Alternative türkçesi Alternative nedir
- Seçenek.
- Öteki.
- İki şıktan biri.
- Değişik.
- Seçimli.
- Şık.
- Diğer.
- Çare.
- Varyant.
- Alternatif.
- Öbür.
- Yerine geçebilen.
- Almaşık.
- Başka.
Alternative ile ilgili cümleler
English: As a general rule, it's simple to criticize, but difficult to produce alternative suggestions.
Turkish: Genel bir kural olarak, eleştirmek kolaydır ama alternatif öneri üretmek zordur.
English: An alternative is possible.
Turkish: Başka türlü de olabilir.
English: Bear in mind that, under such circumstances, we have no alternative but to find another buyer.
Turkish: Aklınızda bulunsun, bu koşullar altında başka bir alıcı bulmaktan başka alternatifimiz yok.
English: Choose alternative questions.
Turkish: Alternatif soruları seçin.
English: Could you suggest an alternative date?
Turkish: Alternatif bir tarih önerir misiniz?
Alternative ingilizcede ne demek, Alternative nerede nasıl kullanılır?
Alternative accommodation : Yaşanacak başka yer. Alternatif konaklama. Kalmak için başka yer.
Alternative cemetery : Alternatif mezarlık. Değişik defin şartları sunan mezarlık.
Alternative collating sequence : Diğer birleştirme sırası.
Alternative cost : Çeşitli seçenekler arasında bir tanesini seçmekle, vazgeçilen diğer seçenekler nedeniyle uğranılan kayıplar. bir aramalını veya üretim faktörünü, bir malın ya da hizmetin üretiminde kullanabilmek için vazgeçilen başka bir mal veya hizmetin üretim değeri, diğer bir deyişle bir malın diğer mal cinsinden marjinal maliyeti. krş. üretim olanakları eğrisi, iktisadi seçim, kıtlık, göreli fiyat. Fırsat maliyeti. Değişik tümdeğer. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Alternatif maliyet. Geçerli koşullar dışında gerçekleşen mal değeri. yapım kurallarının ya da ham madde değerlerinin değiştirilmesi yoluyla bulunan tümdeğer.
Alternative current : Alternatif akım. Dalgalı akım. Alternatif akın.
Alternative grazing : Nöbetleşe otlatma. Alternatif otlatma.
Alternative debit : Alternatif borç. İçinden sadece biri yerine getirilmek üzere birçok ödeme konusunu kapsayan ve yapılacak uygulamalarda aradaki anlaşmaya göre seçme hakkının alacaklısı, borçlusu ya da üçüncü kişiye verilmesini olumlu kılabilen borç.
Alternative hypothesis : Savlı hipotez. Yerinegeçer varsayımlar. Karşıt hipotez. Alternatif hipotez. Boş hipotezde ifade edilenden farklı bir açıdan hareket edilerek oluşturulan hipotez. Değişik varsayımlar.
Alternative energy source : Standart kaynaklardan farklı olan enerji kaynakları (güneş, hidroelektrik, vs. gibi). Alternatif enerji kaynağı.
Alternative interfaces : Alternatif arabirimler.
İngilizce Alternative Türkçe anlamı, Alternative eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Alternative ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
But : Sadece. Halbuki. İtiraz. Hiç olmazsa. -den başka. Hariç. Ki. Gel gör ki. Ancak.
Chipper : Tarakçı. Neşeli. Kuş gibi cıvıldamak. Cıvıltılı sesler çıkarmak. Canlı. Yüzey pürüzlendirici. Gevezelik etmek. Çene çalmak. Şevkli.
Alternant : Değişken.
Apart : Ayrılmış. Parçalar halinde. Ayrı bir yere. Ayrı olarak. Bir tarafa. Bir yanda. Birbirinden ayrı. Uzağa. Ayrı.
Egress : Tutulmanın sonu (astronomi terimi). Gidiş. Çıkış izni. Çıkmak. Dışarı çıkma. Ağ çıkışı. Belirmek. Çıkma. Belirme.
Dandies : Çıtkırıldım tip. Filika. Hanım evladı. Kusursuz şey. En iyi nitelikte. Gösteriş düşkünü. Telli bebek. Yole. Yetkin kimse. Züppe.
Choice : Üstün. Seçilmiş kişi veya şey. Seçkin. Çekim. Kaliteli. Bk. yeğlenme değergesi. Seçme hakkı. İktisadi karar biriminin kısıt altında yaptığı tercih. Bir soru çizinliği ya da ölçekte bir soru ya da sınarı izleyen ve verilebilecek olanaklı yanıtları gösteren almaşıklardan her biri.
Nonhomogeneous : Tekdüze olmayan. Homojen olmayan. Aynı olmayan. Biryapımlı olmayan. Heterojen.
Antidote : Antidot. İlaç. Bir zehrin etkisini ortadan kaldıran veya nötralleştiren madde, antidot. Panzehir. Herhangi bir zehir veya ilacın zararlı etkisini engelleyen veya ortadan kaldıran madde, panzehir. Karşıtağı. Deva.
Obverse : Yüz (para, madolyon vb). (para) ön yüz. Yüzü dönük. Ters önerme. Meselenin öbür yanı. Yüz. Ön yüzü (para veya madalyon). Yüz tarafı.
Alternative synonyms : hobson's choice, possible action, impossible action, newing, fallbacks, classy, selective, remaining, miscellaneous, correctives, selections, another, diversified, option, versions, excepting, egresses, expediency, thats, curative, dandiest, apart from, alternating, elective, antidotes, the other, new, dandier, chics, diverse, distinct, alternatives, impossibility.
Alternative zıt anlamlı kelimeler, Alternative kelime anlamı
Primary : Birinci. sentetik olarak sentezlenmiş kısa, tek iplikli nükleotit dizisi. En önemli. Birinci. İlk. Temel. Baş. Birincil. Çifyıldızlarda büyük olan yıldız. Bilgisayar, biyoloji, uzay, kimya alanlarında kullanılır. Ana renk.
Conjunctive : Bağlayıcı. Bitişik. Bitiştirici yargı. Birleştiren. Birleşik. Bağlaç görevi yapan. Bağlaç görevi gören kip. Bağlayan. Bitiştiren.
Alternative ingilizce tanımı, definition of Alternative
Alternative kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : An offer of two things, one of which may be chosen, but not both. A choice between two things, so that if one is taken, the other must be left. Offering a choice of two things.
Bu kısımda Alternative kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Alternative ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Alternative anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Alternative ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.