Gale nedir, Gale ne demek
Gale; kökeni fransızca dilinden gelmektedir.
Yerel Türkçe anlamı:
Sincap.
Kale.
Kaba (kimse).
Hizmetçi
Mesuliyet, sorumluluk
Herşeye üzülmeyen, kaygısız (kimse).
( Manda yavrusu. Domuzun burnundaki şişkin yer. Galebe : Üstünlük, çokluk. Yengi. Galebe çalmak : Yenmek. üstün gelmek, baskın çıkmak. Galenit : İçinde doğal kurşun bulunan sülfür. Galeri : Bir yapının birçok bölümünü aynı katta birbirine bağlayan içten veya dıştan yapılmış geniş geçit. Maden ocaklarında açılan yer altı yolu. Sanat eserlerinin veya herhangi bir malın sergilendiği salon. Otomobil alınıp satılan yer. Galerici : Otomobil alıp satan kimse. Galeri işleten kimse. Galericilik : Galericinin yaptığı iş. Galeta : Fırında pişirilerek kurutulmuş yuvarlak ve uzun peksimet. Galeta unu : Galetadan veya kızarmış ekmek kabuğundan yapılmış olan un. Galeyan : Kaynama. Coşku. Coşma. Galeyan etmek : Coşmak. kaynamak. Galeyana gelmek : Coşmak, hiddetlenmek. Galeyana getirmek : Coşturmak. Galeyanlı : Galeyana gelmiş olan. Kalıp : Genellikle küp biçiminde yapılan. Biçim, durum. Yenilikten uzak, özgün olmayan. Biçki modeli, patron. Bir şeye biçim vermeye veya eski biçimini korumaya yarayan araç. Gösterişli görünüş. Taraf : Bir şeyin belli bölümü, kısmı. Yön, yan, doğrultu. İstekleri, düşünceleri karşıt olan iki kişiden veya iki topluluktan her biri. Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri. Yöre, yer. Bir kişinin soyundan gelenlerin hepsi. Kaplı : Kabı olan. Ciltli. Kaplanmış olan. Tepsi : Fincan, tabak, bardak vb. şeyleri taşımaya yarayan, derinliği olmayan, türlü büyüklükte düz kap. İçinde börek, tatlı vb. pişirmeye yarayan, az derin, geniş, düz kap. Bu kap biçiminde olan. Bir kabın alabileceği miktarda olan. Dizgi : Basım için harfleri, kelimeleri, satırları, sayfalar oluşturacak biçimde düzenleme, tertip. Alet : Bir makineyi oluşturan ve işlemesine yardım eden parçalardan her biri. Maşa. Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne. Bir sanatı yapmaya, uygulamaya yarayan özel araç. Galea : Takke, başlık, miğfer. Galea kapitis : Spermatozoonun baş kısmında nükleusun ön kısmını takke biçiminde örten ve fertilizasyon sırasında corona radiata ve zona pellucidanın delinmesi için gerekli enzimleri taşıyan kısım. Galebe divanı : Elçi kabulü ve kapıkulu ocaklarına ulufe dağıtılması nedeniyle toplanan gösterişli divan. Galebelik : Topluluk, kalabalık. Galebet : Müebbet hapis. Zayıf, çelimsiz Galecoş : Suda ezilmiş yağsız peynirin içine pide doğranıp pişirildikten sonra üzerine yağ dökülerek yenilen bir çeşit yemek. Galefet : Zayıf, çelimsiz. Galefir : < Ar. karanful: Karanfil Galegale : Sincap Galek : Domuzun burnundaki şişkin yer Kaba (kimse). Hizmetçi. Kötü kadın ya da halkın kötü tanıdığı kadın: Haydi oradan galeğin oğlu.Gale ile ilgili Cümleler
Gale anlamı, tanımı:
Bu kısımda Gale nedir? Gale ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Gale tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Gale hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.