Different türkçesi Different nedir

Different ile ilgili cümleler

English: "Did Jesus walk over water and then turn it into wine?" "No, that's a different story!"
Turkish: "İsa su üzerinde mi yürüdü ve onu şaraba mı dönüştürdü?" "Hayır bu başka bir konu!"

English: A man and a woman are people of different genders.
Turkish: Bir erkek ve bir kadın, farklı cinsiyetlerin insanlarıdır.

English: A spanish tortilla is different from a Mexican one.
Turkish: Bir İspanyol ekmeği Meksika ekmeğinden farklıdır.

English: According to the Oxford English Dictionary, the word 'set' has 430 different meanings or senses.
Turkish: Oxford İngilizce sözlüğüne göre 'set' kelimesinin 430 farklı anlamı ya da manası var.

English: A more experienced lawyer would have dealt with the case in a different way.
Turkish: Daha deneyimli bir avukat, dava ile farklı bir şekilde ilgilenirdi.

Different ingilizcede ne demek, Different nerede nasıl kullanılır?

Different camera set ups : Güç bir bölümün çevrilmesinde işi sağlama bağlamak amacıyla, bu bölümün akla gelebilecek bütün değişik açılardan saptanması. Açılama. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Different disk : Farklı disket.

 

Different first page : Farklı ilk sayfa.

Different from : -den farklı.

Different league : Farklı beceri. Değişik uzmanlık seviyesi. Farklı uzmanlık.

Different strokes for different folks : Dünya farklılıklarla döner. Farklı insanların farklı tercihleri vardır. Zevkler ve renkler tartışılmaz.

Different name : Farklı isim.

Go to a different folder : Farklı bir klasöre git.

Different opinion : Çatışan fikirler. Farklı görüşler. Farklı düşünceler. Benzeşmeyen düşünceler.

Different odd and even pages : Farklı tek ve çift sayfalar.

İngilizce Different Türkçe anlamı, Different eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Different ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Discontinuous : Kesikli. Kesintili. Süreksiz. Kesik. Devamsız. Aralıklı. Fasılalı.

Diametrical : Çap yönünde. Çap ile ilgili. Zıt. Tamamen karşıt. Çapa ait. Çapla ilgili. Çapsal. Kutra ait.

Medleys : Potpuri. Çeşni. Karmakarışık şey. Karışık. Florida eyaletinde yerleşim yeri. Karışık şeyler. Oturtma. Karışım.

Nonhomogeneous : Aynı olmayan. Tekdüze olmayan. Homojen olmayan. Biryapımlı olmayan. Heterojen.

Altered : Değişmiş. Bozulmuş. Değiştirilmiş.

Dissociated : Ayrışmak. Ayırmak. Çözüşük. Ayrışmış. Ayrı olarak düşünmek. Ayrıştırmak. Birbirinden ayrılmak.

Multifarious : Türlü. Türlü türlü. Çeşit çeşit. Müteaddit. Çok çeşitli.

Varied : Değişken. Değiştirilmiş. Türlü. Türlü türlü.

Incompatible : Bağdaşmaz. Geçimsiz. Bağdaşmayan. Çelişken. İmtizaçsız. Uyumsuz. Birbirine zıt. Uyuşmaz. Uyuşmayan.

Disjoint : Ek yerlerinden ayırmak. Birleştiği yerden ayırmak. Parçalarına ayırmak. Sökmek. Eklem yerinden ayırmak. Dağıtmak. Parçalamak. Ayırmak. Yerinden çıkarmak.

 

Different synonyms : alternative, diametric, antithetic, apart from, elses, newing, difference, various, isolating, novel, opposite, antithetical, forth, aliening, several, misc, any more, otherwise, severals, a far cry, the other, varietal, divers, dissimilar, barring, mixed, composite, miscellaneous, calico, excepting, disjunct, unlike, distinguishable.

Different zıt anlamlı kelimeler, Different kelime anlamı

Like : Sempati duymak. Beğenmek. Benzer. Bağ.gibi. Olası. İstemek. Sevmek. Hoşuna gitmek. Hoşlanmak. Gibi.

Same : Benzer. Tıpkı. Sataktaki istem ve eğilime uygun bir düzeyde malın değişim ve akışımını sağlama. Aynı şey. Aynı şekilde. Aynısı. Farketmez. Özdeş. Farksız.

Compatible : Uyum içinde. Uyuşur. Bağdaşabilir. Kabili telif. Bağdaşır. Geçimli. Birarada olabilir. Uyuşabilir. Bağdaşım sağlayabilecek nitelikte. Uyumlu.

Different antonyms : similar, unvaried, sameness.

Different ingilizce tanımı, definition of Different

Different kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Distinct. Other. Not the same. Separate.