Glitters türkçesi Glitters nedir

Glitters ile ilgili cümleler

English: All that glitters is not gold.
Turkish: Her gördüğün sakallıyı deden sanma.

Glitters ingilizcede ne demek, Glitters nerede nasıl kullanılır?

All that glitters is not gold : Her parlayan altın değildir. Görünüşe aldanmamalı. Parlayan herşey altın değildir. Parlayan her şey altın değildir. Görünüşe aldanma. Her sakallıyı deden sanma. Bazen değerli görünen bir şey tamamen değersizdir.

All is not gold that glitters : Parlayan her şey altın değildir. Her şey göründüğü gibi şahane değildir. Görünüşe aldanma.

Glitter : Parıltı. Parlaklık. Göze çarpmak. Işıldamak. Göz almak. Işıltı. Parlamak. Pırıldamak. Parıldamak. Pırıltı.

Glitterati : Çok revaçta (zengin) olan ünlüler. Zengin ve ünlü şahıslar. Gözde ünlüler. Revaçta olan ünlüler. (resmi olmayan) grup olarak düşünülen zengin ve revaçta olan ünlü kişiler. Göz kamaştırıcı kişiler.

Glittered : Göze çarpmak. Işıltı. Parıldamak. Parıltı. Pırıldamak. Işıldamak. Göz almak. Parlamak. Pırıltı. Parlaklık.

Aglitter : Göz alıcı bir şekilde. Parıltılı bir şekilde. Pırıl pırıl. Işıldatarak.

Glitzy : Havalı (kimse). Gösterişli bir biçimde fiyakalı. Çok gösterişli. Aşırı davranışlarından dolayı göze çarpan (kimse). Çok havalı.

 

Glitteringly : Pırıl pırıl. Işıldayarak. Işık yansıtarak. Parıl parıl. Parlak bir şekilde.

Glittering : Şaşaalı. Mükemmel. Deniz tutması. Işıl ışıl. Pırıldayan. Parlak. Yalabık. Parıltılı. Göz alıcı. Işıltılı.

Glittery : Pırıl pırıl. Parıldayan. Işıl ışıl. Saydam. Işık yansıtan. Göz alıcı. Parlak. Parıltılı.

İngilizce Glitters Türkçe anlamı, Glitters eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Glitters ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Glittered : Pırıltı. Işıltı. Parlaklık. Işıldamak. Parıltı.

Glitter : Pırıltı. Işıldamak. Parıltı. Işıltı. Parlaklık.

Scintillation : İyonlaştırıcı parçacığın neden olduğu çok kısa süreli (birkaç mikrosaniye ya da daha az) ışıldama. Yıldızlardan gelen ışığın, hava katmanından geçerken uğradığı küçük kırılımilar yüzünden, yeğinliğinde gözlenen titrerlik. Işiközlerinin enine dalgalar halinde titreyerek yayılması. Sintilasyon. Işıldama. Kıvılcımlar saçma. Çakım. Pırıldama. Kırpışım. Nükteli konuşma.

Gleams : Yalkı. Işımak. Işıldamak. Işın yaymak. Parıltı. Parlaklaşmak.

Sparkle : Işımak. Işıldamak. Canlılık. Pırıltı. Parlayış. Kıvılcım saçmak. Kıvılcım.

Glints : Pırıltı. Işıltı. Ani parlayan ışık. Işıldamak. Fırlamak. Kıvılcım saçmak. Parıltı.

Shine in society : Toplulukta parlamak. Toplumda öne çıkmak. Sosyetede göze çarpmak.

Glancing : Göz gezdirmek. Göz atmak. Bakıvermek.

Blindest : Kapatmak. Kör. Anlayışsız. Gizli. Göz kamaştırmak. Kör etmek. Kamaştırmak. Gözünü almak. Düşüncesiz.

 

Glitters synonyms : be conspicuous, blazed, spangle, burn, blaze, stand out, coruscate, glistened, glances, coruscates, gleam, coruscated, brighten, appear, effulge, seem, adjusts, tell, dazzles, look, bickers, blow up, beamed, effulges, glisten, glint, draw the attention, gleamed, be in evidence, dazzle, glares, come to the front, glance.

Glitters zıt anlamlı kelimeler, Glitters kelime anlamı

Dullness : İdraksizlik. Sıkıntı. Can sıkıntısı. Ahmaklık. Mutlak matite. Sönüklük. Ağırlık. Matlık. Can sıkıntıs.

Dull : Tatsız. Hafifletmek. Ağır. Renksiz. Sersemletmek. Mat. Matlaştırmak. Donuk. Ruhsuz. Körleşmek.