Jelly türkçesi Jelly nedir
- Pelteleştirmek.
- Jöle.
- Yayındırıcı.
- Jöle olmak.
- Jelatin.
- Işığın yayınımını sağlamak amacıyla ışık kaynağının önüne konan, ışığı yumuşatmakta kullanılan çeşitli yapıda yüzeyler.
- Jöle (reçel veya marmelata benzeyen).
- Marmelat.
- Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.
- Pelteleşmek.
- Pelte.
Jelly ile ilgili cümleler
English: Ali ate too many jelly donuts.
Turkish: Ali çok sayıda jöleli börek yedi.
English: Ali made Mary a peanut butter and jelly sandwich.
Turkish: Ali Mary'ye bir fıstık ezmeli jöle sandviç yaptı.
English: Ali made himself a peanut butter and jelly sandwich.
Turkish: Ali kendine bir fıstık ezmeli ve jöleli sandviç yaptı.
English: Ali made a peanut butter and jelly sandwich.
Turkish: Ali bir fıstık ezmesi ve jöle sandviç yaptı.
English: Ali had a peanut butter and jelly sandwich for lunch.
Turkish: Ali öğle yemeği için bir fıstık ezmesi ve jöleli sandviç yedi.
Jelly ingilizcede ne demek, Jelly nerede nasıl kullanılır?
Jelly fish : Deniz anası. Uzayan uzun dokunaçlarında ısıran hücreleri ve yumuşak jelatin gibi yapısı olan deniz organizması. Knidlilerin (özellikle scyphozoa) eşeyli üreyen dölü. Medüz. Sölenterlerden knidliler (cnidaria) filumunun, gerçek medüzler (scyphozoa) sınıfından, saydam bir yapısı olan, sürüler halinde avrupa ve türkiye denizlerinde yaşayan bir tür. Denizanası.
Jelly fishes : Denizanası. Uzayan uzun dokunaçlarında ısıran hücreleri ve yumuşak jelatin gibi yapısı olan deniz organizması.
Jelly like : Jöle gibi. Pelte gibi. Jölemsi.
Jelly roll : Jöleli rulo. Jöle ile doldurulmuş ve uzun şekil verilerek sarılmış ince pandispanya keki katı.
Apple jelly : Elma jölesi.
Become jelly : Pelteleşmek.
Leaf jelly : Yaprak özü.
Apricot jelly : Kayısı jölesi.
Mineral jelly : Petrol jölesi.
Asphalt jelly : Asfalt jeli.
İngilizce Jelly Türkçe anlamı, Jelly eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Jelly ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Mushed : Aşırı duygusallık. Ağız. Lapa. Köpek kızağına binmek. Ezme. Lapa gibi şey. Mısır unu lapası.
Jells : Tutmak. Katılaşmak. Donmak. Jöle yapmak. Biçimlenmek. Şekil almak.
Mush : Ağız. Lapa gibi şey. Ezme. Lapa. Aşırı duygusallık. Köpek kızağına binmek. Mısır unu lapası. Genellikle enva, un, kepek, bulgur, sabun ve nişasta gibi maddelerin süt, sirke ve su gibi maddelerle karıştırılmasıyla hazırlanan ve dışarıdan kullanılan ilaç biçimi. öğütülmüş tahıllardan su veya sütle koyu bulamaç durumuna getirilerek hazırlanmış hayvan yiyeceği.
Kickshaw : Küçük biblo. Değersiz şey. Çerez. Ufak tefek süs. Abur cubur.
Dainty : Leziz şey. Nefis. Sevimli. Narin. Özellikle küçük lezzetli kurabiye. Çıtı pıtı. Zarafet. Mükemmel şey. Nazik. Lezzetli.
Colloid : Katı tanelerin başka bir gaz veya sıvı ortamdaki çökelmeyen karışımı. Çok ince gaz. Jelatine benzer, tutkalımsı. tutkal kıvamında madde. tiroit bezi foliküllerini dolduran jel kıvamındaki madde; tiroit bezi salgısı. partikül büyüklüğü nanometreyle mikrometre arasında olan, sıvı içinde dağılmış, zamk veya jelatin niteliğinde mikroskobik parçacıklar. Yapışkan. Çözücü sıvıda küçük tanecikler durumunda dağılmış madde. tiroit folikülünde bulunan jel benzeri madde, tiroit kolloit. Kolloit. İrilikleri çoğunlukla 1 - 100 pim, en çok da 500 pim olan tanecikler ve bunların içinde bulundukları çoktürel ortam. Kolloid. Koloidal. Sıvı.
Gelatin dessert : Jöleli pasta.
Mushing : Aşırı duygusallık. Ağız. Mısır unu lapası. Lapa. Ezme. Köpek kızağına binmek. Lapa gibi şey.
Apple jelly : Elma jölesi.
Jelly synonyms : grape jelly, calf's foot jelly, jellifies, mushes, gelatine, blancmange, jello, gelatines, firmness, jellying, gels, aspic, preserve, marmalades, conserve, jellifying, gel, gelatins, gelatin, blancmanges, aspics, become jelly, jellify, goody, marmalade, delicacy, jell, jelling, treat, jellies, conserves, diffuser, pectin.
Jelly ingilizce tanımı, definition of Jelly
Jelly kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A stiffened solution of gelatin, gum, or the like. Anything brought to a gelatinous condition. A viscous, translucent substance in a condition between liquid and solid. To come to the state or consistency of jelly. To become jelly.

Bu kısımda Jelly kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Jelly ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Jelly anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Jelly ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.