Noodle türkçesi Noodle nedir

Noodle ile ilgili cümleler

English: Ali ate a bowl of instant noodles.
Turkish: Ali bir kase çabuk hazırlanan erişte yedi.

English: "Pad See Ew" is a Thai dish made with flat, broad rice noodles.
Turkish: "Pad See Ew", Tayland mutfağına özgü, düz ve geniş kesimli bir pirinç makarnasıdır.

English: I had instant noodles as a midnight snack.
Turkish: Gece yarısı aperatifi için anlık erişte yedim.

English: Do you like noodles with beef?
Turkish: Dana etli noodle sever misin?

English: I am eating noodles.
Turkish: Erişte yiyorum.

Noodle ingilizcede ne demek, Noodle nerede nasıl kullanılır?

Noodles : Şehriye. Saksı. Kafa. Budala. Erişte. Tel şehriye.

Canoodle : Sarılmak. Bağrına basmak. Kucaklamak. Okşamak. Yiyişmek.

Canoodling : Bağrına basmak. Yiyişmek. Okşamak. Kucaklamak. Sarılmak.

Snood : Saç filesi. Kurdele. Saç kurdelesi.

Snoods : Saç kurdelesi. Saç filesi. Kurdele.

Nooky : Köşeleri olan. Seks. Oyukları olan. Cinsel birleşme.

Nooks : Kuytu yer. Kuytu. Köşe.

Noonday : Öğle vakti. Teksas eyaletinde şehir. Öğleyin.

Nookies : Fikfik. Seks. Cinsel birleşme. (british) cinsel faaliyet veya ilişki (kaba argo). Cinsel ilişki.

 

Noon : Günorta. Gün ortası. Öğle vakti. Öğlen. Günorta vakti. Günortası; güneşin öğlene geldiği an. Öğle.

İngilizce Noodle Türkçe anlamı, Noodle eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Noodle ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Chucklehead : Aptal. Ahmak. Budala kimse. Kalın kafalı.

Clownish : Budala (argo terim). Yontulmamış. Komik. Kaba saba. Soytarı gibi.

Attic : Sade. Tavan arası. İnce. Doğru. Atika ile ilgili. Tavanarası. Çatı katı. Çatı odası. Çatıarası oda. Atinalılarla ilgili.

Clucking : Aptal kimse. Gıdaklamak. Gıdıklamak. Gıdaklama.

Coconut : Büyük hindistancevizi. Hindistancevizi. Hindistan cevizi. Yağlı tohumlardan olup yağı alındıktan sonra küspesi protein kaynağı olarak rasyonlarda kullanılan çok yıllık odunsu bitki. Baş. Büyükhindistan cevizi.

Noggin : İçki ölçüsü. Küçük kulplu bardak. Kelle. Fincan. Bir içki ölçüsü. Ufak bardak.

Chumped : Mankafa. Küt uç. Kütük. Kaşkaval. Alık. Salak. Pirzola. Kuzu filetosu. Çiğnemek.

Jardinieres : Saksılık. Çiçek vazosu. Garnitür. Haşlanmış sebze.

Noodle synonyms : egg noodle, alimentary paste, human head, cachepot, cachepots, coconuts, chumps, beefhead, gaby, crock, conking, gull, flowerpots, barren, crocks, angel hair, conks, boob, cruse, jardiniere, clueless, birdbrained, nincompoops, beaning, flower pot, dobby, cockeyed, noodles, cully, conk, clucked, nincompoop, flowerpot.

Noodle ingilizce tanımı, definition of Noodle

Noodle kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A ninny. A thin strip of dough, made with eggs, rolled up, cut into small pieces, and used in soup. A simpleton. A blockhead. A stupid person.