Galleys türkçesi Galleys nedir

Galleys ingilizcede ne demek, Galleys nerede nasıl kullanılır?

Galley proof : Dizginin ilk düzeltme nüshası. İlk tashih. İlk dizgi. (son) prova baskı. İlk düzelti.

Galley slave : Forsa. Kürek mahkumu. Eskiden, gemilerde kürek çekmekle yükümlü tutsak ya da yargılı kişi. Kürek mahkümu.

Galley view : Galeri görünümü.

Galley west : Düzensiz.

Galley worm : Kırkayak. Çıyan.

Galleon : Büyük ispanyol gemisi. Kalyon. Büyük ispanyol savaş gemisi.

Ships galley : Gemi kadırgası.

Galleria forest : Galeri orman.

Galleria : Galeri. Kapalı alışveriş merkezi.

Galled : İncitmek. Yaralanmış. İncinmek. Yaralı. Kızdırmak. Yara olmak. Ovalamak. Kızmak. Sürtmek. Gücendirmek.

İngilizce Galleys Türkçe anlamı, Galleys eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Galleys ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Rift valley : Çöküntü koyağı. Graben. Bir kırık dizgesinde, iki yanda yükselen çıkıklar arasında kalan oluk biçimli çukurluk, bk. çıkık. İki fay arasındaki alanın batması sonucu oluşan dik kenarlı vadi. Oluşum çöküntü koyağı. Çöküntü vadisi. Yerkabuğunun, yaklaşık ve birbirine koşut doğrultulu iki kırık ya da kırık kuşakları arasında çökmüş bir kanadın içinde uzanan koyak. Rift vadisi. Coğrafya, jeoloji alanlarında kullanılır. Çökük.

 

Depression : Karalar üzerinde çevresi yüksekliklerle kapalı, tabanı kimi kez deniz yüzeyinden de aşağı inebilen yer biçimi, bk. çökme. Buhran. Kasavet. Kasvet. Sensomotorik duyarlılığın azalması. Çökme. Çukur. Durgunluk. Sensomotorik duyarlılığın azalmasının en hafif biçimi, ruhsal veya bedensel düşkünlük durumu, genel davranışların hafif derecede azalması, sensomotorik duyarlılığın azalması. Bunalım.

Hollow : Aç. Çökmüş. Yalan. Boşluk. Oyuk. Oymak. Boş. Çukur. Çökük. Boşluktan gelen.

Extractor : Çıkarıcı alet. Pres. Ekstraktör. Sökme aleti. Egzoz vantilatörü. Aspiratör. Çıkarıcı aygıt. Egzoz vantılatörü. Sökücü.

Dragger : Körkütük sarhoş kimse. Motorlu küçük trol teknesi. Küçük motor trol gemisi. Küçük trol balıkçı teknesi. Çeken kimse veya şey. Çekiştiren.

Gully : Su oluğu. Suyolu. Küçük vadi. Oluk. Çukur. Sel yatağı. Kanal. Yiv. Sellenme yarıntısı. Selinti yarıntısı.

Dutch oven : Güveç tenceresi. Kalın ve kapalı tava. Yatağın içinde osurup yanındaki kişiyi yorganın içine hapsetme. Güveç çanağı. Derin tava.

Vale : Bayan kat görevlisi. Vadi. Dere. Boşaltma kanalı. Erkek kat görevlisi. Araba parkedici. Diyar. Elveda. North carolina eyaletinde yerleşim yeri. Tulumba akış oluğu.

Glen : Dere. Mississippi eyaletinde yerleşim yeri. Küçük vadi. Vadi. New york eyaletinde yerleşim yeri. Dar vadi.

Draw bar : Cam çekme çubuğu. Çekme çubuğu.

 

Galleys synonyms : hangman's halter, hangman's rope, nullah, gallous, hempen necktie, natural depression, instrument of execution, impregnation, caboose, cuddy, dale, hemp, kitchen, gibbet, galiot, draggers, extractors, cuddies, gallows tree, trireme, kitchen stove, cabooses, puller, holler, halter, pullers, cookhouse, ravine, triremes, galleon, composing galley, galley, kitchener.

Galleys zıt anlamlı kelimeler, Galleys kelime anlamı

Natural elevation : Doğal yükseklik.