Jura türkçesi Jura nedir

  • Jüra.

Jura ile ilgili cümleler

English: Possibly the fossilized tracks belong to animals of the Jurassic period.
Turkish: Muhtemelen fosilleşmiş parçalar jura dönemi hayvanlarına aittir.

Jura ingilizcede ne demek, Jura nerede nasıl kullanılır?

Jura era : Jeolojik dönem. Yeryüzü 'nün yerkabuğunun oluştuğu dönem. Jura dönemi.

Jural : Hukuki. Hukukla ilgili. Haklar ve yükümlülüklerle ilgili. Kanuni. Yasal. (hukuk) kanunla ilgili.

Jurally : Hukuki açıdan. Yasal olarak. Kanuna göre. Hukuka göre.

Jurassic : Jura çağına ait. Dinazorlar devrine ait. Jura (dönemi ile ilgili). Jura devrine ait. Jura. Jura jeolojik zamanına ait.

Jurassic park : Michael crichton'ın kitabından steven spielberg tarafından yaratılan film.

Abjuration : Dinden çıkma. Dönme. İmtina etme. Çekilme. Dünyevi yaşamdan çıkıp ruhani hayata geçme yemini. Yeminle vazgeçme. Feragat etme. Tövbe etme. Feragat. Vazgeçme.

Jurassic period : Jura jeolojik zamanı. Jura zamanı. Dinazorlar dönemi.

Adjuration : Tembih. Dilek. Yeminli taahhüt. Ant. Rica. Yemin. Yalvarma. İstek.

Jurator : Jüri heyeti azası.

Juration : Vaat. Yemine etme eylemi. Taahhüt. Yemin ettirme. Yemin etme. Yemin. Ant.

İngilizce Jura Türkçe anlamı, Jura eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Jura ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Blue ribbon jury : Üstün nitelikli jüri. Özel jüri.

Commission : Vazife. Komite. Aracı ödeneği. Bir ticari işlemin gerçekleştirilmesine aracılık eden kişiye hizmeti karşılığında işlem tutarının belli bir oranında yapılan ödeme. Yıkmak. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Memur etmek. Aracı karı. Alım ve satım işlemlerinde yanlar arasında aracılık yapan ve bunları düzenleyen kişilerin bu çalışma ve çabaları karşılığında her iki yandan da aldıkları paralar. Talimat.

Jurywoman : Bayan jüri üyesi.

Tribunal : Yargıç kürsüsü. Hakim makamı. Mahkeme.

Special jury : Özel jüri. Bir davanın mahkemesi tarafından zor meselelerle ilgili olarak seçilen ve özel vasıflara sahip ve iyi eğitimli insanlardan oluşan jüri.

Panel : Kitabe. Toplu görüşme. Tahta tuval. Lambri. Heyet. Açık oturum. Lambri kaplamak. Bilgisayar, eğitim alanlarında kullanılır. Ayna tahtası. Anket uygulanan grup.

Body : Sesini elektrik ve yardımcı düzenekler aracılığıyla duyurabilen telli çalgıların içi dolu geniş bölümü. Ceset. Beden. Esas. Kuruluş. Öz yankılı telli çalgıların içi boş geniş bölümü. Kurul. Cüsse. Kütle. Yığın.

Judicature : Hakimlik. Adliye. Yargılama hakkı.

Juryman : Jüri üyesi.

Hung jury : Bir duruşmada ortak bir karara varamayan jüri. Kararda oybirliğine varamayan jüri. Karar çoğunluğunu sağlayamayan juri. Jürinin gerekli karar çoğunluğunu sağlayamaması.

Jura synonyms : petit jury, petty jury, court, committee, juror, grand jury.

Jura zıt anlamlı kelimeler, Jura kelime anlamı

Illegal : Gayri meşru. Kaçak. Yolsuz. Kanunsuz. Legal olmayan. Geçersiz. Kanunen yasak. Yasa dışı. Yasadışı.

Jura ingilizce tanımı, definition of Jura

Jura kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A range of mountains between France and Switzerland.