Gradation türkçesi Gradation nedir

  • Kerteleme.
  • Merhale.
  • Derece derece sıralanma.
  • Derece derece çıkma.
  • Derece derece değişme.
  • Dereceleme.
  • Bir oyunun duygu, akımında yükselme, artma.
  • Derecelenme.
  • Sınıflandırma.
  • Geçişme.
  • Sıralama.
  • Boylanma.
  • Geçiş.
  • Dizillenme.
  • Ton.
  • Derece.
  • Olay dizisindeki duygu akımının yavaş yavaş yükselmesi, artması.
  • Bilgisayar, tiyatro alanlarında kullanılır.
  • Aşama.
  • Bir ölçüm sürekliliğinin uç ya da ana konumlar arasındaki çeşitlenmeleri gösterecek biçimde altbölümlere ayrılması.

Gradation ile ilgili cümleler

English: Will humanity be able to prevent the degradation of ecosystems?
Turkish: İnsanlar ekosistemin bozulmasını önleyebilecek mi?

Gradation ingilizcede ne demek, Gradation nerede nasıl kullanılır?

Vowel gradation mutation : Ünlülerin ünlülere veya ünsüzlerin ünlülere yaptığı etki sonucunda bir ünlünün nitelik değiştirmesi olayı. ünlülerin birbirine etkisine veya daha başka nedenlere bağlanan ünlü değişimi, ünlü uyumu; ünsüzlerin ünlülere etkisinden doğan ünlü değişimi, ünlü incelmesi, ünlü kalınlaşması, ünlü daralması, ünlü genişlemesi, ünlü yuvarlaklaşması veya ünlü düzleşmesi biçiminde (bunlara bk.) kendini gösterir. genellikle ağızlarda görülür: kayış > geyiş, çocuk > çöcük, buz > büz, bıldır > bildir, «geçen yıl», beğen-> ban-,köle > kole; az > ız, ağaç / ıgaç, çağır-> çığır-, alınca > alıncı, koy-> guy-, ova > uva, cep > cöp, bebek > böbek, çekirge > çökürge, fırsat > fursat, müddet > middet vb. türkçedeki ünlü değişimlerinin almanca bruder «erkek kardeş», brüder «erkek kardeşler», ing. man «adam», men «adamlar» örneklerinde görüldüğü gibi anlama etkisi yoktur. Ünlü değişimi.

 

Measure of gradation : Salt yandaş, yansız, karşıt gibi geniş konumları saptamakla kalmayarak aynı zamanda arada yer alan alt bölümlenmeleri de belirleyebilen ölçüm. Dizilölçüm.

Picture tonal gradation : Siyah-beyaz televizyonda resmi oluşturan ve siyahtan beyaza dek uzanan tonların durumu. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Ton kertelenmesi.

Tonal gradation : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Ton kertelenmesi. Siyah-beyaz televizyonda resmi oluşturan ve siyahtan beyaza dek uzanan tonların durumu.

Gradational : Aşamaları olan. Aşamalı değişimle ilgili. Kademeli olarak değişen. Dereceli. Seviyeleri olan. Değişik evreleri olan.

Data degradation : Bilgi azalması.

Degradation : Rezalet. Gıda maddelerinin gerek üretim hatası ve gerekse depolama koşullarının uygun olmaması nedeniyle fiziksel, kimyasal, mikrobiyolojik ve duyusal özelliklerinin tüketime engel olacak biçimde değişmesi, degradasyon. Yitirim. Bozunma. Alçalma. Yozlaşma. Bilgisayar, fizik, veterinerlik alanlarında kullanılır. Bir bileşiğin kendisini oluşturan daha basit parçalara ayrılması, fiziksel veya histolojik olarak dejenerasyona uğrama, degradasyon, parçalanma. Yıkılma. İndirgeme.

Degradation products : Parçalanma ürünleri. Yaşayan hücrelerde ve dokularda biyokimyasal ve fizyolojik olaylarla madde yapımı veya madde yıkımı işlemleri sırasında oluşan daha küçük moleküllü bileşikler.

 

Depth of degradation : Rezalet.

Gradations : Aşama. Geçiş. Derece derece çıkma. Derece derece sıralanma. Derece. Ton. Sınıflandırma. Derecelenme. Boylanma. Merhale.

İngilizce Gradation Türkçe anlamı, Gradation eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Gradation ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Degrees : Rütbe. Ünvan. Sıralı notalar. Lisans. Açılar. Diploma. Evre. Karşılaştırmalı üstünlük derecesi (dilbilgisi terimi).

Collocations : Eşdizimlilik. Birlikte kullanım. Yan yana tanzim. Birliktelik. Tanzim. Aynı yerde tertip. Düzenleme. Yan yana olma.

Classifications : Derecelendirme. Tasnif. Sınıflama.

Alinement : Sıralanmış olma durumu. Hizalama eylemi. Ayarlama. Hiza.

Passages : Geçit. Akış. Dehliz. Koridor (ingiliz ingilizcesi). Geçme. Kanal. Parça. Bağırsakların çalışması. Yolculuk (uçak, gemi).

Timing : Dakikalama. Hızını ölçme. Oyuncunun, başka oyunlarla olan ilişkisinde ne zaman tepki göstereceğini belirten kavram. uygulayım öğelerinin oyuncularla eşlenmesinde dikkat edilen kavram. Saat tutma. Sinema, televizyon, tiyatro alanlarında kullanılır. Rastlatma. Zamanında davranma. Oyunun uzunluğunu, her perdenin, her sahnenin kaç dakika sürdüğünü hesaplama. Düzgün, tek biçimli, yoğunluğu doğru ve değişmez pozitif bir eşlem sağlamak amacıyla, yoğunluğu değişik bir negatife basımda verilecek ışığı ayarlama. Süre tutma.

Graduation : Derecelendirme. Diploma töreni. Mezuniyet. Bitirme. Mezun olma. Derecelere ayırma. Mezuniyet töreni. Sınıflandırılma. Derece işareti.

Chords : Bağlama kirişi. Tel. Akort. Kiriş. His. Nüans. Kanat genişliği. Duygu. Akortlar.

Estate : Hal. Malikane. Konak. Yurtluk. Mülk. Gayrimenkul. Sınıf. Olancamal. Miras.

Chording : Duygu. Nüans. Kiriş. Kord. Çalgı teli. Tel. Kanat genişliği. His.

Gradation synonyms : categorizations, crossing, passings, coordinating, changeover, arrangement, t, progression, overtaking, categorisations, osmoses, cycles, passage, extent, cycle, grading, couleur, tone, collocation, casts, bkt, rating, milestone, transitivity, osmosis, intermixing, clacification, assortments, conjoins, shading, phase, alignment, echelon.

Gradation ingilizce tanımı, definition of Gradation

Gradation kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The state of being graded or arranged in ranks. As, the gradation of castes. The act of progressing by regular steps or orderly arrangement. To form with gradations.