Gürültülü nedir, Gürültülü ne demek

Gürültülü; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır.

  • Gürültüsü olan
  • Karışık olaylarla dolu.

"Gürültülü" ile ilgili cümle

  • "Gürültülü bir yaşayış."
  • "Dışarıdaki sofadan kalınlı inceli, gürültülü sesler işitildi." - P. Safa

Gürültülü tanımı, anlamı:

Gürültülü patırtılı : Çok gürültülü ve karışık. Çok gürültülü ve karışık bir biçimde.

Karışık : Dolu. Düzensiz, dağınık, intizamsız. Halk inancına göre cin ve perilerle ilişkisi olan. Ayrı nitelikteki şeylerden oluşmuş. Saf olmayan. Karışmış. Çalkantı, kargaşa, gerginlik içinde olan. Anlaşılması güç olan, açık seçik olmayan, çapraşık.

Olay : Önemli tarihsel olgu, fenomen. Ortaya çıkan, oluşan durum, ilgi çeken veya çekebilecek nitelikte olan her türlü iş, hadise, vaka.

Dolu : Bir yerde sayıca çok. Boş vakti olmayan, meşgul. Çok olan (iş, uğraş, olay vb.). Bir duygunun güçlü etkisinde olan. İçinde atılacak mermisi bulunan (top, tüfek vb. ateşli silahlar). Havada su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, türlü irilikte, yuvarlak veya düzensiz biçimli buz parçaları durumunda yere hızla düşen bir yağış türü. Boş yeri olmayan, her yeri tutulmuş olan. Tornacılıkta delik açılmamış (gereç). İçi boş olmayan, dolmuş, meşbu, pür, boş karşıtı. İçki doldurulmuş bardak.

 

Gürültülü ile ilgili Cümleler

  • Gürültülü bir patlama vardı.
  • Gürültülü bir odada çalışırdım.
  • Gürültülü müzik, rock gibi, sevmiyorum.
  • Bekleme odası o kadar gürültülüydü ki adımın çağrıldığını duyamadım.
  • O kadar çok gürültülüydü ki konuşamadık.
  • Gürültülü cocuklar kontrolden cıkıyordu.
  • Gürültülü olmayan parka gidelim.
  • Gürültülü kulaklıklar bu adamın.
  • Gürültülü olduğu için kent beni rahatsız ediyor.
  • Çöp öğütücüsü çok gürültülü.
  • Komşunun çocukları ile sorun onların her zaman gece geç saatlerde gürültülü olmaları.
  • Neden bu kadar gürültülü davranıyorsun?
  • Sınıf o kadar gürültülüydü ki adımım çağrıldığını duymadım.
  • Evimde bir yerde çalışamam. Çok gürültülü.

Diğer dillerde Gürültülü anlamı nedir?

İngilizce'de Gürültülü ne demek? : adj. noisy, loud, tumultuous, tumultuary, clamant, clamorous, clangorous, hilarious, hurly-burly, jazz, knockabout, rackety, rambunctious, riotous, roaring, robustious, rumbustious, thundering, uproarious, vociferous

adv. disorderly

Fransızca'da Gürültülü : bruyant/e, en fanfare, fracassant/e

Almanca'da Gürültülü : adj. ausgelassen, geräuschvoll, laut, turbulent, unruhig

Rusça'da Gürültülü : adj. шумный, многолюдный

adv. шумно