Moose türkçesi Moose nedir

  • Amerika geyiği.
  • Amerikansığırı.
  • Biyoloji alanında kullanılır.
  • Kanada geyiği.
  • Sığın.
  • Çift parmaklılar (artiodactyla) takımının, geyikgiller (cervidae) familyasından, sırtında hörgücü olan, burnu büyük ve uzun, erkeklerinde bulunan boynuzlar enli ve dallı olan, kuzey amerika ormanlarında yaşayan bir memeli türü.
  • Çirkin ve itici tip.
  • Mus.

Moose ile ilgili cümleler

English: Ali had never seen a moose until he moved to Alaska.
Turkish: Ali Alaska'ya taşınana kadar hiç bir geyik görmemişti.

Moose ingilizcede ne demek, Moose nerede nasıl kullanılır?

Moosewood : Akçaağaç.

Vamoose : Çekip gitmek. Defolmak. Toz olmak. Tüymek. Toz ol!. Defetmek.

Vamoosed : Tüymek. Çekip gitmek. Defetmek. Toz olmak. Defolmak.

Vamooses : Defolmak. Çekip gitmek. Tüymek. Toz olmak. Defetmek.

Moos : Böğürmek. Kuşlar (aves) sınıfının, moalar (dinornithes) takımından, yeni zelanda'da yaşamış ve soyları tükenmiş, uçmayan kuşları içine alan bir familya. Moagiller.

Moo : Möö. Böğürtü. Böğürme. Böğürmek. Mö.

Mooches : Okulu kırmak. Dersi asmak. Çalmak. Aşırmak. Aptal aptal dolaşmak. Beleşe konmak. Boş boş takılmak. Sinsice dolaşmak. Amaçsızca dolaşmak.

Moochers : Beleşçi. Otlakçı.

Vamoosing : Toz olmak. Çekip gitmek. Defolmak. Defetmek. Tüymek.

 

Mooching : Beleşe konmak. Çalmak. Aşırmak. Aptal aptal dolaşmak.

İngilizce Moose Türkçe anlamı, Moose eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Moose ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

A protein : Tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. A proteini. Triptofan sentetaz enziminin bir protein alt birimi. laktoz sentetaz enziminin bir parçası. tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. olgunlaşma proteini. tütün mozaik virüsünün deneysel olarak meydana getirilen protein kılıfının bir oligomeri.

Aardvark : Yer domuzu. Yerdomuzu. Damarlı dişliler (tubulidentata) takımının, yer domuzugiller (orycteropodidae) familyasından, 100 cm kadar uzunlukta, 30 cm kadar kuyruğu olan, afrika'da kazdığı inlerde yaşayan bir tür. Borudişli. Karınca yiyen.

Deer : Karaca. Geyik. Geyik benzeri hayvan.

Elk : Elk. Çift parmaklılar (artiodactyla) takımının geyikgiller (cervidae) familyasından, 260 cm kadar uzunlukta, erkeklerinde çatallı boynuz bulunan, amerika'da yaşayan bir tür. Avrupamusu. Büyük boynuzlu iri bir geyik türü. Kanadageyiği. Çift parmaklılar (artiodactyla) takımının, geyikgiller (cervidae) familyasından, 280 cm kadar uzunlukta, 250 cm kadar yükseklikte, koyu kestane renkli, boynuzları çok dallı ve yalnız erkeklerde bulunan, avrupa ve asya' da yaşayan en büyük geyik.

Wicopy : Kuzey amerika'da yetişen küçük sarı çiçekleri olan funda.

Moosewood : Akçaağaç.

Bush : Bilezik. Kaplamak. Çalı. Gür saç. Çalılık arazi. Çalıya benzer şey. Rakor. Fidan. Zıvana. Çepel.

Mousse : Çırpılmış tatlı krema. Saç köpüğü. Köpük. Dondurulmuş krema.

 

Acacia : Arap zamkı. Akasya sakızı. Akasya. Salkım ağacı. Küstüm otugiller (mimosaceae) familyasından, parçalı yapraklı, sarı çiçekli, çanak ve taç yaprakları 4-5 parçalı, park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen, ülkemizde doğal olarak yayılış gösteren çalı ya da ağaç formundaki bitkiler. Mimoza.

Abductor muscle : Abdüktör kas. Bir bacak ya da herhangi bir bölgeyi dışa doğru çeken kas. abdüktör kas. Uzaklaştırıcı kas.

Moose synonyms : genus alces, ropebark, dirca, genus dirca, european elk, alces alces, leatherwood, alces, dirca palustris, cervid, abiotic factor, shrub, a chromosome, fallow deer, abo blood groups system, a site, abambulacral area, abiotic environment, abramis zone, aardvarks, aardwolf, abacus bodies, a cells, a cell, mousses.

Moose ingilizce tanımı, definition of Moose

Moose kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A member of the Progressive Party. A Bull Moose. A large cervine mammal (Alces machlis, or A. Americanus), native of the Northern United States and Canada. The adult male is about as large as a horse, and has very large, palmate antlers. It closely resembles the European elk, and by many zoölogists is considered the same species. [Bakınız: Elk].