Junior clerk türkçesi Junior clerk nedir

  • Kıdemsiz katip.
  • İkincil derecedeki memur veya görevli.
  • Stajyer.

Junior clerk ingilizcede ne demek, Junior clerk nerede nasıl kullanılır?

Junior : İki kişiden küçük olanı. Mevki veya kıdemce küçük olan kimse. Ast. Daha genç. Babasıyla aynı adı taşıyan kimsenin adına eklenir. Küçük kimse. Genç. Lise veya üniversitede sondan bir önceki sınıf öğrencisi. Yaşça küçük kimse. Yaşça küçük.

Clerk : Memur olarak çalışmak. Satıcı. Tezgahtar. Katiplik yapmak. Yazmanlık yapmak. Şef (ingiliz ingilizcesi). Müdür (ingiliz ingilizcesi). Katiplik etmek. Resepsiyonist. Yazmak.

Junior books : Çocuk kitapları.

Junior college : Üniversitenin birinci ve ikinci sınıf öğretim programını uygulayan iki senelik okul. Yüksekokul. İki yıllık yüksekokul.

Junior common room : Öğrenci dinlenme odası.

Junior debt : Teminatsız borç. Tali borç kendisine göre asıl borçların öncelik taşımakta olduğu borçlar. Teminatsız borçlar. Öncelikli borçların ödenmesinden sonra geri ödenecek olan borç.

İngilizce Junior clerk Türkçe anlamı, Junior clerk eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Junior clerk ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Apprentice : Bir işte yeni olan kimse. At yarışlarında 50 den az yarış kazanmış, deneyimi jokeylere göre daha az genç binici. Acemi. Çırak. Miço. Apranti. Görevlendirildiği iş üzerinde bilgisi ve niteliği olmayan ve ustalarca uygulayıcı durumuna getirilebilmek amacıyla eğitilen çocuk ya da kişi. Yamak. Deneyimsiz acemi kişi. Çırak olarak vermek.

 

Internal : İçe değgin. İç. İçten. Doğa. İçilir. Bilgisayar, biyoloji, gramer alanlarında kullanılır. Dahili. İç ses. Yaradılış.

Intern : Asistan. Gözaltına almak. Hapsetmek (bir gemiyi bir limanda). Stajyer doktor. Gözaltına alınan kimse. Alıkoymak. Gözaltina almak. Enterne etmek. Kapatmak. Kalebent etmek.

Apprenticing : Çırak. Miço. Çırak olarak vermek. Çırak yapmak. Acemi. Yamak. Bir işte yeni olan kimse.

Internals : İçsel. İçten. İçsel (akıl sağlığı vb). İçe değgin. İç. Yaradılış. Doğa. İç organlar. Dahili.

Students : Araştırıcı. Gözlemci. Öğrenci. Öğrenciler.

Unsalaried : Bulunduğu iş dalındaki öğrenimini güçlendirmek amacıyla ücretsiz gönüllü olarak çalışan kişi. Fahri. Maaşsız. Yetişmen.

Pupils : Öğrenciler. Göz bebekleri. Öğrenci. Öğrenci öğretmen. Gözbebeği. Vesayet altındaki çocuk. Çırak.

Trainees : Acemiler. Eğitim görenler. Eğitilen kimse. Kursiyerler. Acemi.

Student : Uzman. Talebe. Mektepli. Okuvcu. Öğrenci. Tilmiz. Gözlemci. Öğrenim görmek amacıyla herhangi bir öğretim kurumunda okuyan kimse. bir öğretmenin gözetimi ve yol göstericiliği altında belli bir konu üzerinde çalışan kimse.

Junior clerk synonyms : interns, probationer, probationers, trainee.