Glaring türkçesi Glaring nedir

Glaring ile ilgili cümleler

English: How did you manage to overlook such a glaring error?
Turkish: Böyle göze batan bir hataya nasıl göz yummayı başardınız?

English: The glaring light is hurtful to the eyes.
Turkish: Parlak ışık gözleri bozar.

Glaring ingilizcede ne demek, Glaring nerede nasıl kullanılır?

Glaringly : Işıl ışıl.

Burglaries : Ev soygunu. Hırsızlık. Hırsızlar.

Burglarious : Hırsızlık ile ilgili. Ev soygununa ait. Ev soygunu ile ilgili.

Burglariously : Hırsızlık yaparak. Hırsızlıkta veya soygunculukta bir yöntem. Çalarak. Kırıp girerek.

Burglarise : Hırsızlık amacıyla eve girmek. Soymak (ev). Soymak. Hırsızlık yaparak çalmak (burglarize olarak da yazılır). Ev soymak. Hırsızlık yaparak çalmak. Soy.

Glare at : Yiyecekmiş gibi bakmak. Düşmanca bakmak. Sert sert bakmak. Ters ters bakmak. Kinle süzmek. Dik dik bakmak. Kızgınlıkla bakmak.

Burglarize : Soymak. Soy. Hırsızlık yaparak çalmak. Ev soymak. Hırsızlık amacıyla eve girmek. Soymak (ev). Hırsızlık etmek.

Burglarized : Soymak. Soyulmuş (ev vb). Soymak (ev). Hırsızlık yaparak çalmak.

 

Glared : Kötü kötü bakmak. Parıltı. Göz kamaştıracak bir şekilde parlamak. Ters ters bakmak. Kızgın bakmak. Parlamak. Göze batmak. Göz kamaştırmak. Göz kamaştırıcı parıltı. Dik dik bakmak.

Burglarizing : Hırsızlık yaparak çalmak. Soy. Ev soymak. Soymak (ev). Hırsızlık amacıyla eve girmek. Soymak.

İngilizce Glaring Türkçe anlamı, Glaring eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Glaring ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Egregious : Yaman. Fevkalade kötü. Berbat. Çok kötü. Korkunç. Kötülük. Dikkat çekici. Muazzam.

Iridescent : Pırıltı. Yanardöner. Oynadıkça renk değiştiren. Gökkuşağı gibi renkleri olan. İridesan.

Shrillest : Acı. Sürekli rahatsız eden. Cırlak. En tiz. Tiz.

Beyond dispute : Tartışmasız. Su götürmez. Tartışma götürmez.

Imponderous : Tartılamaz. Tahmin edilemez. Ölçülemez. Belirlenmemiş.

Eyeful : Göz dolduran şey. Göz dolduran. Bir içim su. Güzel şey. Güzel kız. Göz alıcı.

Glamorous : Cazibeli. Göz alıcı. Büyüleyici. Çekici. Romantik bir çekiciliği olan.

Ablaze : Hararetli. Yanan. Ateşli. Alevli. Alev alev. Heyecanlı. Alevler içinde. Yanmakta. Tutuşmuş.

Scintillating : Hayat dolu. Harikulade. Kıvılcımlar çıkaran. Canlı. İleriye doğru parıltılar saçan veya gönderen. Nüktedan. Esprili. Parlayan. Işıldayan.

Twinkly : Gülücük saçan. Parıl parıl.

Glaring synonyms : burnished, brightly, spangly, conspicuously, evidently, glowering, blazing, apparent, clearly, fresh, dazzling, screaming, stridulous, evident, argute, riveting, gaudier, crystal clear, gorgeous, scintillant, candescent, graceless, twinkling, noisiest, ardent, evidentiary, glittery, eyefuls, blinding, aglimmer, barefaced, doggier, staring.

 

Glaring zıt anlamlı kelimeler, Glaring kelime anlamı

Dull : Matlaştırmak. Kalın kafalı. Donuk. Ruhsuz. Körleşmek. Sıkıcı. Duygusuzlaşmak. Hafifletmek. Mat. Ağır.

Inconspicuous : Göze çarpmayan. Önemsiz. Farkedilmeyen. Farkedilmez.

Glaring ingilizce tanımı, definition of Glaring

Glaring kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Open and bold. A glaring mistake. Notorious. Clear. As, a glaring crime. Barefaced.