Glancing türkçesi Glancing nedir
- Parıldamak.
- Göz gezdirmek.
- Göz atmak.
- Bakıvermek.
Glancing ingilizcede ne demek, Glancing nerede nasıl kullanılır?
Glancingly : Göz gezdirerek. Yana kayarak.
Glance : Göz atmak. Bakmak. Göz gezdirmek. Bakıvermek. Kısaca bakış. Kısa bakış. Göz. Bakış. Parıldamak.
Glance at : İma. Göz ucuyla bakmak. Göz atmak. Göz gezdirmek. Gözünün ucuyla bakmak.
Glance coal : Parlak kömür. Antrasit kömürü. Antrasit.
Glance down : Aşağıya bakmak. Hızla okumak. Aşağıdaki bir şeye bakmak. Göz gezdirerek okumak.
Adoring glances : Sevgi dolu bakışlar.
At a glance : Bir bakışta. Hemen.
Glance round : Etrafına bakmak. Çevresine göz atmak. Çabucak çevresine bakmak.
Glance through : Göz gezdirmek. Hızla göz gezdirmek. Hızla okumak. Hızla göz atmak.
Glances : Parıldamak. Göz atmak. Göz gezdirmek. Bakışlar. Bakıvermek.
İngilizce Glancing Türkçe anlamı, Glancing eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Glancing ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Glances : Bakışlar.
Gleams : Parlamak. Işıldamak. Pırıldamak. Parıltı. Işın yaymak. Parlaklaşmak. Işımak. Yalkı.
Glance : Göz. Kısaca bakış. Bakmak. Bakış. Kısa bakış.
Glance through : Hızla okumak. Hızla göz gezdirmek. Hızla göz atmak.
Scheduling : Listeleme. Zaman çizelgelemesi. Düzenleme. Planlama. Zaman planlama. Programlama. Zaman çizelgesi yapma işlemi. Zamanlama. Programlayarak.
Look over : Kısaca incelemek. Gözden geçirmek. Şöyle bir bakmak. İncelemek. Yoklamak. Süzmek.
Inclined : Eğilimli. Eğimli. Eli yatkın. Yamuk. Yetenekli. İstekli. Yatkın. Meyilli. Mütemayil. Eğik.
Cast a glance : Şöyle bir bakmak. Bir bakış atmak. Dikizlemek. Bir göz atmak. Gözetlemek. Bakmak.
Aslant : Yan. Meyilli biçimde. Eğri. Yanlamasına. Eğri olarak. Meyilli. Meyilli olarak. Bir yana doğru.
Glancing synonyms : birth prevention, effulges, rove, check on, preparation, glance at, roved, slanted, readying, gleamed, sloping, birth control, give the once over, blink at, coruscates, effulge, flip through, coruscate, have a look see, dipped, glanced, glares, programming, give an eye to, flash a glance, programing, dip, dip into, family planning, have a dekko, flick through, peep at, leaf through.
Glancing zıt anlamlı kelimeler, Glancing kelime anlamı
Horizontal : Yatay düzlem. Ufki. Yatay çizgi. Horizontal. Yatay. Bilgisayar, fizik alanlarında kullanılır. Ufka ait. Yerçekimi doğrultusuna dik düzlem. Düz. Yatay yerleştir.
Vertical : Düşey düzlem. Dik. Şakuli. Amudi. Düşey katman. Düşey doğru. Vertikal. Yerçekimi doğrultusunda, çevrene dik doğrultuda bulunan. Tepede olan. Bilgisayar, fizik, jeoloji alanlarında kullanılır.
Dull : Duygusuzlaşmak. Ağır. Kör. Donuk. Sersemletmek. Körleşmek. Hafifletmek. Ruhsuz. Sıkıcı. Soluk.
Glancing ingilizce tanımı, definition of Glancing
Glancing kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Shooting, as light.
Bu kısımda Glancing kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Glancing ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Glancing anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Glancing ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.