Jelatin nedir, Jelatin ne demek

Jelatin; kökeni fransızca dilinden gelmektedir.

"Jelatin" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Geri dönüp yediği bonbonların jelatinlerini topladı." - E. Şafak

Biyoloji'deki anlamı:

Açık sarı, suda çözünebilen ve hayvanlardan elde edilebilen pelte kıvamında, suda kaynatıldığı zaman çözünen, oda sıcaklığında katı hâle geçen bir protein. Denatüre olmuş kollagen.

Sinema ve Televizyon dünyasındaki anlamı:

fing, gelatine (ABD: gelatin)] [Alm. Gelatine] Hayvanların kemik ve deri kalıntılarının, sulandırılmış asitte kaynatılmasıyla elde edilen, suda eriyebilen, duyarkat yapımında, ayrıca ışık süzgeçlerinde önemli yeri olan protein.

Su ürünleri alanındaki kelime anlamı:

Açık sarı, suda çözünebilen ve hayvanlardan elde edilen pelte kıvamında, suda kaynatıldığı zaman çözünen, oda sıcaklığında katı duruma geçen bir protein.

Veterinerlik alanındaki anlamları:

Jelleştirici, kıvam artırıcı gıda katkı maddesi.

Hayvanların kemik, kıkırdak ve benzeri dokularından veya bitkisel yosunlardan elde edilen saydam, renksiz, kokusuz bir madde.

Ambalaj için kullanılan ince, parlak madde.

İngilizce'de Jelatin ne demek? Jelatin ingilizcesi nedir?:

gelatine, gelatin

Fransızca'da Jelatin ne demek?:

gélatine

Jelatin hakkında bilgiler

Jelatin (Fransızca gélatine), hayvan bağ dokusundan yapılan, yarı şeffaf, renksiz, kolay kırılır, tatsız katı bir maddedir.

Genellikle yiyecek sanayisinde yiyeceklerin dayanıklılığını arttırmak için kullanılır. Bunun yanında, eczacılık, fotoğrafçılık ve kozmetikte de ürün yapımında kullanılır. Bu ürünler genellikle jelatin veya jelatine benzer özellikte maddeler içerir.

Jelatin, kollajenin geri dönüşsüz olarak hidrolize edilmesiyle oluşturulur. Jelâtin başta domuz ve sığır, balık gibi hayvanların deri, kemik ve bağ dokularının kaynatılması ile üretilir. AB normlarındaki gıda katkı maddesi kodu eskiden E441 numarasıydı. Jelatin artık kendi başına bir gıda ürünü olarak yeniden sınıflandırıldığı için artık E441 numarası kullanılmamaktadır.

 

Jelatin tanımı, anlamı:

Genel : Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi. Bir genelleme sonucunda elde edilen. Herkesin yararlanabileceği (yer, nesne). Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan. Yetkisi ve sorumluluğu çok olan.

Fotoğrafçılık : Fotoğrafçının yaptığı iş.

Hayvan : Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık. At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık. Kızılan bir kimseye söylenen bir söz. Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse).

Kemik : İnsanın ve omurgalı hayvanların çatısını oluşturan türlü biçimdeki sert organların genel adı. Bu sert organdan yapılmış.

Renksiz : Davranış ve düşünce yönünden belli bir niteliği olmayan. Solgun görünen, soluk. Rengi olmayan.

Madde : Kendi içinde bütünlüğü olan anlatım. Bir cismi oluşturan öge, öz. Molekül. Sözlük ve ansiklopedilerde tanımlanan, anlatılan kelime, ad veya konulardan her biri. Yasa, sözleşme, antlaşma vb. metinlerde, her biri başlı başına bir yargı getiren ve çoğu kez rakamla belirtilen bölüm. Para, mal vb. ile ilgili şey. Boşlukta yer kaplayan, bir kütlesi olan her türlü varlık, özdek. Duyularla algılanabilen nesne.

Jelatinleme : Jelatinlemek işi.

 

Jelatinli : Jelatinden yapılmış veya jelatinle kaplanmış.

Jelatinsiz : Jelatinle kaplanmamış.

Hekimlik : Hekim olma durumu.

Kıkırdak : Kakırdık. Sığır ve danada, hayvanın göğüs boşluğunun arka tarafının alt bölümünde bulunan parça. Kemik kadar sert olmayan, dayanıklı, esnek, bükülgen, damarsız bağ dokusu.

Bitkisel : Bitkiden elde edilen, nebati. Bitki ile ilgili, bitki cinsinden olan.

Yosun : Çoğu sularda, ağaç veya taşların üzerinde yetişen tallı bitkilerin ilkel yapıdaki örneklerine verilen genel ad.

Saydam : İçinden ışığın geçmesine ve arkasındaki şeylerin görülmesine engel olmayan (cisim), şeffaf, transparan. Açık seçik, belirgin. Sayısal ortamda hazırlanmış, yansıtım aygıtında kullanılmaya özgü pozitif görüntü, slayt, diyapozitif. Üzerindeki resim ve şekilleri beyaz bir zemin üzerine yansıtmak amacıyla tepegöze konan şeffaf, ışığı geçiren kâğıt veya madde, slayt. Asetat.

Kokusuz : Kokusu olmayan.

Ambalaj : Eşyayı sarmaya yarayan mukavva, kâğıt, tahta, plastik vb. malzeme.

Şeffaf : Saydam.

Jelatin dinamiti : Nitrogliserin ve nitrosellülos karışımı. Jelatin dinamiti şiddetli patlayıcıdır, ancak bilinen dinamite oranla darbe ve sürtünmelere karşı daha az duyarlıdır. Bazı çeşitlerinde karışıma potasyum nitrat ve odun talaşı da eklenir.

Jelatin hidrolizasyonu testi : Mikroorganizmaların, jelatini hidrolize ederek jelatinaz enzimi üretme yeteneğini ölçmede kullanılan test.

Jelatin süngeri : Jelatinden yapılan, sünger görünümünde, steril olarak hazırlanmış, 3, 7 ve 10 mm kalınlığında düz veya pileli yaprak veya toz biçiminde bulunan emilebilir bir yerel hemostatik ilaç.

Jelatin süzgeç : Işıldakların önüne konulan, renkli, yanmaz jelatin süzgeç.

Jelatin yan ürünleri : Ham proteini en az % 85 olan, en çok % 25 diyatome toprağı içeren kümes kanatlıları yemleri için üretilen ve bu amaçla toplam rasyona % 5'den fazla katılmaması gereken kuru bir kalıntı.

Jelatinlemek : Bir yeri veya şeyi jelatin ile kaplamak.

Jelatinleşme ısı derecesi : Nişastanın jelatinleşmesi için gereken, nişasta tipine, yapısına, çevreye ve diğer faktörlere göre değişen ısı.

Jelatinleştirilmiş darı unu : Darı endospermini jelatinleştirilip ince un durumunda öğütülmesiyle elde edilen, % 1'den fazla ham selüloz içermeyen bir ürün.

Jelatinleştirilmiş mısır unu : Mısır endospermini jelatinleştirilip ince un durumunda öğütülmesiyle elde edilen, % 1'den fazla ham selüloz içermeyen bir ürün.

Jelatinleştirilmiş nişastalı üre : İnce öğütülmüş tane veya diğer karbonhidratlı materyalin üreyle karışımının, 121°C-177°C’lik ısı, % 15-30 rutubet ve 28-35 kg/cm2 basınç altında işlenmesiyle elde edilen; geviş getirenlerin yemlerinde protein ve/veya protein yapısında olmayan azotun tek kaynağı olarak tam rasyonun % 25'ini aşmayacak miktarlarda kullanılan bir ürün.

Diğer dillerde Jelatin anlamı nedir?

İngilizce'de Jelatin ne demek? : [jelâtin] n. gelatine, gelatin

Fransızca'da Jelatin : gélatine [la]

Almanca'da Jelatin : n. Gallert, Gallerte, Gel, Gelatine

adj. gallert

Rusça'da Jelatin : n. желатин (M)