Stone türkçesi Stone nedir
- Taş döşemek.
- Değerli taş.
- Mücevher.
- Enemek.
- Meyve çekirdeği.
- Çekirdeğini çıkarmak.
- Kimi kütlelerden kopan ya da koparılan parça.
- Çekirdeğini çıkarmak (etli bir meyvenin).
- Madencilik, jeoloji alanlarında kullanılır.
- Çekirdek (meyve).
- Gr.lık ağırlık ölçüsü.
- Taş.
- Taşlamak.
- Çekirdek (etli meyvelerde).
- Taşa tutmak.
Stone ile ilgili cümleler
English: "A rolling stone gathers no moss" is a proverb.
Turkish: "Yuvarlanan taş yosun tutmaz" bir atasözüdür.
English: A good lawyer would leave no stone unturned in his efforts to defend his client.
Turkish: İyi bir avukat müşterisini savunmak için yeri göğü titretecektir.
English: A rolling stone gathers no moss.
Turkish: Yuvarlanan taş yosun tutmaz.
English: A stone does not float.
Turkish: Bir taş yüzmez.
English: A stone hit him on the head.
Turkish: Kafasına bir taş çarptı.
Stone ingilizcede ne demek, Stone nerede nasıl kullanılır?
Stone age : Taş devri.
Stone blind : Kör. Tamamen kör. Gözü hiç görmez. Taş gibi kör.
Stone breaker : Taş kırma makinesi.
Stone bridge : Kargir köprü. Taş köprü.
Stone broke : Beş parasız. Parasız. Züğürt. Çulsuz. Meteliksiz.
Stone curb : Taş kenar. Taş bordur. Taş bordür.
Stone canal : Derisi dikenlilerde, su kanal sisteminin dışarıyla bağlantısını sağlayan ağzın kenarına doğru uzanan s biçiminde bir kanal, madrepor kanalı. Taş kanalı. Derisi dikenlilerde, su kanal sisteminin dışarı ile bağlantısını sağlayan ağzın kenarına doğru uzanan s biçiminde bir kanal. madrepor kanalı. Madrepor kanalı.
Stone chips : Mıcır.
Stone cold : Buz gibi.
Stone coal : Taşkömürü. Antrasit.
İngilizce Stone Türkçe anlamı, Stone eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Stone ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Stepping stone : Atlama tahtası. Üzerine basılarak karşıya geçilen taş. Vasıta. Sıçrama tahtası. Atlama taşı.
Grind : Ezmek. Öğütmek. Çekmek (mutfak robotunda sebze vb'ni). Sıkıştırmak. Gıcırdatmak. Üzmek. İneklemek. Ezilmek. Çektirmek. Çekmek.
Monolith : Bütüncül. Yekpare taş. Monolit. Bütün. Yekpare sütun. Yekpare. Tek parça taştan yapılmış abide. Yekpare dikme. Tek parça. Tek parçadan yapılmış.
Flint : Mıcır. Çakmaktaşı. Teksas eyaletinde şehir. Michigan eyaletinde şehir. Galler'de yerleşim yeri.
Pelt : Dayak atmak. Hız. Posteki. Post. Yapağı içeren koyun derisi. Fırlatma. Koşmak. Seğirtmek. Yağdırmak.
Lapidating : Taşlama.
Calculus : Analiz. Hesap. Değişkenler hesabı. Yüksek matematik. Taş (böbrek, safrakesesi vb). Bir hesaplama yöntemi. Taş (böbrek vb). Kalkulus. Çakıl taşı, ufak yuvarlak taş. idrar veya safra kesesinde oluşan taşlar.
Lampoon : Tezyif. Taşlama. Taşlama yazmak. Yermek. Hiciv. Hicvetmek. Yergi.
Concretions : Katılaşmış madde. Şiş. İçinde bulundukları tortul kayaçlardan başka bileşimindeki maddelerin, belli bir çekirdeğin çevresinde çökeltilmesiyle oluşmuş, özekteş yapılı yuvarlak, elips ya da aykırı biçimlerde yumrular. Birleşme. Katılaşma. Yabancı çökelti. Betonlaşma. Katılaştırma.
Jewelries : Bijuteri. Kuyum. Ziynet eşyası. Takı. Kuyumculuk. Mücevherat. Cevahir. Ziynet eşyaları.
Stone synonyms : rock outcrop, clastic rock, wall rock, natural object, geld, boulder, stretcher, calculuses, gemstone, gibing, emasculate, coping stone, whin, lapidates, grindstone, pebble, cobbling, stones, seed, copestone, jewels, fleers, fleering, jeweled, jewelry, gemstones, flinting, lapidate, fleered, jewellery, gibes, hearthstone, gemmed.
Stone zıt anlamlı kelimeler, Stone kelime anlamı
Artifact : Yapaylık. Elişi. Eser. İnsan eliyle yapılan şey. Yapay olgu. Yapay doku. İlk insanların yaptığı sanat eseri. Yapı. Tarih öncesi insanlarının yaptığı araç. Özellikle ilk insanların meydana getirdiği sanat eseri.
Achromatic : Biyoloji, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Renksiz. Renksemez. Renksiz; renk meydana getiren en küçük uyartıya duyarsız. Perdesi değişmeyen. Renk değişikliği yapmayan, ışığı renklerine ayırmadan kıran, akromatik, akromatoz. Akromatik. Renközü olmayan. (siyah, beyaz ve gri, renksemezdir). renkserin karşıtı.
Stone ingilizce tanımı, definition of Stone
Stone kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The boy threw a stone. Concreted earthy or mineral matter. To pelt, beat, or kill with stones. Also, any particular mass of such matter. Pebbles are rounded stones. As, a house built of stone.

Bu kısımda Stone kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Stone ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Stone anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Stone ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.