Halm türkçesi Halm nedir

Halm ile ilgili cümleler

English: Zamenhof, the creator of Esperanto, was an ophthalmologist.
Turkish: Zamenhof, Esperantonun yaratıcısı, bir göz doktoruydu.

English: Zamenhof, creator of the constructed language Esperanto, was an ophthalmologist.
Turkish: Esperanto'nun yaratıcısı Zamenhof, bir göz doktoruydu.

English: Ali is an ophthalmologist.
Turkish: Ali bir göz doktoru.

Halm ingilizcede ne demek, Halm nerede nasıl kullanılır?

Halma : Minnesota eyaletinde şehir. Halma oyunu.

Anophthalmia : Anoftalmi. Gözsüzlük.

Anophthalmus : Anoftalmus. Göz yokluğu. Doğuştan bir veya iki gözün bulunmaması, anoftalmi. Gözün tümüyle biçimlenmemesi, anoftalmi, anoftalmus.

Anophthalmy : Anoftalmus. Anoftalmi.

Antixerophthalmic vitamin : Sağlıklı cilt ve iyi görünüm için vitamin gerekli olan vitamin. Antikseroftalmik. Hayvanlarda bulunan vitamin (karaciğerde karoteniod tarafından sentezlenen). A vitamini. Antikseroftalmik vitamin.

Exophthalmia : Pörtlekgöz. Ekzoftalmus. Ekzoftalmi. Fırlak göz.

Exophthalmic : (tıp) egzopotalmus (gözün yuvasından çıkması) ile alakalı. Ekzoftalmik. Ekzoftalmusa ait olan. Egzoftalmik.

Enophthalmus : Enoftalmus. Enoftalmi. Göz küresinin göz çukurluğu içine çekik durumda olması, endoftalmi, enoftalmi. dehidrasyon ve kaşeksiye neden olan kronik hastalıklar sonucu oluşur.

 

Arteria ophthalmica interna : A. cerebri rostralis'ten çıkan ve n. opticus ile göz yuvarına giderek onu besleyen atardamar, arterya oftalmika interna. İç oftalmik atardamar. Arterya oftalmika interna.

Blepharophthalmia : Göz kapağı ve göz konjunktivasının birlikte yangısı. Blefaroftalmi.

İngilizce Halm Türkçe anlamı, Halm eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Halm ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Hay : Kuru ot. Kurutmak için ot biçmek. Ot. Çayır otlarının hasat edildikten sonra kurutulmuş durumu. Esrar. Azıcık para. Otu biçip kurutmak. Olgunlaşmış otsu bitkilerden tohum ayrıldıktan sonra kalan ürünün öğütülmüşü, materyalin kaynağı ürünün öğütülmüşü.

Chopped straw : Otsu bitkilerin dalcık, yaprak ve bazen çiçek ve meyve gibi kendilerine ait kısımları az miktarda bulunabilen, bitkiyi taşıyan ana kısmı.

Footstalk : Bazı deniz hayvanlarını diğer nesnelere tutturan sap. Çiçek sapı. Yaprak sapı. Sapçık.

Haft : Sap takmak. Bıçak sapı. Kabza (kılıç). Bıçağa sap takmak.

Boyfriends : Sevgili. Flört. Erkek arkadaş.

Strawing : Kukla. Kamış. Saz. Zerre. Pipet. Hasır işi. Ekin sapı. Hasır.

Stalk : Avı gizlice takip etmek. Sezdirmeden (ava) yaklaşmak. Sessizce yaklaşmak. Uzun bacaklı su kuşu gibi yürümek. Kol gezmek. Sezdirmeden yaklaşıp yakalamak. Yakalamak. Azametle yürümek. Uzun adımlarla yürümek.

Handgrip : Eli kavrama. El sıkma. Elcik. Göğüs göğüse çatışma. Kulp. Kabza. Tutacak.

Haulm : Bitki sapı. Ekin sapı.

Boyfriend : Flört. Erkek arkadaş. Sevgili.

Halm synonyms : haulms, carrying handle, hafts, fodder, handgrips, hafted, straw, cauline, chaffs, hayed, stem, chaff, straws, hand hold, chaffed, foddered, butt, foddering, hafting, tailings, butts.

Halm ingilizce tanımı, definition of Halm

Halm kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Same as Haulm.