Made a living türkçesi Made a living nedir

  • Hayatını kazanma.
  • Geçimini sağlayabilme.

Made a living ile ilgili cümleler

English: The poor girl made a living by selling flowers.
Turkish: Zavallı kız, çiçek satarak geçimini sağladı.

Made a living ingilizcede ne demek, Made a living nerede nasıl kullanılır?

Made : Tamamen uygun. Başarıdan emin. Yapma. Yapılmış. Yapılı. Mamul. -den. -den yapılmış. Yapmak (make) eyleminin ikinci hali. Üretilmiş.

A : Argonun simgesi. Belirli bir tür veya nitelikteki. Pek iyi. Bir. Atom ağırlığı. Herhangi bir. La (müzik terimi). Miktar belirtir. Amperin simgesi. İngiliz alfabesinin birinci harfi.

Living : Canlı. Güncel. Hayat. Geçinme. Geçinmek. Geçim yolu. Yaşama. Ekmek parası. Yaşantı.

Made a claim to : Sahip çıkmak.

Made a copy of : Kopyalamak.

Made a fresh start : Yeniden başlamak. Yeni bir başlangıç yapmak.

Made a detour : Dolambaçlı yoldan gitmek.

Made a fortune : Servet yapmak. Zengin olmak.

Made a fuss : Karışıklık çıkarmak. Yaygara koparmak. Mesele çıkarmak. Sorun çıkarmak.

Made a mess : Ortalığı birbirine katmak.

İngilizce Made a living Türkçe anlamı, Made a living eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Made a living ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Make a living : Hayatını kazanmak. Geçinmek.

Made a living synonyms : making a living.