Gerin nedir, Gerin ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Damların üzerine konulan su geçirmez killi toprak.

Bulut.

Gerin ile ilgili Cümleler

  • Ben yataktan kalktım ve iyi bir gerindim.
  • Ali gerinmeyi durdurdu.
  • Arabadan çıkmak ve gerinmek istiyorum.
  • Gerindi ve derin bir nefes aldı.
  • Gerinmek zorundayım.
  • Kedi, pencereden giren güneş ışığında boylu boyunca gerinerek uzanıyordu.
  • Babam akşam yemeğinden sonra gerindi.
  • Egzersiz yapmadan önce yaralanmayı önlemek için gerinirim.
  • Kedi, pencereden giren güneş ışığının altında gerinebildiği kadar gerinerek yatıyordu.

Gerin tanımı, anlamı

Geri : Arka, bir şeyin sonra gelen bölümü, art, alt taraf, ileri karşıtı. "Geri dön, geri git!" anlamında bir söz. Araba üzerine gerilerek kenarları arabanın korkuluğuna tutturulan ve içine saman veya tahıl doldurulan büyük kıl çuval. Aptal, anlayışsız. Eksik gösteren (saat). Hayvanda boşaltım organının dışı. Bir şeyin sona kalan bölümü. Son, sonuç. Benzerlerine ayak uydurup ilerleyememiş, gelişememiş. Geriye doğru. Geçmiş, mazi

Bağdaşıklık gerinimi : Bağdaşık çökeltilerin çevrelerini saran ve bağdaşıklık özelliğinden doğan gerinim.

Dikey geringe : Bir eğriler takımı içindeki tüm eğrileri dik açıyla kesen eğri.

Esnek gerinim : Esnek bölgedeki gerinim.

 

Gerindi : [Bakınız: görkemli]. Kuvvetli, bakımlı, güvenilir at ya da öküz.

Gerine gerine : Övünerek.

Gerinim : Uygulanan, bir gerilim sonucu bozunuma uğramakta olan bir özdekte uzunluk, alan ya da oylumun gerilim uygulamasından önceki değerinin uygulama süresindeki değerine oranı. Uygulanan bir gerilim altındaki bozunuma uğramakta olan bir özdekte, uzunluk, alan ya da oylumun gerilim uygulamasından önceki değerinin, uygulama anındaki değerine oranı.

Gerinim sertleşmesi : Yoğrumsal bozunum sırasında, oynak derişiminin artmasıyle ortaya çıkan ve daha çok bozunumu gerçekleştirmek için, gerekenden daha yüksek gerilim uygulamasında yansıyan sertleşme olayı.

Gerinim yaşlanması : Akma özelliği gösteren çeliklerin, yoğruk bozunumlarının yarıda kesilmesiyle ve yaşlanma sonucu yeniden, daha yüksek değerle bir akma özelliği göstermesi olayı.

Gerinleşmek : Gerinmek.

Gerinneşmek : Gerinmek.

Gerinti : Orak. (Gürün Sivas).

Germe gerinimleri : [Bakınız: Lüder çizgileri].

Geriniş : Gerinme işi.

Gerinme : Gerinmek işi.

Gerinmek : Kolları açarak gövdeyi gergin bir duruma sokmak.

Geçirmez : Kimi yükün ya da özdecikleri içinden göçürmeyen (zar). Su veya hava geçirmez, kapalı.

Üzerine : Üstüne. -den daha üstün. -den dolayı. -den sonra. Hakkında.

Geçirme : Geçirmek işi.

Toprak : Yer kabuğunun, toz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla, çürümüş organik cisimlerden oluşan ve canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. Memleketli. Kara. Yer kabuğunun bu bölümünden yapılmış. Arazi, tarla. Ülke.

Diğer dillerde Gerilme ölçer anlamı nedir?

İngilizce'de Gerilme ölçer ne demek ? : tensiometer