Grantee türkçesi Grantee nedir

  • Devralan.
  • Burs verilen kişi.
  • Burslu öğrenci.
  • İmtiyaz sahibi.
  • Yardım alan kimse.
  • Bağış yapılan kişi.
  • Hibe alan.
  • Temellük eden.
  • Hibe alan kimse.
  • Malı veya hizmeti devralan kişi ya da kurum.

Grantee ingilizcede ne demek, Grantee nerede nasıl kullanılır?

Grantees : İmtiyaz sahibi. Burslu öğrenci. Malı veya hizmeti devralan kişi ya da kurum. Yardım alan kimse. Temellük eden. Burs verilen kişi. Bağış yapılan kişi. Hibe alan. Devralan. Hibe alan kimse.

Granted : İmtiyazlı. Diyelim ki. Evet doğru kabul ediyorum. Verildi. Varsayarsak. İzin verildi. Cevaben evet.

Granted access rights : Onaylanmış erişim hakları. İzinli erişim hakları.

Granter : Bağış yapan. Miras bırakan kimse. Devreden. Veren. Temlik eden. Bağış yapan kimse. Fariğ. Veren kimse.

Granters : Veren kimse. Bağış yapan. Veren. Temlik eden. Fariğ. Bağış yapan kimse. Devreden. Miras bırakan kimse.

Flagrante delicto : (latince) suç üstü. Suç işlerken. Cürmümeşhut. Bir suçun tam ortasında. Suçüstü.

Take for granted : Cepte görmek. Kanıksamak. Doğal karşılamak. Düzenlenmiş saymak. Oldu bil. Çantada keklik saymak. Bir şeyin olması gerektiği gibi olduğunu düşünmek. İtirazsız kabul etmek.

Take it for granted : Bir şeye kesin gözüyle bakmak. Bir şeyi sorgusuz sualsiz kabul etmek.

 

Grant a request : Bir ricayı kabul etmek.

Ungranted : Karşılanmamış. Verilmemiş. Müsade edilmemiş. İzin verilmemiş. Yerine getirilmemiş.

İngilizce Grantee Türkçe anlamı, Grantee eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Grantee ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Bursars : Sayman (üniversite terimi). Burs görevlisi. Vezne. Muhasebeci (üniv.). Okul muhasebecisi. Sayman. Muhasebeci. Okul veznedarı. Bursiyer.

Recipient : Tebellüğ eden. Hassas. Resipient. Teslim alan. Alan. Kendisine kan verilen birey. embriyo naklinde embriyoların nakledildiği taşıyıcı dişi, resipient. Alan kimse. Alacak olan kimse. Duyarlı.

Patentee : İhtira beratı sahibi. İşletme iyesi. Bulgu belgesi iyesi. Kütüğe yazdırma ya da başkasından satın alma yoluyla bulgu belgesini elinde bulunduran kişi. Bulgu belgesini elinde bulunduran kişi. İhtira beratı alan. Patent sahibi.

Assignee : Temlik eden. Devir alan. Lehine temlik yapılan kişi. Kendisine temlik olunan kişi. Devralan kimse. Kendisine mal veya hak devredilen kimse. Vekil. Temlik alan.

Franchiser : Ticari ismini ve markasını kullandıran ana firma. Franchise veren. Acentelik verme hakkı olan kimse. Ticari ismini veren ana firma.

Receiver : (radyo vb) alıcı. Ahize (telefon). Tenis, bilgisayar, fizik, uzay, masa tenisi, ekonomi alanlarında kullanılır. Telefon ahizesi. Yataklık eden. Para alıcısı. Yığın iletişiminde örgütlü ya da örgütsüz aktarma araçlarıyla, kendisine bilgi ya da ileti yollanan kişi. Toplama kabı (distilasyon). Para toplayıcı. Işığı, elektro-manyetik dalgaları alıp değerlendiren araç. göz, fotoğraf plağı, radyo, radyo ırakgörürü gibi.

 

Proprietor : Mal üzerinde iyelik hakkını gerçekleştirmiş olan kişi. İye. Arazi sahibi. Sahip. Malik. Ticari bir kuruluşun sahibi. Maliyesi. Mülk sahibi. Yapı iyesi.

Transferee : Nakledilen. Adına temlik yapılan kişi. Devir olunan. Transfer edilen. Devrin yapıldığı kişi. Devir edilen veya alan. Kendisine temlik edilen. Devir alan. Kendisine devredilen.

Franchisers : Franchise veren. Acentelik verme hakkı olan kimse. Ticari ismini veren ana firma. Ticari ismini ve markasını kullandıran ana firma.

Licensee : Lisansiye. Lisansı olan. İşletme ruhsatı sahibi. Berat sahibi. Lisans sahibi. Yetki belgesi. Ruhsatlı kişi. Ayrıcalıklı kimse. Ruhsat sahibi.

Grantee synonyms : scholar, donees, scholars, foundationer, franchisees, concessionaire, bursar, alienee, transferees, franchisee, patentees, concessionaires, donee, scholarship student, grantees.

Grantee ingilizce tanımı, definition of Grantee

Grantee kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The person to whom a grant or conveyance is made.