Osseous porphyria türkçesi Osseous porphyria nedir

  • Kemik porfirisi.
  • Veterinerlik alanında kullanılır.
  • Porfirinin metabolizmasında meydana gelen bozukluk nedeniyle, kemiklerin hemoglobin kökenli, kırmızımtırak renkli bir pigment olan porfirinli kırmızımtırak kahverengine veya esmer renge boyanması.

Osseous porphyria ingilizcede ne demek, Osseous porphyria nerede nasıl kullanılır?

Osseous : Kemiksel. Kemik. Kemikle ilgili. İskeleti olan. Kemik hidatit kistleri. Kemiksi. Kemik gibi. Echinococcus granulosus larvasının kemikte oluşması kemikte aşınma, taşkın gelişimle belirgin hastalık. Kemikli.

Porphyria : Hem üretimi için gerekli bir veya daha çok enzimin eksikliği sonucu porfirin veya porfirin öncüllerinin dokular ve deride birikimi, dışkı ve/veya idrarla fazla miktarda atılımıyla sonuçlanan kalıtsal hastalık. Porfiri.

Osseous fibrous dyplasia : At, köpek ve kedilerde, bir veya daha fazla kemiğin korteksinin incelmesi ve kemik iliğinin kemik parçaları içeren fibröz bağ dokuyla doldurulmasıyla belirgin, kemik gelişim bozukluğu. Kemiğin fibröz displazisi.

Osseous labyrint : Kemik labirenti. İç kulakta zar labirentinin çevresinde bulunan ve sıvı ile dolu olan boşluk.

Osseously : Kemiksi bir biçimde. Kemiğe benzer biçimde. Kemiğe benzer şekilde.

Bovine erythropoietic porphyria : Eritropoetik protoporfiri. Sığırların eritropoetik protoporfirisi.

 

İngilizce Osseous porphyria Türkçe anlamı, Osseous porphyria eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Osseous porphyria ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

A band : A bandı. Çizgili kas teli ışık mikroskobunda incelendiğinde görülen, kalın flamentlerle aralarına giren ince flamentlerin uçlarını içeren ve ışığı iki kez kıran koyu renkli bantlar, anizotrop bant, anizotropik bant.

Abdominal palpation : Avuç içi, parmak veya yumrukla çok hafif basınç uygulayarak karın bölgesindeki değişikliklerin niteliğini anlamak için yapılan muayene, abdominal palpasyon. Karın bölgesinin elle muayenesi. Abdominal palpasyon.

Abattoir : Mezbaha. Hayvanların etleri için kesildikleri yerler, hlk. ekdi. Salhane. Kesimevi.

Abdominal pain : Karın ağrısı. Göğüs ve leğen arası bölgede biçimlenen, klinik belirtileri hayvan türlerine göre değişebilen ağrı, abdominal ağrı. Abdominal ağrı.

A c syndrom : A-c sendromu. Arnold-chiari yapılış bozukluğu.

Abdominal distention : Abdominal gerginlik. Karın duvarının gergin olması, abdominal gerginlik. Karın gerginliği.

A clay : Beyaz kil. Sindirim kanalındaki zehirleri ve vitaminleri yüzeyde tutarak emilimlerini önleyen ve bağırsak duvarını kaplayarak koruyucu bir tabaka oluşturan doğal alüminyum silikat bileşiği, kaolin.

A amplitude mod : Ultrasonografide gönderilen ses dalgasının yayılımı doğrultusunda, farklı yüzeylerden yansıyan ses dalgalarının, yansımanın şiddetine göre çizgisel bir grafik olarak gösterilmesi. özellikle gözde biyometrik ölçümlerde kullanılır. A-mod görüntü.

Abaxial : Eksendışı. Eksenden uzak, eksen dışı. Aks kemiği dışında. Eksenden uzakta bulunan (biyoloji terimi). Eksenden uzak. Abaksiyal. Eksen dışı.

Abdominal fat necrosis : Karın içi yağ nekrozu. Karın yağı nekrozu.

Osseous porphyria synonyms : abdomen, abamectin, a crochordon, a dna, a c deformity, abdominal ovariectomy.