Kircikmek nedir, Kircikmek ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Kirlenmek, darılmak : Adam siz de ne kircikiyorsunuz, haydi barışın.

Kirlenmek : Arkan kirciklenmiş.

Kircikmek anlamı, tanımı

Kirlenmek : Kirli duruma gelmek, pislenmek. Kadının ırzına geçilmek, iffeti bozulmak, lekelenmek. Kadın aybaşı olmak. Onuru lekelenmek

Kirlenme : Kirlenmek işi.

Darılmak : Hoşa gitmeyen bir tutum, davranış veya söz dolayısıyla gücenip görüşmez olmak, gücenmek, küsmek, ilgiyi kesmek. Azarlamak, paylamak. Gücenmek, kırılmak, alınmak, incinmek.

Darılma : Darılmak işi.

Arkan : Uzak: Arkandan geldim. Temiz, arı kandan gelen. Üstün, galip.

Ne ki : Neyi, her ne. Ne kadar.

Haydi : İsteklendirmek, çabukluk belirtmek için kullanılan bir söz, hadi. Kabul ve onama bildiren bir söz. "Hoş görme" anlamında kullanılan bir söz. Hafifseme, alay etme belirten bir söz. Haydi haydi.

Barış : Barışma işi. Uyum, karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oluşturulan ortam. Böyle bir antlaşmadan sonra insanlık tarihindeki süreç. Savaşın bittiğinin bir antlaşmayla belirtilmesinden sonraki durum, sulh, hazar.

Adam : İnsan. Birinin yararlandığı, kullandığı kimse. Birinin yanında bulunan ve işini yapan kimse. Bir alanı benimseyen kimse. Eş, koca. Görevli kimse. İyi huylu, güvenilir kimse. Erkek kişi. Daima birinin yanında olan, onu destekleyen, isteklerini yerine getiren kimse.

 

Darı : Buğdaygillerden, kuraklığa dayanıklı bir bitki, akdarı (Panicum miliaceum). Mısır. Bu bitkinin buğday yerine besin olarak kullanılan tohumu.

Barı : Çit. Bari, keşke, hiç olmazsa, öyle ise. Bahçe duvarı, çit, avlu duvarları üzerine konulan çalı çırpı, harçsız yapılan duvar, tarla sınırı, tarlaların alt yanına çekilen taş set, siper. [Bakınız: ber, bér]. Bağ çubuğu. Yokuş. Pirinç tarlarındaki parsel: Ahmet'in on beş barı pirinçliği var. 6.Köy evlerinde bulunan ocak bacası. Davar sağılan yer, ağıl. Yük. Bahçe ya da avlu duvarı. (Ağıl Eğridir Isparta; Erenköy, İnönü Eskişehir; Yurtbeyi Çankaya, Çağa Güdül Ankara).

Arka : Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı, ön karşıtı. Bir şeyin sırt durumunda olan yüzeyi. Otururken sırtın dayandığı yer. Geri kalan bölüm. Geçmiş, geride kalmış zaman. Kayıran, destekleyen. İnsanın vücudu, bedeni. Art, peş. Arkada olan, arkada bulunan.

Siz : Çokluk ikinci kişi zamiri. Bir kişiye saygı ve incelik belirtisi olarak kullanılan bir seslenme sözü.

Ne : Türk alfabesinin on yedinci harfinin adı, okunuşu. Hangi. Şaşma veya abartı bildiren bir söz. Her şey. "Sana ne, bana ne" gibi sorularda "ne ilgisi var" anlamına gelen bir söz. Neon elementinin simgesi. Nasıl. Neden. Soru biçiminde şaşma bildiren ünlem. Hangi şey. Birçok şey.

De : Türk alfabesinin beşinci harfinin adı, okunuşu.

Diğer dillerde Kirchhoff kuralı anlamı nedir?

İngilizce'de Kirchhoff kuralı ne demek ? : kirchhoff law