Made a present of türkçesi Made a present of nedir

  • Takdim etmek.

Made a present of ingilizcede ne demek, Made a present of nerede nasıl kullanılır?

Made : Yapılmış. -den yapılmış. Tam uyan. Mamul. Yapılı. Tamamen uygun. Üretilmiş. Başarıdan emin. Yapmak (make) eyleminin ikinci hali. Garantili.

A : En yüksek not. En iyi kaliteyi simgeleyen harf. Atom ağırlığı. Amperin simgesi. Miktar belirtir. İngiliz alfabesinin birinci harfi. Belirli bir tür veya nitelikteki. Argonun simgesi. Pek iyi. Herhangi bir.

Present : Tanıtmak. Hukuk, gramer, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Sunmak. Mevcut. Hediye. Takdim etmek. Bugünkü. Sahnede göstermek. Şu anki. Tanıştırmak.

Of : Karşı. Li. İle ilgili. -nın. Yüzünden. -den. Den. -den övünerek bahsetmek. In. -nin.

Make a present of : Takdim etmek.

Made a decision : Karara varmak.

Made a claim to : Sahip çıkmak.

Make somebody a present of : Armağan etmek. Hediye etmek.

Made a copy of : Kopyalamak.

İngilizce Made a present of Türkçe anlamı, Made a present of eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Made a present of ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Presented : Bulunmak (iltifat). Doğrultmak. İbraz etmek. Arzetmek. İleri sürmek. Vermek. Tanıtmak. Ortaya koymak. Doğrultmak (silah). Sunulan.

 

Introduce : Tanıştırmak. Uygulamaya koymak. Sunmak. İlk kısmını oluşturmak. Ortaya çıkarmak. Lanse etmek. Ortaya koymak. Başlamak. Öğretmek. Göstermek.

Heralds : Müjdeci. Selamlamak. Haberci. Hanedan armacısı. Müjdecisi olmak. Müjdelemek. Yayınlamak. Elçi. Bildirmek.

Introduced : Tanıtmak. İntroduit. İçeri sokmak. Tanıştırmak. Başlamak. Getirdi. Sunmak. Tanıtılan. Tanıtılmış. Ortaya koymak.

Heralded : Bildirmek. Haberli. Müjdelemek. Yayınlamak. Selamlamak. Haber verilen. Haber vermek.

Present : Tanıştırmak. Şimdiki zaman. Fiilin gösterdiği oluş ve kılışın içinde bulunulan zamanda yapıldığını ve süregelmekte olduğunu gösteren zaman. bk. şimdiki zaman kipi. Sunmak. Armağan. Vermek. Şimdiki. Adamla getirtme. Mevcut. Bugünkü.

Give somebody a knockdown to somebody : Tanıştırmak.

Herald : Haberci. Birşeyin müjdecisi olmak. Elçi. Müjdeci. Müjdelemek. Selamlamak. Bildirmek. İlan etmek. Haber vermek. Hanedan armacısı.

Bringeth : Hoşuna gitmek. - ile götürmek veya taşımak. Sunmak.

Made a present of synonyms : make a present of, introduces, presents, heralding.