Flouted türkçesi Flouted nedir

Flouted ile ilgili cümleler

English: He flouted his mother's advice.
Turkish: Annesinin tavsiyesini küçümsedi.

Flouted ingilizcede ne demek, Flouted nerede nasıl kullanılır?

Flouter : Alaycı. Hor gören kimse. Alçaltan kimse. Aşağılayan kimse. Küçümseyen kimse. Alay eden kimse.

Flouters : Alay eden kimse. Alçaltan kimse. Hor gören kimse. Küçümseyen kimse. Aşağılayan kimse. Alaycı.

Flout : Uymamak. Zıddına gitmek. Alay etmek. Hor görmek. Delmek. Eğlenmek. Küçümsemek. Takmamak. Burun kıvırmak. Reddetmek.

Flouting : Küçümsemek. Saygısızca karşı gelmek. Takmamak. Uymamak. Delmek. Hor görmek. Burun kıvırmak. Reddetmek. Eğlenmek. Zıddına gitmek.

Floutingly : Saygısızca.

Floundering : Boşuna çabalamak. Bocalama. Debelenmek. Şaşırıp kalmak. Bocalayan. Bocalamak. Bata çıka yürümek.

Flounced : Farbala ile süslenmiş. Fırfırla süslenmiş.

Flouncing : Sabırsızca davranmak. Fırfır. Azametle yürümek. Fırlayıp yürümek. Öfke ile fırlamak. Farfara. Farfaralı kumaş. Farbala ile süslemek.

Flounces : Öfkeyle fırlamak. Farbala ile süslemek. Fırlayış. Fırlayıp yürümek. Öfke ile fırlamak. Hışımla hareket etmek. Sabırsızca davranmak. Fırlamak. Azametle yürümek. Atılış.

 

Flounce : Farbala ile süslemek. Fırlamak. Sabırsızca davranmak. Öfke ya da sabırsızlıktan fırlayıp yürümek. Öfkeyle fırlamak. Atılış. Fırlayıp yürümek. Azametle yürümek. Fırlayış. Hışımla hareket etmek.

İngilizce Flouted Türkçe anlamı, Flouted eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Flouted ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Contempt : Mahkemeye itaatsizlik. Teessüf. Küçümseme. Aşağısama. Hakir görme. Hor görme. Nefret. İğrenme.

Despises : Aşağılamak. Tenezzül etmemek. Horlamak. Adam yerine koymamak. Nefret etmek. Hakir görmek.

Empierce : Etkilemek. Bıçaklamak. Sırrını anlamak. Tesir etmek. Nüfuz etmek. Delik açmak. Delip geçmek. İçine işlemek. İçyüzünü görmek.

Deprecate : Onaylamamak. Karşı çıkmak. Şiddetle reddetmek. Uygun bulmamak. Karşı koymak. İtiraz etmek. Protesto etmek.

Spurn : Hakaretle reddetmek. Geri çevirmek. Hiçe saymak. Küçümseyerek reddetmek. Hor görerek reddetmek. Burun kıvırarak geri çevirmek. Tepmek. Tekme atmak.

Dawdle : Zaman harcamak. Oyalanmak. Aylaklık etmek. Boşa geçirmek. İşi ağırdan almak. İşini ağırdan alarak vakit kaybetmek. Salınmak. Ağır davranmak. Sallanmak.

Scoff : Oburca yemek. Dalga geçmek. Kıtıra almak. Maskara etmek. Hapır hupur yemek. Dudak bükmek. Gülmek. Yemek.

Abnegating : Tanımamak. Yadsımak. Yadsıma. İnkar etmek. İnkar etme.

Fleers : Taklit etmek. Dalga geçmek. Alay. Alayla gülümsemek. İstihza. Eğlenme. Taşlamak.

Fly in the face of : Zıt düşmek. Saygısızca davranmak. Karşı gelmek. Meydan okumak. Şiddetle karşı çıkmak. Sözleşmeye vb uymamak. -e meydan okumak. Sözünü dinlememek. Hiçe saymak.

 

Flouted synonyms : push aside, sniffs, cleave, disregards, fleering, bring into contempt, burlesques, dig into, sniff, controverting, declare off, flouts, abnegates, controverted, clashing, controverts, pooh pooh, drill, not care two hoots, doty, amuse oneself, disregard, broaches, disdains, dawdled, be displeased with, delights, flouting, disprize, delight, snort at, cleaves, cast offs.

Flouted zıt anlamlı kelimeler, Flouted kelime anlamı

Untroubled : Kaygısız. Endişesiz. Sıkıntısız. Durgun. Sakin. Rahat. Dertsiz.

Clear : Tahliye etmek. Uzakta. Açıkça. Işık tutmak. Tamamen. Berrak. Bütünüyle. Berraklaşmak. Bilgisayar, bilişim, fizik, kimya alanlarında kullanılır. Uzağa.