Foreign exchange market türkçesi Foreign exchange market nedir

  • Döviz piyasası.
  • Döviz sunanlarla döviz isteminde bulunanların karşılaştıkları, ulusal paraların birbirlerine çevrildikleri her türlü ortam.
  • İktisat alanında kullanılır.
  • Döviz satınalma ve satma.
  • Kambiyo piyasası.

Foreign exchange market ingilizcede ne demek, Foreign exchange market nerede nasıl kullanılır?

Foreign : Ülke dışı. Bir maddede kendisinden başka bulunan her türlü madde. Dıştan gelme. Dış. Yurt dışı. Yabancı. Harici. Yabancı madde. Yabancılık.

Exchange : Çevirmek. Yabancı para cinsinden ödemeye aracılık eden kambiyo senetleri, kredi kartları gibi araçlar ile yabancı kağıt ve madeni para. Takas etmek. Eksiciklerin tek tek belirlenememesi yüzünden, eksicikler karşılıklı yer değiştirince gözlenebilir niceliklerin değişmez kalması olayı. İki parçacığın tüm yerlemlerinin (uzay yerlemleri ve fırılı) karşılıklı olarak birbirleri ile değiştirilmesi. Trampa etmek. Bozmak. Mübadele. Borsa. Tecim ve yapım işleriyle uğraşan kişilerin alım, satım ve değişim amacıyla devlet denetimi altında iş yaptıkları yer.

Market : İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Genel satak. Satmak. Borsa. Genel olarak alım ve satım işlemlerinin yapıldığı yer. Pazarlamak. Satak. Alıcılarla satıcıların belirli bir günde bir araya gelerek alış veriş ettikleri yer. Alıcı ve satıcıların karşılaştığı her türlü ortam. Çarşı.

 

Spot foreign exchange market : Anında teslim döviz piyasası. Yabancı paraların sözleşme yapıldığında veya en geç iki iş günü içerisinde teslim edilmesine dayanan piyasa. krş. gelecekte teslim döviz piyasası.

Foreign exchange : Döviz. Yabancı paraların alım ve satımı, yabancı bir ülkeye ödenecek bir borç için bankada yapılan para değiştirme ve gönderme işlemi. yabancı bir ülkede ödenecek bir para için kullanılan çek, ödek, sayca gibi ödeme araçlarının alım ve satım işlemi. Döviz kuru. Döviz arbitrajı. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Bk. döviz bk. kambiyo senetleri ticari bankaların dövizle uğraşan birimleri. Yabancı para. Harici kambiyo. Dış kambiyo. Yabancı para cinsinden ödemeye aracılık eden kambiyo senetleri, kredi kartları gibi araçlar ile yabancı kağıt ve madeni para.

Foreign exchange assets : Döviz borçları. Döviz borçlan.

Foreign exchange arbitrage : Döviz arbitrajı. Döviz arakazancı. Dövizin ucuz olduğu piyasadan satın alınıp pahalı olduğu piyasada satılarak, diğer bir deyişle kur farklarından yararlanarak elde edilen kazanç.

Foreign exchange certificate : Döviz belgesi.

Foreign exchange account : Döviz tevdiat hesabı.

Foreign exchange anchor : Ekonomideki fiyat istikrarını sağlamak amacıyla kurdaki dalgalanmaları önlemek için döviz kurunu belirli bir değerdeşlikte tutma. Döviz çapası.

İngilizce Foreign exchange market Türkçe anlamı, Foreign exchange market eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Foreign exchange market ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Ability to pay approach : Güç yaklaşımı. Bireylerin, devlet harcamalarının finansmanına, elde ettikleri gelir düzeyiyle orantılı olarak vergilendirilmeleri yoluyla katılmalarını ifade eden ve adam smith tarafından geliştirilen vergileme yaklaşımı. krş. yararlanma yaklaşımı.

A shift in supply : Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması. Sunum kayması.

A shift in individual demand : Bireysel istem kayması. Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması.

A shift in demand : İstem kayması. Tüketicilerin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu istemin artması veya azalması diğer bir deyişle istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması.

A pass through certificate : Taşınmaz rehniyle sağlanmış bir kişisel alacak karşılığında alacak sahibi finansal kurum tarafından çıkarılan değerli kağıt. Tutsat senedi.

A change in supply : Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması. Sunum kayması.

A type mutual funds : Ağırlıklı olarak hisse senetlerinden oluşan ve iç tüzüklerinde (esas sözleşmelerinde) asgari sınırları belirtilmek koşuluyla, portföy değerinin en az % 25’ini özelleştirme kapsamına alınan kamu iktisadi teşebbüsleri dahil türkiye’de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine bağlanmış olan uzun vadeli yatırım fonu. A tipi yatırım fonu ortaklığı. A tipi yatırım fonu.

Ability rent : Özel yeteneklere sahip olan kişilerin üretime katkılarının üstünde elde ettikleri kazanç fazlası. krş. kıtlık rantı. Yetenek rantı.

Foreign exchange market synonyms : forex market, foreign currency market, a change in individual demand, abnormal budget receipts, abnormal budget, ability to pay principle, a change in demand, abolition of forced labour convention, abnormal budget expenditures, foreign money market, a group shares.