Turkish: Bunu kimin yaptığını bulmak için her taşın altına bakacağım.
English: A good lawyer would leave no stone unturned in his efforts to defend his client.
Turkish: İyi bir avukat müşterisini savunmak için yeri göğü titretecektir.
English: It is important that a lawyer should leave no stone unturned even on minor points and harp on the same subject to achieve a break through in an impasse.
Turkish: Bir avukatın zor bir durumda küçük konularda bile her taşın altına bakması ve aynı konuda sonuca ulaşmak için ısrarla belirtmesi önemlidir.
Leave : Ruhsat. Sorumluluğuna bırakmak. Ayrılmak (sevgileden vb). Çıkmak. İzin. Bırakmak. Vazgeçmek. Terk etmek. Ayrılmak. Terketmek.
No : Değil. Olumsuz karar. Red. Numara. Hiç. Çerçeve dizi ışıkları. Ret. Sahne çerçevesinin iç yüzünde, yukarıda, sağ ve sol yanlardaki dizi ışıtaçların tümü. Artık değil. Hayır.
Stone : Çekirdek (etli meyvelerde). Taşlamak. Mücevher. Enemek. Çekirdek (meyve). Gr.lık ağırlık ölçüsü. Kimi kütlelerden kopan ya da koparılan parça. Çekirdeğini çıkarmak. Madencilik, jeoloji alanlarında kullanılır. Taşa tutmak.
Unturned : Çevrilmemiş.
Heave no stone unturned : Çalmadık kapı bırakmamak.
Leave nothing undone : Yapılmamış hiçbir şey bırakmamak.
Leave no avenue unexplored : Çalınmadık kapı bırakmamak. Her taşın altına bakmak. Elinden gelen her şeyi denemek. Her türlü yola başvurmak.
Leave nothing to accident : Hiçbir şeyi tesadüfe bırakmamak.
Sözcükler, direkt olarak Leave no stone unturned ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Ransacks : Altını üstüne getirerek aramak. Soymak. İyice araştırmak. Altüst etmek. Yoklamak. Dikkatle gözden geçirmek. Aramak. Yağma etmek.
Root around : Karıştırmak.
Rummage : Aramak. Altını üstüne getirme. [#araştırma Araştırmak]. Bir yeri karıştırmak. Araştırma. Altüst edip aramak. Karıştırmak. Aktarmak.
Strain every nerves : Tüm şartları zorlamak. Her çareye başvurmak. Yırtınmak. Büyük bir çaba göstermek. Elinden geleni yapmak. Paralanmak. Tüm gücüyle çabalamak.
Tear a place apart : Didik didik veya köşe bucak aramak. Didik didik etmek.
Turn upside down : Devrilmek. Alabora olmak. Altüst olmak. Başaşağı çevirmek. Ters çevirmek. Ters dönmek. Didiklemek. Altüst etmek.
Rummages : Araştırmak. Karıştırmak. Altını üstüne getirme. Aramak. Altüst edip aramak. Araştırma. Bir yeri karıştırmak.
Leave no avenue unexplored : Her türlü yola başvurmak. Elinden gelen her şeyi denemek.
Go all out : Elinden geleni yapmak. Canını dişine takmak. Tüm yolları denemek. Elden gelen her şeyi yapmak. Bütün gücünü kullanmak.
Turn under : Altüst etmek.
Leave no stone unturned synonyms : heave no stone unturned, strain every nerve, ransack, move heaven and earth, clutch at straws, jockey for, beat the bushes, root about, rummaged, grasp at straws, delve among, fossick.
Sayfa düzgün görüntülenmiyorsa, lütfen sayfayı yenileyin. (F5)
Bu kısımda Leave no stone unturned kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Leave no stone unturned ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Leave no stone unturned anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Leave no stone unturned ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.