Movement türkçesi Movement nedir

  • Hayat.
  • S dış dünyanın görüntülerini düzenli aralıklı resimler dizisi biçiminde film üzerine saptarken filmin alıcıda; böyle bir filmdeki resimler dizisini devinimli görüntülere çevirirken filmin göstericide aralı devinimi. dış dünyanın seslerini sürekli biçimde saptamak üzere filmin alıcıda; aynı seslerin okunması için filmin göstericide sürekli devinimi.
  • Mekanizma.
  • Hareket.
  • Kısım.
  • Akım.
  • Bölüm.
  • Devinim.
  • Manevra.
  • Dans hareketi.
  • Faaliyet.
  • Eylem.
  • Her türlü değişimi gösteren özdeğin bir varlık biçimi. ötelenme, dönme, titreşim gibi konum değiştirme.
  • Hareket yapımı.
  • Tempo.
  • Çalışma.
  • [#iş İşleme].
  • Bağırsakların çalışması.
  • Oyun düzeninde yoruma uygun olarak hareketlerin ortaya çıkarılması. hareketin uygulayımsal ölçülerinin, duygusal değerlerinin ve niteliklerinin saptanması.
  • Bir organizmanın çeşitli kısımlarının birbirine göre durumunu ya da yerini değiştirmesi.
  • Biyoloji, kimya, sinema, televizyon alanlarında kullanılır.
  • Kımıldanma.
  • Belirli bir düzenin belirli bir güçle işletilmesine dayanan araçlarda, bu düzenin devinime geçmesi.
  • Taşıma.
  • Cereyan.
  • Devim.
  • Aklı.
  • Ritm.
  • Meyil.
  • İstidat.

Movement ile ilgili cümleler

English: The changes resulting from the women's movement have affected both women and men.
Turkish: Kadınların hareketlerinden kaynaklanan değişiklikler hem kadınları hem de erkekleri etkiledi.

 

English: The formation and movement of hurricanes are capricious, even with our present-day technology.
Turkish: Günümüz teknolojisiyle bile kasırgaların oluşum ve hareketleri kaprislidir.

English: Since when have you been able to feel the movement of the fetus?
Turkish: Fetüsün hareketini ne zamandır hissedebiliyorsunuz?

English: Newton discovered that a force is required to change the speed or direction of movement of an object.
Turkish: Newton gücün bir nesnenin hareket hızını ya da yönünü değiştirmek için gerekli olduğunu keşfetti.

English: The resistance movement has gone underground.
Turkish: Direniş hareketi yeraltına indi.

Movement ingilizcede ne demek, Movement nerede nasıl kullanılır?

Movement certificate : Dolaşım belgesi. Dışsatımda ticari kolaylıklardan yararlanabilmek amacıyla dışsatımcı ülke yetkili kuruluşlarınca atr, eur.1 olarak iki biçimde düzenlenen ve gümrük idarelerince vize edilen belge. krş. atr dolaşım belgesi, eur.1 dolaşım belgesi.

Movement of the pole : Kutup devinmesi. Dönme ekseninin cisme kaskatı bağlı olmayıp, bir parça devinmesinden ileri gelen kutuplara ilişkin yer değiştirme.

Movement phase : Devinim evresi. Filmin çeşitli sinema aygıtlarındaki aralı devinimi sırasında pencere önünde bir resim boyu yol aldığı ve örtücünün kapalı olduğu evre. durma evresinin karşıtı. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Apparent movement of the sun : Güneşin görünürde devinimi. Tutulum ve eşlek düzlemleri arasındaki 23° 27"lık açı nedeniyle, güneşin iki dönence arasında, gidiş ve dönüşü bir yıl süren devinimi.

 

Atr movement certificate : Atr dolaşım belgesi. Türkiye ile avrupa birliğinde serbest dolaşımda bulunan sanayi mallarının katma protokol’de öngörülen tercihli rejimden yararlanabilmesini sağlamak üzere dışsatımcı ülke yetkili kuruluşlarınca düzenlenip gümrük idarelerince onaylanan belge.

Agrarians movement : Agrarian hareketi.

Cursor movement key : İmleç yön tuşu. İmleç hareket tuşu. İmleç hareket tuşları. İmleç yönlendirme tuşu. İmleci ekran boyunca hareket ettiren tuşlar.

American muslim movement : Amerikan müslüman hareketi.

National movement for free elections : Ulusal özgür seçimler hareketi. Serbest seçimleri savunan hareket.

Democratic movement for change : 1970'lerin başındaki yom kippur savaşı'ndan sonra ortaya çıkan protest akımların bir devamı olarak 1976 yılında kurulan israilli bir merkez veya ılımlı siyasi parti. Değişim için demokratik hareket.

İngilizce Movement Türkçe anlamı, Movement eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Movement ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Snap : Patlamak. Çatırdamak. Şaklatmak. Koparmak. Kırılmak. İçindekilerle satın almak. Havada kapmak. Şıklatmak. Parlamak (öfke ile). Isırmak.

Drive : Dürtü. Güç sağlamak. Dalış. Kovalamak. Bir oyuncunun, topla ilerlerken ya da dururken, savunan tarafın bıraktığı boşluklardan sepete doğru birden dalışı. Uzun vuruş. Önüne katmak. Kullanmak. Hareket ettirmek. Sokmak.

Trend : Genel eğilim. Bir tesadüfi değişkene ait değerlerin, belli bir zaman döneminde oluşan bir yöndeki hareketi. Moda. Ekonomi, madencilik, veterinerlik, jeoloji alanlarında kullanılır. Eğilim göstermek. Yönelmek. Bir gidişin, bir sürecin kısa ve uzun dönemde aldığı doğrultu ya da kazandığı eğilim.

Eurythmy : Ritmik düzen. Öritmi. Ritmik hareket veya düzen. Mimaride uyum. Ritmik hareket. Düzgün kalp atışı.

Chaptering : Bölüm (kitapta). Dini meclis toplantısı. Bahis. Dernek bölge kuruluşu. Fasıl. Papazlar meclisi. Parça.

Demeanor : Davranış. Hal. Davranış biçimi. Tavır. Tutum.

Progression : Devamlılık. Sıra. Gelişme. Dizi. Devam. Bir hastalığın daha yaygın ve ağır duruma gelmesi. Progresyon. İleri gitme. İlerleme.

Declivity : İniş meyil. Yamaç. İniş. Eğim. Bayır.

Machineries : Makinalar.

Drafts : Çekme. Para çekme. Rahatsızlık. Hava akımı. Askerlik. Manga. Ödeme emri. İstismar. Sıkıntı.

Movement synonyms : retroflection, headshake, eye movement, onward motion, headshaking, eurhythmy, rotary motion, fetal movement, pursual, foetal movement, body english, ascending, carryover, sham battle, aptitude, categories, debit, squirm, fitting, geste, forward motion, capita, conversation, episodes, shifting, conveyance, conveying, tide, handling, engravings, gesture, pitching, chase.

Movement zıt anlamlı kelimeler, Movement kelime anlamı

Closing : Kapanma. Kapat. Kapatılıyor. Kapama. Kapatıyor. Kapatma. Yaklaşım. Uç. Kapanış.

Opening : Ünlülerin oluşmasında iki çene arasındaki açıklık, ünlülerin oluşma koşulları bakımından taşıdıkları açık olma özelliği. ünlüleri açıklık bakımından a, e, o, ö, u, ü, ı, i biçiminde sıralamak mümkündür; a ve e ünlüleri açıklık bakımından ı ve i ünlüleri ile aynı sıraya konamaz. bk. ve krş. genişleme, ünlü genişlemesi. Ünlülerin boğumlanmaları sırasında ağız yolunun ve çene açısının genişlik durumu bakımından taşıdığı özellik a, e, o, ö, ünlüleri ile ı, i, u, ü ünlüleri açıklık dereceleri birbirinden farklı olan ünlülerdir. bk. genişlik derecesi || bir ünlünün boğumlanması sırasında ses yolunun kişilere ve ağızlara göre değişebilen açılma durumu: ayar/ayar, bayan /bayan, yarın / yarın, dünya / dünya, gafil / gafil, marul / marul, sevda / sevda vb. Genişlik derecesi. Açıklık derecesi. Açıklık. Ünlülerin boğumlanmaları sırasında ağız yolunun ve çene açısının açıklık bakımından gösterdiği özellik: a ve e ünlülerinin genişlik dereceleri o ve ö, ı ve i ünlülerinden daha fazladır. bir dil sesinin özellikle bir ünlünün boğumlanması sırasında ses yolunun kişilere ve ağızlara göre değişebilen açılma durumu: alfabe/alfābe, ayar/āyar, bayan/bāyan, yarın/yārın, dünya/dünyā, gafil/gāfil, marul/mārul, sevda/sevdā vb. burada ünlülerin kısa veya uzun söylenişlerinde, uzunluktan çok ağız açıklığı söz konusudur.

Retreat : Kaçmak. Geri hamle yapmak. İnzivaya çekilmek. Gerilemek. Gitmek. Geri çekilmek. Bir köşeye çekilip dinlenme. Dinlenmek için çekilmek. Geri çekilme. Çekilmek.

Movement ingilizce tanımı, definition of Movement

Movement kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Transference, by any means, from one situation to another. The movement of a wheel or a machine. As, the movement of an army in marching or maneuvering. The act of moving. Change of place or posture. Advancement. The party of movement. Natural or appropriate motion. Progress.