Jelly fishes türkçesi Jelly fishes nedir

  • Uzayan uzun dokunaçlarında ısıran hücreleri ve yumuşak jelatin gibi yapısı olan deniz organizması.
  • Denizanası.

Jelly fishes ingilizcede ne demek, Jelly fishes nerede nasıl kullanılır?

Jelly : Pelteleşmek. Marmelat. Jöle olmak. Jöle (reçel veya marmelata benzeyen). Işığın yayınımını sağlamak amacıyla ışık kaynağının önüne konan, ışığı yumuşatmakta kullanılan çeşitli yapıda yüzeyler. Pelteleştirmek. Jöle. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Jelatin. Pelte.

Fishes : Balık burcu. Balıklar. Pisces. Asalak yassı solucanların arakonakçısı olarak adı geçen soğuk kanlı omurgalılar sınıfı. Omurgalı hayvanlardan, deniz ve tatlı sularda yaşayan, yüzgeçleri ile hareket eden kemikli ya da kıkırdaklı olan, soğukkanlı, suda erimiş oksijeni solungaçları ile soluyan, genellikle yüzme keseleri bulunan, ayrı eşeyli, yumurtlayan, çoğunlukla pullu, mekik biçiminde, yüzmeye elverişli vücutları olan, bazı sınıflandırmalara göre üst sınıf, bazılarına göre ise bir sınıf. Zodyak'ın on ikinci simgesi.

Jelly fish : Deniz anası. Sölenterlerden knidliler (cnidaria) filumunun, gerçek medüzler (scyphozoa) sınıfından, saydam bir yapısı olan, sürüler halinde avrupa ve türkiye denizlerinde yaşayan bir tür. Knidlilerin (özellikle scyphozoa) eşeyli üreyen dölü. Uzayan uzun dokunaçlarında ısıran hücreleri ve yumuşak jelatin gibi yapısı olan deniz organizması. Medüz. Denizanası.

 

Jelly like : Pelte gibi. Jöle gibi. Jölemsi.

Jelly roll : Jöle ile doldurulmuş ve uzun şekil verilerek sarılmış ince pandispanya keki katı. Jöleli rulo.

Jellybean : İçi jöleli fasulye biçiminde bir şeker. Dış kaplaması parlak renkte ve içi jöleli olan küçük şeker. Küçük şeker.

İngilizce Jelly fishes Türkçe anlamı, Jelly fishes eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Jelly fishes ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Medusas : Medüz. Gözlerine bakanı taşa çevirdiğine inanılan yılan saçlı tanrıça.

Jellyfishes : Pısırık. Deniz ısırganı. Çok hücrelilerden (metazoa), gerçek çok hücreliler (eumetazoa) bölümünün, sölenterler (coelenterata) alt bölümünün, knidliler (cnidaria) filumuna giren, dört ışınlı bir ışınsal bakışım gösteren, şemsiyeleri kadeh, kase, borazan, piramit vb. biçimlerde olan, bir ağız sapı ve ortasında ağız bulunan, eşey hücreleri iç deriden (endoderm) meydana gelen sınıf. denizanası (aurelia aurita) en iyi bilinen türüdür. Medüz. Gerçek medüzler. Deniz anası. Süt çocuğu. Denizısırganı.

Sea jelly : Medusa. Uzun ince ısıran dokungaçları olan denizanasına benzer şekildeki deniz hayvanı.

Medusa : Yılan saçlı tanrıça. Gözlerine bakanı taşa çevirdiğine inanılan yılan saçlı tanrıça. Medüz.

Portuguese man of war : Portekiz dev deniz anası. Hidralar (hydrozoa) sınıfının, sifonoforlar (siphonophora) takımından, pnömatoforlan büyük bir torba biçiminde olan, denizlerde yaşayan türleri içine alan bir cins. Farkedilir bir mavi hava kesesi ve zehirli dokungaçları ile yüzen denizanası benzeri okyanus hydrozonu. Fizalya.

 

Jelly fish : Medüz. Deniz anası. Knidlilerin (özellikle scyphozoa) eşeyli üreyen dölü. Sölenterlerden knidliler (cnidaria) filumunun, gerçek medüzler (scyphozoa) sınıfından, saydam bir yapısı olan, sürüler halinde avrupa ve türkiye denizlerinde yaşayan bir tür.

Jellyfish : Deniz anası. Muhallebi çocuğu. Denizısırganı. Süt çocuğu. Deniz ısırganı. Pısırık. Medüz.