Hemen nedir, Hemen ne demek

Hemen; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de zarf olarak kullanılır. kökeni farsça dilinden gelmektedir.

"Hemen" ile ilgili cümle

  • "Bugün yarın Kayseri'den haber gelir zaten. Hemen gideriz." - N. Hikmet
  • "Onun hemen yanında duran küçük kız başını önüne eğmiş, alt dudağını sarkıtmış, kırmızı ojeli parmaklarını kucağında kavuşturup taş kesilmişti." - E. Şafak
  • "Hayır, yalnız ben değilim onu beğenmeyen, sevmeyen, hemen kimse beğenmiyor o şairi, sevmiyor." - N. Ataç

Hemen anlamı, tanımı:

Hemen hemen : Nerede ise, az zaman sonra. Tam değilse bile ona pek yakın.

Hemencecik : Çabucak.

Çabucak : Vakit geçirmeden, kısa sürede, aceleten, acilen, alelacele, anında, bir anda, bir çırpıda, birden, bir hamlede, bir koşu, bir lahzada, bir solukta, çabucacık, çabuk, çabukça, çarçabuk, dakikasında, derakap, derhâl, hemen, hemencecik, hemencek, hızla, hızlı, hızlı hızlı, ivedilikle, lahzada, müstacelen, palas pandıras, serian, süratle, şipşak, takkadak, tez beri, tezce, tezelden, yellim yelalim. Kolaylıkla.

Aşağı yukarı : Bir baştan bir başa. Tama yakın, yaklaşık olarak.

Aşağı : Bayağı, adi. Eğimli bir yerin daha alçak olan yeri. Bir şeyin alt bölümü, zir, yukarı karşıtı. Niteliği düşük, kötü. Daha küçük, daha az. Aşağıya, yere doğru. Bir yere göre daha alçak yerde bulunan. Değeri daha az.

 

Yukarı : Yetkili kimse. Aşama, sınıf, makam bakımından ileride olan. Bir şeyin üst bölümü, fevk, aşağı karşıtı. Üst tarafa, üstteki kata, üste, yükseğe, yukarıya. Benzerleri arasında üstte bulunan.

Yalnız : Ama. Toplumsal ilişkilerden yoksun veya yoksun bırakılan kişi. (ya'lnız) Yalnızca. (ya'lnız) Yanında başkaları olmayarak. Yanında başkaları bulunmayan.

Sadece : Yalnızca.

Çok : Aşırı bir biçimde. Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı.

Hemen hemen artan dizi :

Hemen hemen diferansiyellenebilir fonksiyon :

Hemen hemen doğrusal dalga denklemi :

Hemen hemen dönemli işlev : (…)

Hemen hemen düzgün yakınsak dizi : Ölçümü sıfır olan kümenin dışında düzgün yakınsak olan fonksiyonlar dizisi.

Hemen hemen düzgün yakınsak seri : Hemen hemen her yerde düzgün yakınsak fonksiyonel seri.

Hemen hemen her yerde : Ölçümü sıfır olan bir kümenin dışında.

Hemen hemen her yerde sağlanan özellik : Bir ölçüm uzayı içinde sıfır ölçümlü bir küme içinde kapsanan bir küme dışında geçerli olan özeüik. Simgesi : hhh

Hemen hemen her yerde yakınsaklık : Ölçümü sıfır olan bir kümenin dışında yakınsaklık.

Hemen hemen karmaşık manifold : Üstünde "hemen hemen karmaşık yapı" tanımlanmış bir manifold, sanki karmaşık manifold.

Hemen ile ilgili Cümleler

  • Süpermarket rafları hemen hemen boştu.
  • Onu hemen hemen herkes yapar.
  • Hemen arkadaş oldular.
  • Ali hemen ağrı hissetmediğini söyledi.
  • Hemen arkanda olacağım.
  • Ali oyuncak ayıları, kartpostal ve pulları, eski paraları, taş ve mineralleri, trafik plakaları ve jant kapaklarını yani kısacası hemen hemen her şeyi toplar.
  • Ali ve Mary hemen hemen her zaman birbirleriyle anlaşırlar.
  • Hemen anlayacağını biliyordum.
  • Hemen 110'u ara.
  • Hemen ağlamaya başladım.
  • Ailem hala çalışıyor bu nedenle onlar Teksas'a hemen gidemezler.
  • Hemen arkamdalar.
  • Hemen Amerika'ya hareket etmek zorunda kaldık.
  • Başka bir oda ayırmamızı istiyorsanız, lütfen hemen bize bildirin.
 

Diğer dillerde Hemen anlamı nedir?

İngilizce'de Hemen ne demek? : [Hemen] adj. immediate, prompt

adv. immediately, instantly, directly, in no time, instantaneously, on the spot, anon, bang off, right of the bat, forthwith, out of hand, incontinently, in an instant, on the instant, instanter, in a jiffy, now, at once, in short order, outright

conj. as soon as, once

Fransızca'da Hemen : aussitôt, tout de suite, sans délai, immédiat/e, sur-le-champ, à l'instant, instantanément, à la minute, à la volée, d'emblée, d'urgence, de prime abord, du jour au lendemain, en un instant, sitôt, soudain/e, sur l'heure, sur le coup, tout à l'heure

Almanca'da Hemen : adj. prompt, postwendend

adv. sofort, sogleich, umgehend, unverzüglich, unverweilt, flugs, gleich, Augenblick: im Augenblick, Handumdrehen: im Handumdrehen, spornstreichs, bald, plötzlich

Rusça'da Hemen : adv. тотчас, сейчас, сразу, почти, только