Forge ahead türkçesi Forge ahead nedir

  • Öne geçmek.
  • Hızla ilerlemek.
  • Yarışta başa geçmek.
  • Sağlam adımlarla ilerlemek.
  • Yarışta en ileriye geçmek.
  • Gittikçe başarılı olmak.
  • İlerlemek.

Forge ahead ingilizcede ne demek, Forge ahead nerede nasıl kullanılır?

Forge : Dövmek. Yapmak. Demir dövmek. İşlemek. Biçim vermek. Uydurmak. Düzenlemek. Taklidini yapmak. Sahtesini yapmak. Demir işlemek.

Ahead : İleriki. Önümüzde. Önceden. Gelecekte. Önde. İleri doğru. İleriye. İleri. Öndeki. Başlamak.

Forge a check : Bir çek üzerinde ismini yanlış şekilde imza etmek.

Forge a cheque : Bir çek üzerinde ismini yanlış şekilde imza etmek.

Forge a signature : İmza taklit etmek. Sahte olarak bir döküman üzerine birisinin imzasını atmak. Sahte imza atmak.

Forge bellows : Demirci körüğü.

İngilizce Forge ahead Türkçe anlamı, Forge ahead eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Forge ahead ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Gain : Bir devredeki çıkış sinyalinin giriş sinyaline oranını ifade eden yükseltim ölçüsü. Edinmek. Ulaşmak. Kar etmek. Almak. Kazanmak. Bir elektrik akını ya da geriliminin yükseltim oranı. telsiz iletişiminde akımmıknatıssal dalgaların gücünü yükseltme oranı. Kazanç. Fizik, gitar, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Sağlamak.

 

Scuttles : Kaçmak. Hızla yürümek. (gemi) batırmak. Mahvetmek. Vazgeçmek. Tüymek. Delik açarak batırmak. Bozmak. Sıvışmak.

Sweep : Sürükleme. Tarama. Süpürme. Yayılmak. Mayın tarama. Etki alanı. Hepsini almak. Süpürüp atmak. Tarama eylemi. Rezil.

Develops : Gelişmek. Açınım yapmak. Yükselmek (ateş). Şekillendirmek. Banyo etmek. İlgi göstermek. Tab etmek. Geliştirmek. Açıklamak.

Flourished : Zenginleşmek. Dalgalanmak. Süslü konuşmak. Yıldızı parlamak. Büyümek. Sağlıklı olmak. Süslemek. Savrulmak. Güzelleşmek. Sallamak.

Get a long : Gitmek. Başarmak. Ayrılmak. Becermek.

Flourishes : Yıldızı parlamak. Sallamak. Zenginleşmek. Sağlıklı olmak. Fanfar çalmak. Büyümek. Süslü konuşmak. Gelişmek. Sergilemek.

Gained : Ulaşmak. Kar etmek. Yükselmek. Çoğalmak. İleri gitmek (saat). Kazanılmış. Elde etmek. Almak. Kazanmak.

Come along : Birlikte gelmek. Düzelmek. Ortaya çıkmak. Görünmek. Gelişmek. İyileşmek. Beraber gelmek. Acele etmek. Çıkmak (fırsat).

Be ahead : İlerisinde olmak. Herkesin önünde olmak. Önde olmak.

Forge ahead synonyms : get the upper hand, gain ground, go ahead, scuttle, cover ground, advance, be ahead of, come to the fore, shoot ahead, forges, advanced stage, make way, get ahead, forge, flourish, jump the queue, develop, dash, press forward.