Novel türkçesi Novel nedir

  • Özgün.
  • Yeni çıkmış.
  • Eşi benzeri olmayan.
  • Yeni.
  • Oluştukları yerlerle çağları belirli, gerçek ya da dinleyenlerin anlayışına uygun gerçekdışı tansıksal olayları konu alan halk anlatımlarının tümü. bk. duygusal masal, öykücük, alışılmış masal, öykünce, yiğitlik masalı, krş. öykülü saga, gerçekçi masal.
  • Alışılmamış.
  • Değişik.
  • Orijinal.
  • Roman.
  • Tuhaf.
  • Acayip.
  • Öykü.

Novel ile ilgili cümleler

English: "The Old Man and the Sea" is a novel by Hemingway.
Turkish: "The Old Man and the Sea" Hemingway tarafından yazılmış bir romandır.

English: "Have you ever read a novel by Shakespeare?" "Shakespeare wrote a novel?"
Turkish: "Hiç Shakespeare tarafından yazılmış bir roman okudun mı?" "Shakespeare bir roman mı yazmış?"

English: A French language edition of this novel has also been published.
Turkish: Bu romanın Fransızca dilindeki edisyonu da yayınlandı.

English: "Appointment with Death" is a crime novel by Agatha Christie.
Turkish: "Ölümle Randevu", Agatha Christie'nin bir polisiye romanıdır.

English: "Waiting for Spring" is a novel by Soseki, isn't it?
Turkish: "Baharı bekliyorum" Soseki'ye ait bir roman, değil mi?

Novel ingilizcede ne demek, Novel nerede nasıl kullanılır?

Novel saga : Öykülü saga. Gerçek olayları yansıtan saga türü. bk. öykülü masal, öykülem. krş. öykü, öykülü serüven, gerçekçi masal, duygusal masal.

 

Novel tale : Öykülü masal. Kral ve prenseslerle ilgili olayların gerçekçi bir oluşum içinde anlatıldığı masal türü. bk. öykülem. krş. öykü, gerçekçi masal, öykülü serüven.

I would like to buy a mystery novel in english : .

Detective novel : Bir dedektiflik çalışması temasına dayan kurmaca hikaye. Dedektif romanı. Hafiyelik romanı. Polisiye roman. Suç çözmeye odaklı roman.

Dime novel : Ucuz dergiler. Ucuz roman. Boyalı basın. Heyecanlı ucuz roman.

Documentary novel : Belgesel roman.

Novelette : Serbest formda beste. Kısa roman. Hafif roman.

Historical novel : Tarihi roman. Tarihi romanı.

Novelettes : Serbest formda beste. Hafif roman. Kısa roman.

Novelising : Romana uyarlamak. Gerçek hikaye romanı yaratmak ve çoğu kez hayali ayrıntılar eklemek (ayrıca novelize). Romanlaştırma. Roman haline getirmek. Romanlaştırmak.

İngilizce Novel Türkçe anlamı, Novel eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Novel ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Alternative : Çare. Şık. Yerine geçebilen. Almaşık. Seçimli. Alternatif. Öteki. Seçenek. Varyant.

Calico : Amerikan. Karışık. Pamuklu. Patiska. Basma. Pamuklu bez. Benekli. Patiskadan yapılmış. Basmadan yapılmış.

Romany : Çingene. Çingenece. Çingeneler. Romanca.

Bastard : Piç. Herif. Bayağı. Hıyar. Fırlama. Sahte. Yasa dışı. Teres. Alçak herif. Adam.

Narratives : Rivayet. Hikaye. Hikaye anlatma.

Bughouses : Akılsız. Akıl hastanesi. Tımarhane. Delice.

Different : Özge. Ayrı. Başka. Farklı. Başka türlü. Çeşitli. Diğer. Muhtelif. Ayrışık.

 

Bughouse : Tımarhane. Akıl hastanesi. Akılsız. Delice.

Far out : Şirin. Değişik ve tatlı. Acayip ama hoş. Kusursuz. Gurbette. Olağanüstü. Bilgili. Nefis. Uzaklarda.

Atypical : Atipik. Atipikal. Düzensiz, değişik, değişken, tipik olmayan, herhangi bir grup içerisinde değerlendirilemeyen. Başka. Tipik olmayan.

Novel synonyms : roman fleuve, mystery novel, cranked, firsthand, distinctive, fiction, bloody, unabridged, individual, characteristic, sole, new, narration, freshly, novelette, aberrated, dissimilar, dime novel, nonsuch, uncommon, romanies, fable, gestes, crackbrained, narrations, crankier, originals, extraordinary, awfully, nonhomogeneous, hotter, green, gypsy.

Novel zıt anlamlı kelimeler, Novel kelime anlamı

Unoriginal : Olağan. Sıradan. Bayağı. Başlangıçta olmayan. Basit. Sade. Sahte. Orijinal olmayan.

Old : Büyük. Köhne. Yaşlı. Önceki. Deneyimli. Kart. Eski zamanlar. Eski. ...yaşında. Pişkin.

Novel ingilizce tanımı, definition of Novel

Novel kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Surprising. A novelty. Hence, out of the ordinary course. That which is new or unusual. Strange. Of recent origin or introduction. Not ancient. Unusual. New.