Gabalak nedir, Gabalak ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Tepe: Dün gabalağın başına çıktım.

Şiş: Gabalak gözlü herifin biri.

İki kulplu testi.

Fazla sıkıştırılmamış, fazla basılmamış, kaba anlamında kullanılır.

Dağınık, darmadağınık: Ayşenin saçı gabalak.

İri, büyük, seçme.

İri soğan, arpacık denilen tohumluk soğanın büyüğü.

Taze soğan, baş bağlamayan soğan.

Su kenarlarında yetişen geniş yapraklı bir ot.

Yaprağı haşhaş yaprağına benzeyen boz renkli, acı bir ot.

Söğüt ve çam gibi ağaçların soyulan kabukları.

Kurumuş haşhaş kabuğu.

Çobanların başlarına örttükleri keçe.

Yağmurdan korunmak için başa geçirilen çuval.

Siperliksiz, yünden örülmüş bir çeşit şapka, kar başlığı.

Asker şapkası - gabala deldi.

İri, gelişmiş (Kızılca k.).

Süs bitkisi.

Gabalak tanımı, anlamı

Gaba : Yumuşak. Tembel: Hasan çok gaba bir çocuktur. Kalın, şişman. Ebegömeci bitkisi. Biçimsiz, kaba, görgüsüz. Eski türkçe kapa: kaba; çok büyük. Kaba, yumuşak, mec. görgüsüz. Kaba. Gama amino butirik asit

Gabal : Götürü pazarlık: Tarlanın döşenmesini gabala verdim. Bedava, ucuz.

Gabala : Götürü pazarlık. Fazla. Dağınık. İri, büyük. Kaba, kabaca.

Sıkıştırılma : Sıkıştırılmak işi.

Darmadağınık : Darmadağın.

 

Baş bağlama : Zifaftan sonra kadınların gelini ziyarete gidip yaptıkları merasim ki, burada yatak çarşafı tetkik olunur. Başı ve alnı, yas, din adamlığı, şeflik belirtisi olarak bez, örtü, kumaş parçası, yaprak, ot ile sarma.

Süs bitkisi : Yerleşim bölgesinde iç ve dış dekorasyonu sağlayan bitki.

Taze soğan : Zambakgillerden, salata ve yemeklere tat vermek için kök yumrusu ve yeşil yaprakları kullanılan, acımsı, keskin kokulu sebze, yeşilsoğan, göksoğan.

Darmadağın : Çok dağınık ve karışık, darmadağınık, tarumar.

Geçirilen : Mefrûgün leh.

Yapraklı : Yaprağı olan. Çankırı iline bağlı ilçelerden biri.

Tohumluk : Bitki yetiştirmede kullanılan tane, çekirdek, kök, sap vb.nin bütünü. Tohum için ayrılan. Tohum saklanan yer.

Çobanlar : Afyonkarahisar iline bağlı ilçelerden biri.

Siperlik : Güneş ve yağmurun etkisinden korumak amacıyla şapka, kapı, lamba vb. şeylere yapılmış olan koruyucu engel, siper, güneşlik. Siper olma özelliği bulunan yer.

Korunmak : Kendini korumak, sığınmak, sakınmak. Koruma işine konu olmak.

Gelişmiş : Gelişme gösteren, ümranlı.

Tohumlu : Tohumu olan. Tohumla üreyen.

Yetişen : Ulaşan, kavuşan. Van şehri, Kocapınar nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.

Siperli : Siperi olan.

Kızılca : Kızıla çalan, az kızıl. Aşırı derecede, kızıl. Kızıla çalan bir tür buğday.

Diğer dillerde Gaba anlamı nedir?

İngilizce'de Gaba ne demek ? : gamma-aminobutyric acid, gaba