Motive nedir, Motive ne demek

Motive; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de isim olarak kullanılır.

  • “İsteklendirmek, güdülemek” anlamındaki motive etmek , “isteklenmek, güdülenmek” anlamındaki motive olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz

Motive ile ilgili Cümleler

  • Korku iyi bir motive edicidir.
  • Motive değilsen hemen eve dön. Sadece bir ayak bağı olacaksın.
  • Ben motiveyim.
  • Ali çok motive.
  • Çok motive değildim.
  • Ali oldukça motiveydi.
  • Sanırım Mustafa motive.
  • Ben hayli motive oldum.
  • Seni motive eden neydi?
  • Sen motive misin?
  • Seni ne motive etti?

Motive hakkında bilgiler

Motive, Yıldız Kaplan'ın üçüncü stüdyo albümü. Prodüktörlüğünü kendisinin yaptığı albümde, Şehrazat, Nazan Öncel, Müfide İnselel, Metin Özülkü, Bülent Yetiş, Sude Bilge Demir gibi isimlerin şarkıları yer alıyor. Şarkıların düzenlemeleri ise Volga Tamöz, Emre Irmak ve Metin Özülkü'ye ait. Kaplan'ın, albümün yayınlanmasından bir ay sonra bir erkek çocuğu olacak. Albümün ilk klibi de hamileliğinin ilk aylarında "Motive" şarkısına yaz başında çekildi. Albümün klip yönetmeni ise Deniz Akel.

Motive kısaca anlamı, tanımı

İsteklendirmek : Birinde bir şey yapma isteğini uyandırmak, özendirmek, teşvik etmek, motive etmek

Birleşik fiil : Ad soyundan bir kelime ile biçim veya anlam bakımından kaynaşıp bütünleşen fiil: kaybolmak, reddetmek, hasta olmak, tedavi etmek gibi.

 

İsteklendirme : İsteklendirmek işi, teşvik, motivasyon.

İsteklenmek : Bir şeye karşı istek duymak, heveslenmek.

İsteklenme : İsteklenmek işi.

Güdülenmek : Birey, işinin yönünü, gücünü ve öncelik sırasını belirleyen iç veya dış dürtücünün etkisi ile işe geçmek. Canlı, işe veya öğrenmeye geçmek.

Güdülenme : Güdülenmek işi.

Prodüktör : Yapımcı. Üretici.

Güdülemek : Amaçlanan davranışa yönelirken bireye güç vermek, hedefe yoğunlaştırmak.

Düzenleme : Düzenlemek işi, tertip, organizasyon. Düzene koyma, kodifikasyon, regülasyon. Belirli sesler, çalgılar veya topluluklar için yazılmış bir eserin, başka sesler, çalgılar veya topluluklar tarafından söylenip çalınabilmesi için o eserde yapılmış olan değişiklik, aranjman. Belirli bir düzene göre bir araya getirilmiş olan nesne, aranjman. Yayımlanan mevzuatın derlenip toplanması ve mevzuatta yapılmış olan değişikliklerin ilgili ana mevzuata işlenmesi, kodifikasyon.

Güdüleme : Güdülemek işi, motivasyon. Bir güdüyü harekete geçirerek canlıyı eyleme itme. Bir iş ve eyleme kalkışma ya da katılmayı ya da bir işlemde başarılı olmayı kolaylaştırıcı öğeler yoluyla sağlanan eğilim kazandırıcı, ödüllendirici, özendirici ve yönlendirici çaba.

Yönetmen : Bir kuruluşu yönetme yetkisi olan kimse, müdür, direktör. Tiyatro ve sinema oyunlarında oyuncuların rollerini dağıtıp oyunu düzenleyen, metin, yorum, dekor, müzik vb. ögeler arasında birlik sağlamaya çalışan kimse, rejisör. Bir televizyon programını hazırlayan görevliler arasında eş güdümü sağlayan, onları belli konularda görevlendiren, yayın malzemelerini değerlendiren ve yayının görsel sorumluluğunu üstlenen kişi.

 

Şehrazat : Kendi kendine yaşayan, özgür.

Birleşik : Bir araya gelmiş, birleşmiş olan, müttehit.

Yönetme : Yönetmek işi.

Kendisi : Kendisi.

Müfide : Anlatan, ifade eden, anlamlı. Yararlı, faydalı.

Hamile : Gebe.

Stüdyo : Sanat çalışmaları için düzenlenmiş oda. Bir odalı daire. Fotoğrafçının çalıştığı oda, alan, fotoğrafçı işliği. Sinema, televizyon ve radyo için film çekilen, ses alınan ve yayın yapılmış olan yer.

Bülent : Yüksek, yüce, ulu.

Diğer dillerde Motilite anlamı nedir?

İngilizce'de Motilite ne demek ? : motility