Marginals türkçesi Marginals nedir

Marginals ingilizcede ne demek, Marginals nerede nasıl kullanılır?

Marginal area : Kıyı bölge. İki ayrı ekin bölgesine bitişik olan ve her ikisinden de kesinlikle etkilenen bölgelere budunbilimde verilen ad. bk. geçiş bölgesi. Marjinal alan. Uzak bölge.

Marginal balance : Sınırsal denge. Verim ile değişken giderler arasındaki fark. Satıştan kalan bakiye. Masrafların düşülmesi sonrası ortaya çıkan bakiye. Marjinal bakiye.

Marginal buyer : Marjinal müşteri. Sınırsal alıcı. Belirli bir eder düzeyine kadar işlem yapan alıcı. Marjinal alıcı.

Marginal capacity : Düşük kapasite.

Marginal capital output coefficient : Marjinal sermaye hasıla oranı. Bir firma, kesim veya ülke için herhangi bir dönem içinde sermaye stokunda meydana gelen artışların hasıla artışına bölünmesiyle elde edilen katsayı, diğer bir deyişle hasılada bir birimlik değişme için gerekli olan yatırım miktarı.

Marginal cost : Nihai maliyet. Üretilen son birimin getirdiği maliyet. Son birim maliyeti. Sınırsal maliyet. Marjinal maliyet. Üretimde ortaya çıkan bir birimlik değişmenin toplam maliyette yol açtığı değişim, diğer bir deyişle herhangi bir üretim düzeyinde toplam maliyetteki değişmenin üretimdeki değişime oranı.

 

Marginal cost of capital : Sermayenin marjinal maliyeti.

Marginal capital output ratio : Marjinal sermaye hasıla oranı. Bir firma, kesim veya ülke için herhangi bir dönem içinde sermaye stokunda meydana gelen artışların hasıla artışına bölünmesiyle elde edilen katsayı, diğer bir deyişle hasılada bir birimlik değişme için gerekli olan yatırım miktarı.

Marginal effect : Marjinal etki.

Marginal correlation : Bir çoklu dağılımda toplam keseklerinde gözlenen dağılımlar arasındaki bağıntı, bk. bölümsel bağıntı. Genel bağıntı.

İngilizce Marginals Türkçe anlamı, Marginals eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Marginals ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Few : Bazıları. Az bulutlu. Sayıca az. Yedi veya daha az sayıda uçak gördüğünü yer önleme istasyonuna bildirmede kullandığı bir kod. Havadan önlemede. Kıt. Birkaç. Azıcık. Az miktar.

Littler : Ufak şey. Küçük. Değersiz. Dar görüşlü. Adi. Cici. Azıcık. Az miktarda. Az miktar.

Exiguous : Cüzi. Ufak. Küçük. Kıt. Dar. Yetersiz.

Fallen : Şehit. Düşmüş. Mealen (bir çatışmada) ölmüş (kişi). Düşkün. Kötü yola düşmüş. Günahkar. Şehit düşmüş. Fethedilmiş. Yeryüzüne inmiş.

Lowlier : Alçakgönüllü. Kemter. Aşağı. Mütevazı. Boynu bükük. Rütbece aşağı. Mevkice aşağı. İkinci derecede.

Little : Be.az miktarda. Azıcık. Küçük. Hemen hemen hiç. Ufak. Az miktarda. Az miktar. Cici. Önemsiz.

Untypical : Alışılmamış. Atipik. Karakteristik olmayan. Tipik olmayan.

A bit : Biraz. Bir parça.

 

Failed : Başarısız oldu. Başarısız. Arızalı. Zayıf.

End : Sonuca ulaşmak. Sonuç. Son bulmak. Erek. İzmarit. Bitiş çekidi. Kalıntı. Son kısım.

Marginals synonyms : baggier, fallings, bits, a little, apex, min, closing, less, drooping, edge, ending, peripheral, few and far between, fewer, damndest, bizar, freakier, minimum, hypo, infimum, falling, apices, uncommon, freaky, inconsiderable, freakiest, low, insufficiently, cusps, incremental, ends, bit, abortion.

Marginals zıt anlamlı kelimeler, Marginals kelime anlamı

Maximal : Bir değişkenin alabileceği en yüksek değer, enb. En fazla. Enbüyük. Maksimal. En büyük. Azami. Büyükçe.

Maximum : En yüksek derece. Maksimum. Verilen bir durum için elde edilebilecek en büyük değer. En çok. Zamana bağlı olarak değişmekte olan bir niceliğin eriştiği en büyük değer. güneşte leke bolluğunun en çok olduğu, bir değişen yıldızın en parlak olduğu zamanlardaki değerler vb. Azami. En yüksek. Bir işlevin belirli bir noktada, yakınlarına göre en büyük değerini aldığı nokta; işlevin dorukta türevi sıfır olur. İşlev değerinin en büyük, değişkene göre türevin sıfır olduğu. Bilişim, biyoloji, fizik, kimya, uzay alanlarında kullanılır.

Central : Merkezi. Telefon santrali. Asıl. Temel. Özeksel. Önde gelen. Merkezsel. Merkezde olan. Uygun. Özek doğrutusunda; özekten geçen doğru boyunca.