Nerves türkçesi Nerves nedir

  • Stres korku veya endişenin neden olduğu sinilir olma durumu.
  • Duygularını kontrol etme.
  • Asap.

Nerves ile ilgili cümleler

English: Ali gets on my nerves.
Turkish: Ali benim sinirime dokunuyor.

English: She was a bundle of nerves last night.
Turkish: O dün gece sinir küpüydü.

English: Ali and I have started to get on each other's nerves.
Turkish: Ali ve ben birbirimizin sinirini bozmaya başladık.

English: Calm your nerves down.
Turkish: Sinirlerinizi yatıştırın.

English: Ali is a bundle of nerves.
Turkish: Ali bir sinir demeti.

Nerves ingilizcede ne demek, Nerves nerede nasıl kullanılır?

Nerves of steel : Büyük cesaret. Zihinsel güç. Çelik gibi sinirler.

Has nerves of steel : Hiçbir şeyden korkmaz. Çelik gibi sinirlere sahip.

A bag of nerves : Sinir küpü. Çok sinirli.

A bundle of nerves : Sinir küpü.

A fit of nerves : Sinir krizi. Sinir buhranı.

Cholinergic nerves : Salgıladıkları asetilkolinle efektör organları uyaran sinirler. Kolinerjik sinirler.

Bundle of nerves : Sinir küpü.

Afferent nerves : Getirici sinir.

Cerebrospinal nerves : Beyin-omurilik sinirleri.

Adrenergic nerves : Adrenerjik sinirler. Salgıladıkları adrenalinle efektör organları uyaran sinirler.

İngilizce Nerves Türkçe anlamı, Nerves eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Nerves ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Self control : İrade gücü. Kendini tutma. Kendine hakim olma. İrade. Kendine hakimiyet. Soğukkanlılık. Kendini kontrol etme. Özdenetim.

Self will : İnatçılık. Dik kafalılık.

Jitters : Heyecan. Aşırı korku. Sinirlilik. Stres. Gerginlik. Aşırı sinir.

Strain : Filtre etmek. Fizik, kimya, madencilik, veterinerlik alanlarında kullanılır. Kasmak. Uygulanan, bir gerilim sonucu bozunuma uğramakta olan bir özdekte uzunluk, alan ya da oylumun gerilim uygulamasından önceki değerinin uygulama süresindeki değerine oranı. Saptırmak. Eğilmek. Gerginleştirmek. İncitmek. Bakterisiz yetiştirilen alg kültürleri. Gayret etmek.

Will power : İrade gücü. Kararlılık. Buyurum. Buyrum. Motivasyon.

Mental strain : Zihinsel gerginlik. Strese bağlı sinirlilik durumu.

Self command : Nefsine hakim olma. Kendini kontrol etme. Kendini tutma. Kendine hakim olma.

Nervings : Gayret. Cesaretlendirmek. Kuvvet. Sinir. Cesaret. Küstahlık. Metanet. Cesaret vermek.

Nerve : Cesaretlendirmek. Gayret. Kuvvet. Sinirlere hakim olma. Arsızlık. Sinir. Küstahlık. Soğukkanlılık. Cesaret vermek. Cesaret.

Willpower : İrade. İrade gücü. İstenç. Yönlendirme.

Nerves synonyms : psychological state, nervous strain, psychological condition, screaming meemies, nerving, mental condition, heebie jeebies, nervousness, mental state, possession, self possession.