bir göbeğin, bir sargının uçları arasında dönmesi ile elektrik üreten aygıt. Çekimli üreteç.

String : Kandırmak. Yutturmak. Bağlamak. Aldatmak. Sıralamak. Germek. İpe dizmek (boncuk vb). Tel. Sicim. Türlü metallerden yapılmış, kopmaya karşı direnç gösteren, çalgılarda ses vermesi için kullanılan nesne.

Burster : Kağıt düzenleyici. Kağıt ayırıcı. Patlatıcı. Püsküren şey. Paralama hakkı. Gözyaşları fışkıran kimse. Taşkına. Fırlayan kimse. Kimyasal mühimmatların (kurşun, fişek, bombalar veya mayınlar gibi) içeriğini püskürten patlayıcı şarj.

Optical fiber : Optik fiberler. Optik lif. Optik elyaf. Optik fiber. Işık nakletmek için kullanılan esnek cam elyafı. Fiber optik.

Launcher : Suya indirici. Fırlatıcı. Mancınık. Fırlatma rampası. Başlatıcı. Roket fırlatıcı. Katapult. Firlatıcı. Sapan.

Ignitor : Fünye. Tutuşturucu.

Firer synonyms : cantala, natural fiber, cebu maguey, natural fibre, manila maguey, loufah sponge, bassine, blast, gunner, gasbag, loofah, riflemen, striker, open fire, fourflusher, beard, fibril, bursters, distributor, stuff, boaster, igniter, marksmen, strand, detonations, raffia, synthetic fiber, tirailleur, gunners, shooters, magnetos, glass fibre, oakum.

 

Firer zıt anlamlı kelimeler, Firer kelime anlamı

Hire : Kira ile tutmak. Kira. (ücret vererek) tutmak. Kiralık. Ücretle tutmak. Kiralamak. Belirli bir nesnenin bilinen bir süre için gerçek ve tüzel kişiye verilmesi karşılığı alınan para. belirli bir nesneyi bilinen bir süre için yazılı bir sözleşmeye dayanarak kiraya verme. Ücretle çalıştırmak. Tutmak.

Firer ingilizce tanımı, definition of Firer

Firer kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : An incendiary. One who fires or sets fire to anything.