Forages türkçesi Forages nedir

Forages ingilizcede ne demek, Forages nerede nasıl kullanılır?

Forage cap : Asker kasketi. Kasket.

Natural forage drying : Doğal ot kurutma. Yeşil yemlerin biçildikleri yerde veya sehpalar üzerinde güneş altında veya güneşsiz açık havada kurutulması işlemi, doğal kurutma.

Forage : Hayvan yemi. Saman, arpa hasılı, taze veya kuru otlar, silo yemleri gibi kaba yemlerle insan gıdası olarak kullanılmayan her türlü konsantre yemlerin genel adı. Aramak. Yağmalamak. Toplamak. Araştırmak. Yiyecek aramak. Baskın yapmak. Yem.

Foraged : Yiyecek aramak. Aramak. Toplamak. Baskın yapmak. Eşelemek. Karıştırarak aramak. Araştırmak. Didiklemek. Yem. Yağmalamak.

Forager : Tarlacı arı. Avcı toplayıcı. Yiyecek arayan kimse veya şey. Kaşif. Yiyecek arayan kimse. Avcı.

Foramen alare parvum : Atgillerde, proc. pterygoideus'un arkasında ve for. opticum’un hizasında bulunan delik, foramen alare parvum. Kanat küçük deliği. Foramen alare parvum.

Collaboration fora work : Yapıta katılma. Yapıtın ortaya çıkmasında çeşitli biçimlerde yapılan hizmet (teknik hizmetlerle ayrıntılara ilişkin yardımlar katılmaya esas tutulmaz).

Foramen alare rostrale : Kanat ön deliği. Foramen alare rostrale. Köpekte ve atgillerde, basisphenoid'in pterygoideus'unda bulunan canalis alaris'i n ön deliği, foramen alare rostrale.

 

Foramen caecum : Frontal kör delik.

Foramen alare : Foramen alare. Kanat deliği. Etçiller hariç diğer türlerde, atlas kanadının başlangıç kısmını delen ve fossa atlantise açılan delik, foramen alare.

İngilizce Forages Türkçe anlamı, Forages eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Forages ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Check up : Muayene etmek. Kontrol etmek. Tepeden tırnağa sağlık muayenesi yapmak. Check up yapmak. Gözden geçirmek. Soruşturmak.

Despoil : Soymak (yağma). Soymak. Mahrum etmek. Soygunculuk. Yağma etmek.

Descend : Miras kalmak. Aşağı yuvarlanmak. Sökün etmek. Alçalmak. Soyundan gelmek. Saldırmak. Düşmek. İnmek. Detaya inmek.

Draw a blank : Hava almak. Bir şeyi düşünememek. Üstüne bir bardak su içmek. Bulamamak. Çuvallamak. Kurada veya piyangoda hiçbir şey alamamak. Hatırlayamamak. Hiçbir şey elde edememek. Başarısız olmak. Boş çıkmak (piyangoda).

Delve into : -nın içine dalma. -yı derinlemesine araştırma (bir konu mesele vs). Derinlemesine araştırmak.

Scutch : Döverek kabartmak. Atmak (pamuk). Ayırma sopası. Etmak. Duvarcı çekici. Döverek temizlemek. Dövmek (pamuk). Ditmek (yün). Atmak.

Despoiling : Soymak (yağma). Soygunculuk. Soymak.

Depredated : Talan etmek. Kırıp geçirmek.

Descends : Madene inmek. Aşağı yuvarlanmak. Üşüşmek. İnmek. Sökün etmek. Miras kalmak. Saldırmak. Detaya inmek. Alçalmak. Soyundan gelmek.

Grubbed : Kök sökmek. Çapalamak. Ağır iş yapmak. Didinmek. Ot ve kökleri temizlemek. Toprağı eşelemek. Toprağı kazmak. Yemek yemek. Kazmak.

 

Forages synonyms : slip one's mind, foray, caught, cast around, despoiled, analysed, descended, repress, catches, ascertain, check up on, dredge up, disinterred, check into, tease out, despoils, investigates, blank out, analyzed, forayed, delved, block, peck at, bury, raided, pick to pieces, slip, analysing, depredate, delves, paw, turn upside down, suppress.

Forages zıt anlamlı kelimeler, Forages kelime anlamı

Remember : İhmal etmemek. Aklına gelmek. Hatırlamak. Hatırda tutmak. Düşünmek. Görmek. Aklında tutmak. Anımsamak. Yadetmek. Anmak.