Narcoses türkçesi Narcoses nedir

Narcoses ingilizcede ne demek, Narcoses nerede nasıl kullanılır?

Narcose : Uyutucu. Narkoz etkisi altında olan. İlaca bağlı uyuşukluk halinde olan. Uyuşturulmuş.

Narcos : Narkotik. Narkotik şubesi polis görevlisi. (argo) narkotik polisi. Uyuşturucu satıcısı (abd'de kullanılan terim). Narko. Narkotik şubesinde ihbarcı olarak çalışan gizli ajan.

Narcosis : Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Ameliyat yapmak için duyu, hareket ve bilincin ekseriya solunum yoluyla anestezik madde verilerek uyuşturulması. Uyuşma. Anestezi. İlaç sersemliği. Uyuşukluk. Narkoz. İlaçla meydana getirilen şuursuzluk hali.

Narcosynthesis : Hastaya geçmişe ait bazı olaylar hatırlatılması ve böylelikle hastalık sebebi olan olayın meydana çıkarılması. Uyuşturucu ilaçlar kullanarak ağır psikiyatrik rahatsızlıkları tedavi etmek için kullanılan yöntem (tıp veya medikal terimi). Hafif anestezi altında. Narkosentez.

Electronarcosis : Beyinden geçirilen bir elektrik akımıyla oluşturulmuş bilinçsizlik durumu (bir psikiyatrik tedavi şekli). Elektronarkoz.

Narcodiagnosis : Narkotik ilaçlarla konulan teşhis. Teşhis koymayı kolaylaştırmak için narkotik ilaçlar kullanımı (psikiyatri).

Narcohypnoses : Uyuşturucu ilaçlar yardımıyla yapılan hipnoz. Narkohipnoz.

 

Narcolepsies : Narkolepsi. Kontrol edilemeyen uyku nöbetleriyle tanımlanan hastalık (patoloji).

Narco : Narkotik. Narko. (argo) narkotik polisi. Uyuşturucu satıcısı (abd'de kullanılan terim). Narkotik şubesinde ihbarcı olarak çalışan gizli ajan. Narkotik şubesi polis görevlisi.

Narcohypnosis : Narkotik ilaçlarla yapılan hipnoz. Narkohipnoz. Uyuşturucu ilaçlar yardımıyla yapılan hipnoz.

İngilizce Narcoses Türkçe anlamı, Narcoses eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Narcoses ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Narcosis : İlaçla meydana getirilen şuursuzluk hali. Ameliyat yapmak için duyu, hareket ve bilincin ekseriya solunum yoluyla anestezik madde verilerek uyuşturulması. Anestezi. İlaç sersemliği. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Uyuşukluk.

Alliance : Antlaşma. Birleşme. Bağlılık. Dünürlük. Bağ. Bağlaşıklık. İttifak. Kodak birliği. Birlik.

Benumbedness : Hissedememe durumu. Uyuşukluk. Hissizlik. Dondurulmuş olma. Duygusuzluk. Dondurulmuşluk.

Agreement : Gramer, iktisat, ekonomi, uluslararası ilişkiler alanlarında kullanılır. Uyma. Tutum, görüş, kanıları ölçülen çeşitli kişilerin ya da aynı kişinin yanıtları arasındaki benzeşme ya da uygunluk. İtilafname. Aynı fikirde olma. Antlaşma. Bir ölçer ya da ölçekle tutumları ölçülen kişilerin, herhangi bir sınar ya da anlatımda dile getirilen tutumu benimseyerek onaylamaları durumu, bk. uyuşma. Sözleşme. Akit. İttifak.

Soporifics : Uyku veren ilaç. Uyku getiren. Soporifik. Uyutucu ilaç.

Arrangement with one : Yapılacak işlemlerde bir başkasıyla koşulların tümü üzerinde anlaşma.

 

Hypnotic : Uyutucu madde. Uyuşturucu madde. Hipnotize edici. Hipnotize ile ilgili. İpnotik. Uyuşturucu. Hipnotizmayla ilgili. Hipnotizma durumu. Hipnotik.

Soporiferous : Uyutan. Uyku getiren. Uyuşturan. Soporiferöz.

Axes : Mihver. Eksenler. Anlaşma. Eksen. Eksenli.

Hypnagogic : Uykuya dalarken olan. Uykuyu hareketlendiren. Hipnagojik. Uyuşuk. Mahmurluğa neden olan. Uykulu. Uykudan önce. Uyumaya teşvike eden. Letarjik. Uykuya dalmadan hemen önceki durum ile ilgili.

Narcoses synonyms : snow plant, genus sarcodes, monotropaceae, dilleniid dicot genus, sarcodes sanguinea, nitrogen narcosis, family monotropaceae, anesthetic, axises, drowsy, accommodation, axis, agreements, anaesthesia, opiate, cohesion, alignment, narcoticism, cohesions, somniferous, soporific, adaptation, alignments, narcose, unconsciousness, sedative, drowsiest, anesthesia, hypnotics.

Narcoses zıt anlamlı kelimeler, Narcoses kelime anlamı

Consciousness : İnsanın çalışma süreci içinde, eş deyişle toplumsal ilişkiler süreci içinde nesnel çevresini ve kişisel varoluşunu anlamasını sağlayan düşünsel süreçlerin toplamı. Algıları ansal düzeyde bilgiye dönüştüren süreç. bk. an, anlak. İnsanın amaçlı bir etkinliği, toplumsal gelişmenin bilinen nesnel yasalarına uygun olarak gerçekleştirmesi durumu. His. Akıl. Bilinç. Anlayış. Bilinçlilik. Uyanık olma.