Lacers türkçesi Lacers nedir

Lacers ingilizcede ne demek, Lacers nerede nasıl kullanılır?

Gold placers : Altınlı ağır tortu.

Placers : Ağır tortu (maden). Nehirden elekle çıkarılan altın. Nehrin taşıdığı madenler. Alüvyon. Yerine koyucu. Yerleştirici. Ağır tortu. Altın zerreli kum. Pas payı. Plaser.

Solacers : Rahatlatan kimse. Avutan kimse. Ferahlatan kimse. Üzüntüsünü hafifleten kimse. Teselli eden kimse. Teskin eden kimse.

Lacer : Bağlayan kimse. Dantel ören kimse. Bağlayıcı.

Lacerability : Kesilebilir olma durumu. Yırtılabilir olma durumu. Yırtılabilir olma. Kopabilir olma durumu.

Lacerations : Keskin kısımlar. Kesilme. Kırma. Yırtma. Yaralanma. Yırtılma.

Lacerate : Parçalamak. Tırmalamak. Yaralamak. Kenarları derin ve düzgün olmayan şekilde parçalanmış yaprak. Laserat. Kırmak (kalbini). Kırmak. Yırtmak. Yaralama.

Lacerda : Lakerda. Palamut, torik vb. balıklardan dilim dilim kesilerek yapılan salamura.

Lacerates : Yırtmak. Kırmak (kalbini). Kırmak. Yaralama. Yaralamak. İncitmek (duygularını). Tırmalamak. Parçalamak. Üzmek. İncitme.

Lacerable : Paralanabilir. Yırtılabilir olma. Parçalanabilir. Yırtılabilir.

İngilizce Lacers Türkçe anlamı, Lacers eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Lacers ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Bonders : Bağlayıcı malzeme. Birleştirici madde. Birleştirici. İki şeyi birleştiren madde. Bağlantı taşı. Bonolarla uğraşan kimse. Tahvillerle çalışan kimse. Örgü taşı.

Afterwards : Sonraları. Daha sonraları. Sonradan. Ondan sonra. Sonra. Bilahare. Daha sonra. Devamında.

Afterward : Sonradan. Sonra. Daha sonra.

Connecting : Birleştirici. Aktarmalı. Bağlayan. Başlama. Bağlantı. Bağlama. Birleştiren. Çalıştırma. Bağlantı kuruluyor.

Conjunctives : Bağlayan. Birleştiren. Birleşik. Bağlaç görevi yapan. Bağlaç görevi gören kip. Bitiştirici yargı. Bitişik.

Later on : Daha sonraları. Devamında. Bilahare. Daha sonra. İleride. Daha sonrasında. İlerleyen zamanda. İlerleyen zamanlarda. Sonradan. Sonrasında.

Conjunctive : Bitiştirici yargı. Birleştiren. Bağlayan. Bağlaç görevi yapan. Bitişik. Birleşik. Bitiştiren. Bağlaç görevi gören kip.

Binding : Kitaba geçirilen ve deri, bez ya da kağıtla kaplı bulunan mukavva kapak, kap. bir yapıtın ayrı kitap halinde basılan bölümlerinden her biri. Ciltleme. İlişkilendirme. Bir ülkenin yaptığı anlaşma ile, başka ülke ya da ülkelerin mallarına uygulanacak bildirmelik yönünden tanıdığı ayrıcalık. Gitarı birleştirmek veya süslemek amacıyla klavye, sap veya gövdeyi çevreleyen plastik veya sedeften şerit. Ödün. Uyulması gereken. Kitap kapağı. Cilt. Bağlanma.

Posterior : Posteriyör. Bir organizmanın arka kısmı; bir organ veya yapının arka kısmı. posteriyor, art. Kıça yakın. Arkadaki. Art. Arka, arkada bulunan, arka kısımla ilgili. Geri. Gerideki. Sonraki. Posteriyor.

 

Coilers : Kangal sarıcı. Koyler. Bobin sarıcı. Bağ. Başka bir nesneyi saran kimse veya şey.

Lacers synonyms : after, bonder, bounding, lacer, subsequently, subsequent, binderies, connecter, connecters, connective, coiler, bindery, binder, binding agent, ulterior.

Lacers zıt anlamlı kelimeler, Lacers kelime anlamı

Antecedent : Mukaddem. Evvelki. Evvel. Önerti. Mazi. Sabık. Yerine zamir gelen isim. Önce gelen. Öncül. Önceki.

Lacers antonyms : natural object.