Fodder türkçesi Fodder nedir

Fodder ingilizcede ne demek, Fodder nerede nasıl kullanılır?

Fodder beet : Yemlik pancar. Yem pancarı. Hayvan pancarı.

Fodder plants : Yem bitkileri. Çiftlik hayvanlarını beslemek için kullanılan bitkiler (saman, kuru ot, vb.).

Fodder vegetable oil refinery lipid : Bitkisel yağ rafineri lipiti. Yemlik bitkisel yağ rafineri lipiti.

Fodder wheat flour : Esas itibarıyla buğday unuyla buğday kepeğinin ince partiküllerinden, buğday embriyosundan ve tozuşmuş undan oluşan ve en çok % 1.5 ham selüloz, en az % 18 ham protein içeren bir değirmencilik yan ürünü. Buğday yemlik unu.

Fodder whey powder : Yemlik yayık altı unu. Yayık altının kurutulmasıyla elde edilen, en çok % 8 su, % 13 kül ve en az % 5 süt yağı içeren bir kalıntı.

Cannon fodder : Harpte harcanan erler. Savaşa giden askerler (ölme ihtimali ile). Savaşta ölüme giden ve önemsiz sayılan askerler. Ölmeye giden askerler. Top ateşiyle ölmesi kuvvetle muhtemel birlik.

Oat fodder flour : Yulaf yemlik unu. Ezilmiş yulaf fabrikasyonunda elde edilen; kırılmış kavuzsuz yulaf, kavuzsuz yulaf cipsleri, kavuzsuz yulafın unsu kısımlarıyla normal fabrikasyona göre sadece kaçınılmaz miktarda çok ince öğütülmüş durumundaki kavuzdan oluşan ve ham selülozu en çok % 4 olan bir yan ürün.

 

Fodders : Yemlemek. Yem vermek.

Dry fodder : Sığır yiyeceği. Kuru yem.

Foddered : Saman. Ot. Yem vermek. Kuru ot. Yem. Beslemek. Yemlemek. Gıda. Hayvan yemi. Hayvan yemi (saman veya ot gibi).

İngilizce Fodder Türkçe anlamı, Fodder eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Fodder ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Herb : Yemeklere tat vermek için kullanılan bitki. Şifalı bitki. Yabani ot. Toprak üstü gövdeleri genelde yeşil renkli olan ve ikincil kalınlaşmanın olmadığı bitkiler. Zayıf veya güçsüz mahkum. Bitki. Nebat. Öneri.

Embosom : Bakmak. Büyütmek. Korumak. Kucaklamak. Sarmak. Bağrına basmak. Kuşatmak.

Halm : Sap.

Decoy : Hile. Çığırtkan kuş. Yemlik. Tatbikat cephanesi. Tuzağa düşüren kimse. Tuzak yemi. Ördek tuzağı. Tuzak. Av yerine çekmek.

Ganja : Esrar. Kenevir. (argo terim) ganga. Marihuana. Haşiş. Kenevir bitkisinin kurutulmuş yapraklarından oluşan hafif uyuşturucu (öforik etki yaratmak için çiğnenen veya tüttürülen).

Goaves : Saman yığını. Ot yığını. (madencilik) mineralin kısmen veya tamamen çıkarılmış maden bölümü.

Depasture : Çayırda otlamak veya otlatmak. Çayırda otlatmak. Otlatmak.

Aliments : Besin. Yiyecek.

Fishmeal : Balık unu. Balık yemi.

Chaff : Şaka etmek. Tahılın dış kabuğu. Takılmak. Ufalamak. Şakalaşma. Şakalaşmak. Kesmek (saman vb). Takılmak (argo terim).

Fodder synonyms : fresh fish, haulms, feeds, cultivating, rack up, cultivates, dodos, forage, strawing, decoys, foddering, cannon fodder, feedstuffs, grassing, hayed, cherishing, animal feed, baited, decoying, bun, dodo, bred, aliment, fodders, nourishments, foddered, fare, luring, chaffed, bait, embosoms, soldier, straws.

 

Fodder zıt anlamlı kelimeler, Fodder kelime anlamı

Starve : Açlıktan öldürmek. Kurt gibi acıkmak. Açlık çekmek. Açlıktan gözü kararmak. Acından ölmek. Açlıktan kıvranmak. Aç olmak. Aç bırakmak. Açlıktan ölmek. Mahrum etmek.

Fodder ingilizce tanımı, definition of Fodder

Fodder kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To furnish with hay, straw, oats, etc. A fother. A weight by which lead and some other metals were formerly sold, in England, varying from 19½ to 24 cwt. To feed, as cattle, with dry food or cut grass, etc. That which is fed out to cattle horses, and sheep, as hay, cornstalks, vegetables, etc.