Neologism türkçesi Neologism nedir

  • Bir dilin kendi kök ve eklerinden yararlanarak, o dilin yaşayan veya ölü kelimelerindeki yapıya bakarak yapılan veya ağız ve lehçelerden alınarak kullanıma sokulan kelime: basın, yayın, basınç, birikim, dergi, durum, göçmen, işlem, kazı, gezi, konut, sözlük, tapınak, yaratık, yargı, yanıt vb.
  • Yeni kelimeler bulma.
  • Yeni terim.
  • Yeni sözcükler uydurma.
  • Bazı ruhsal sorunlardan ötürü yeni kelimeler uydurma.
  • İlahiyatta veya dini düşünüşte yenilik.
  • Yeni sözcük.
  • Yeni kelime ifade veya kullanım.
  • Gramer alanında kullanılır.
  • Yeni kelime.
  • Yeni kelimeler kullanma.
  • [#yenilik Yenilikçilik].
  • Neolojizm.

Neologism ingilizcede ne demek, Neologism nerede nasıl kullanılır?

Neologisms : Yeni kelimeler bulma. Yeni sözcükler uydurma. Yeni kelime ifade veya kullanım. Yenilikçilik. Yeni sözcük. Yeni kelime. Yeni kelimeler kullanma. İlahiyatta veya dini düşünüşte yenilik. Yeni terim. Yeni sözcükler.

Neologise : Yeni kelimeler veya ifadeler kullanmak. Yeni dini doktrinler yaratmak. Yeni sözcük veya ifade uydurmak. Eski sözcüklerin yeni kullanımlarını sunmak. Yeni dini ilke kabul etmek (ayrıca neologize). Yeni sözcük yaratmak.

Neologist : (özellikle tanrıbilimde) yeni bir öğretiyi benimseyen kimse. Yaratan kimse. Uyduran kimse (özellikle yeni sözcükler veya ifadeler). Yeni anlam veya kelimeler bulan veya kullanan kimse.

 

Balneologist : Mineral banyoların tedavi edici bilimiyle uğraşan kimse.

Neologic : Yeni kelimeler veya ilkeler kullanmaya ait.

Neology : Yeni kelimeler bulma. İlahiyatta veya dini düşünüşte yenilik. Yenilik. Yeni sözcük yaratma. Bazı ruhsal sorunlardan ötürü yeni kelimeler uydurma. Yeni kelimeler kullanma. Yeni kelime.

Neologies : Yeni kelimeler bulma. Bazı ruhsal sorunlardan ötürü yeni kelimeler uydurma. Yeni kelimeler kullanma. Yenilik. Yeni sözcük yaratma. Yeni kelime. İlahiyatta veya dini düşünüşte yenilik.

Balneology : Banyo bilimi. Termalizm. Banyo ile tedavi bilimi. Balneoloji. Banyo ile tedavi.

Neolocality : Evlenenen çiftin kendi ailelerinkinden ayrı bir yerde oturabildikleri evlilik düzeni. Evaçma.

Neologize : Yeni sözcük yaratmak.

İngilizce Neologism Türkçe anlamı, Neologism eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Neologism ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Action noun : Kılış adı. Bir durumu, bir oluş ve kılışı ad olarak anlatan ve fiillerden -mak, -ma, -ış / -uş, -ıcı / -ucu vb. eklerle kurulan ad: oku-mak, oku-ma, oku-y-uş, yaz-mak, yaz-ma, yaz-ış, bak-ıcı, gel-ici, gid-ici vb. örnekler: sükut, onları düşünür; acımak onlara ağlar… (a. n. asya, kubbeler: bulutlar, s. 14). bu beklenmeyen bitişiyle çocuk için tabii bir şey olan masal uydurma bu küçük yazıda bütün bir kompozisyon oluyor (a. h. tanpınar, yaşadığım gibi, s. 417). kitaptan korkmak, insan düşüncesinden korkmak, insanı kabul etmemektir (a. h. tanpınar, göst. e., s. 58). pervin kitabını iki avucu arasında asabi bir kavrayışla sıkarak salondan çıktı (p. safa, şimşek, s. 45). bu kuvvet kuruntusunun kendini kuvvetli sanışın sadece o delikanlılık yaşlarına has bir aldanış olduğunu kabul etmek istemiyordu (t. buğra, yalnızlar, s. 46). bütün bu girişlerin, dolandırmaların ne için olduğunu şimdi hepsi de anlamıştı (t. buğra, göst. e., s. 211).

 

Adjektive : Somut ve soyut ad ve kavramları niteleme, belirtme, yer gösterme, sayı gösterme, sorma gibi çeşitli yönlerden vasıflandıran, sınırlayan kelime türü: doğru imla, ağır yük, uzun yol, ince iş, güzel fikir, hünerli kişi, doru at, kızıl elma, bin bir dert, tek yol, o zaman, bu durum; hangi iş vb. sıcacık, ışıltılı günü bekliyordu (y. kemal, ortadirek, s. 190). tekmil otların taze, yeşil, gıcır gıcır kokusuyla kokuyordu (y. kemal, göst, e., s. 191). taşbaşoğlunun keskin, umutlu gözleri teker teker üstündeydi (y. kemal göst.e, s. 301). tenha, sessiz yollarda yürür, yürürüm (p. safa, biz insanlar, s. 181). mavi duman, bir bilek damarı gibi kabartılı ve sıcak dudaklarından çıktı (s. faik, bütün eserleri 1, s. 69). biz de mükemmel bir yalancı olduk arkadaş! (k. tahir, esir şehrin insanları, s. 298). bazen bir kaç hafta fazla, bir kaç gün fazla yaşamak işleri nasıl da alt üst ediyor (k. tahir, göst. e., s. 322). hacer! — ha bak, gelirken benim o uzun yeşil ipek başörtümü de getir (m.n. sepetçioğlu, çardaklı bacı, s. 96) vb. Sıfat.

Portmanteau word : İki kelimeden oluşmuş sözcük. Yamaşık kelime. Her biri başka bir kelimenin yarısından ibaret iki parçanın eklenmesiyle meydana gelen yeni kelime : fran. separer ve petale kelimelerinden yapılan sepale gibi. Bileşik kelime (brunch vb.).

Word : Sözcük. Kelime. Sözcüklerle anlatmak. İfade etmek. Sözcüklerle ifade etmek. Belli bir amaç için bir birim olarak düşünülmesi uygun düşen bir damga dizgisi. Anlatmak. Kısa konuşma. Mesaj. Laf.

Coinage : Madeni para. Uyduruk deyim. Uydurma (sözcük ya da deyim). Uydurma sözcük ya da deyim. Tedavüldeki para. Madeni para sistemi. Madeni para basma. Yeni söz uydurma. Para basma.

Active verb : Öznesi belli olan, öznesiyle kesin ilişkisi bulunan ve herhangi bir çatı eki almamış olan fiil: o hızlı yürüdü, ben kaçtım. (p. safa. şimşek, s. 23). büyük babam esrarlı şeyleri çok severdi (p. safa, göst. y.). asırlarca birbirlerinin kanlarını emen, gözlerini oyan insanlar, kol kola oynadılar. doğan hürriyet güneşini alkışladılar (ö. seyfettin. harem, eshab-ı kehfimiz, s. 12). tanyeri nerdeyse ağaracaktı. dağlar kül rengi bir aydınlığın içinde kapkara yükseliyordu. (t. buğra, dönemeçte, s. 5). durmak zamanı geçti, çalışmak zamanıdır. (t. fikret) vb. karşıtı edilgen fiil’dir. bk. etken çatı. Etken eylem. Etken fiil.

Newfangleness : Yenilik düşkünlüğü. Yeniliğe duyulan tutku.

Inventiveness : Hayal gücüne sahip olma. İcat yeteneği. İcat kabiliyeti. Bulgu derecesi. Buluşçuluk. Bulgunun durumunu gösteren kuramsal ölçü. Yaratıcılık. İcat etme veya yaratma yeteneği.

Active voice : Yüklemin belirttiği işin özne tarafından doğrudan doğruya yapıldığını gösteren eksiz fiil çatısı, yalın çatı: ak-, belir-, biç-, eski-, duy-, kurtul-, kısal-, sabahla- vb. fiiller özneleri ve çekimli durumları ile birer etken çatı oluştururlar: arka sokaktaki dere bu yıl hiç kurumadı, hep aktı. hava (özne) karardı ve akşam oldu. kayıkçılar, (özne) kayığı kıyıya çektiler. şiddetli rüzgar (özne) ağacın dallarını kırdı. ömrümüz boyunca emek sarfettiniz. bir aralık böyle uyurken müthiş bir gürültü ile uyandım (özne: ben, h.z. uşaklıgil, kırk yıl ı, s. 41). o (özne) hızlı yürüdü, ben (özne) kaçtım (p. safa, şimşek, s. 23). büyük bakan (özne) esrarlı şeyleri çok severdi (göst.e., s. 23) vb. karşıtı edilgen çatı’dır. Aktif çatı. Aktif ses. Etken çatı. Düz çatı.

Neologies : Yeni sözcük yaratma. Yenilik.

Neologism synonyms : portmanteau, adjectival construction, accent intensive, accent of group, action verb, adams apple, accusative, blend, entrepreneurism, neologisms, newfangledness, abstract noun, accidence, neology, neoterism, accentuation, ablaut, change to, modernism, actif, invention, coinages, ablative.

Neologism ingilizce tanımı, definition of Neologism

Neologism kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The introduction of new words, or the use of old words in a new sense.