Followup türkçesi Followup nedir

  • Cevap.
  • Yanıt.
  • Önceki çalışmayı takip eden çalışma.
  • Karşılık.
  • Daha önceki tedavilerin etkilerini ve gelişmeleri izlemek için bağlantıyı devam ettirme.
  • Bir tartışma grubunda daha önceki bir başlığa atıfta bulunan konu.

Followup ingilizcede ne demek, Followup nerede nasıl kullanılır?

Follow a policy : Politika gütmek. Siyaset gütmek. Politika izlemek. Politika yürütmek.

Follow about : Peşini bırakmamak. Peşine takılmak.

Follow action shot : İzleyici çekim. Alıcının, devinimli bir konuyu sürekli olarak çerçeve içinde tutmak amacıyla bu konuyla birlikte devinerek gerçekleştirdiği çekim. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Follow advice : Öğütü dinlemek. Nasihati dikkate almak. Tavsiyeye uymak.

Follow blindly : Kökü körüne takip edilmiş. Sorgusuz sualsiz kabul edilmiş. Körü körüne bağlanmak. Soru sorulmamış.

Follow focus : Devinen bir konu, alıcıyla izlenirken, bu konu üzerine sürekli odaklama yapmak. Odak değiştirmek. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Follow his example : Onun örneğini takip etmiş. Örneği tarafından rehberlik edilmiş.

Follow focus camera man : Odaklayıcı. Alıcının devindirilmesi sırasında odaklamayı gerçekleştiren alıcı yönetmeni yardımcısı. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

 

Follow hard after : Peşini bırakmamak.

Follow hard behind : Peşini bırakmamak.

İngilizce Followup Türkçe anlamı, Followup eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Followup ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Response : Yansıma. Karşıyanıt. Sorumluluk. Gözlem ya da ölçüye vurulan bireyin bir soru ya da sınara verdiği yanıt ya da bir uyarana gösterdiği tepki. Etkilenme. Cemaatin papazdan sonra tekrarladığı ilahi. Tepki. Bir uyaran karşısında organizmanın gösterdiği tepki. bir uyarma nedeniyle herhangi bir kas ya da salgıbezinde olan açık ya da gizli değişme.

Scrutiny : Bir konu ya da sorunu inceden inceye çözümleyerek araştırma.. Dikkatle bakma. Araştırma. Dikkatli inceleme. Denetleme. İnceleme. Tetkik. Tahkik. İnce eleyip sık dokuma. Seçim kontrolü.

Counters : Çene altı ile omuz arası. Fiş. Sayaç. Karşı şey. Tezgah. Kontuar. Gişe.

Follow up : Araştırmak. İzinde olmak. Sürdürmek. Takip etmek. Ardını bırakmamak. Başka bir şey yaparak bir şeyi tamamlamak. Faydalanmak. İzleme. İzle. İzlemek.

Counterbalance : Karşılamak. Denkleştirmek. Eşit güçle karşı koymak. Eş ağırlık. Karşı denge. Dengelemek (karşılıklı olarak). Denk. Denk ağırlıkla karşılamak.

Comeback : Geri gelmek. Akıllıca ve çabuk yanıtlama. Geri dönüş. Eski gücüne kavuşma. Eski formunu bulma. Yeniden başarma. Eski gücüne ulaşma. Dönüş. Yerinde cevap.

Cover : Tecimsel bir işlemde dokuncayı önlemek amacıyla ayrılacak karşılama payı. Örtmek. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Maskelemek. Güvence. Bir oyuncunun başka bir oyuncunun önüne kayarak seyircinin onu görmesini engellemek. yapılmayan bir işi yapılıyormuş gibi. göstermek için oyuncunun gövdesiyle, yaptığı işi seyircinin görüşüne kapaması, örnek : eğer masa lambasının üstünde lambayı yakacak bir düğme yoksa, o lambanın yanması anında ışıklar parlatılacaksa oyuncu lambayı gövdesiyle görüşe kapayıp yakar gibi yapar. İnanca. kağıt para karşılığı değerli maden. herhangi bir nesnenin karşılığı olan para. Yetmek. Kapamak. Kaplamak.

 

Consideration : Ödeme. Hukuk, eğitim alanlarında kullanılır. Ödül. Sebep. İzan. Bilimsel düşünce. Önem. Dikkat. Göz önüne alma. Saygı.

As against : -e oranla. Kıyasla. -e kıyasla.

Work : İşe yaramak. Sızdırmak (para). İş. Oynamak. Seğirmek. Çabalamak. Çalışma. İş yapmak. Mekanikte, bir noktaya etkiyen kuvvetin büyüklüğü, noktanın aldığı yolun uzunluğu ve kuvvet yönü ile yol doğrultusu arasında kalan açının kosinüsü çarpımlarıyla belirlenen erke . termodinamikte, bir dizgeyle çevresi arasında, ısı türü dışında oylumsal, elektriksel, yüzeysel her tür erke alışverişinin ortak adı. Emek sarfetmek.

Followup synonyms : piece of work, cash cover, counterpart, counterbalances, answerback, responses, rejoinders, ans, answer, examination, comebacks, reply, reexamination, counterweigh, replication, equivalent, considerations, rejoinder, replications, review, counterparts.

Followup zıt anlamlı kelimeler, Followup kelime anlamı

Inactivity : Tembellik. Avarelik. Durgunluk. Etkisizlik. Hareketsizlik. Tesirsizlik. Üşengeçlik.