Overflowed türkçesi Overflowed nedir

Overflowed ile ilgili cümleler

English: After the heavy rains, the river overflowed its banks.
Turkish: Sağanak yağışlardan sonra nehir yatağından taştı.

English: The river overflowed its banks and flooded the fields around it.
Turkish: Nehir kendi kıyılarını aştı ve çevresindeki alanları sel bastı.

Overflowed ingilizcede ne demek, Overflowed nerede nasıl kullanılır?

Overflow area : Taşma alanı.

Overflow check : Taşma denetimi. Taşma gözetimi.

Overflow error : Sonucun geçici bellekten daha yüksek olduğundan dolayı hataya neden olan matematiksel işlem. Taşma hatası.

Overflow handling : Taşma göstergesi. Taşma denetimi.

Overflow indicator : Taşma göstergeci. Taşma göstericisi. Taşma göstergesi.

Radiator overflow pipe : Radyatör taşma borusu. Motor soğutma suyunun ısı sonucu genleşme ve buharlaşmasıyla taşan bölümün soğutmaçtan dışarı atılmasını sağlayan boru. Soğutmaç taşma borusu.

Overflows : Taşkın. Dışına taşmak. Azıtmak. Dolup taşmak. Taşma. Coşmak. Azmak. Su basmak. Taşmak.

Overflow traffic : Taşan trafik.

Characteristic overflow : Karakteristik taşması.

Overflow : Azıtmak. Azmak. -in dışına taşmak. Taşma. Bir aritmetik işlem sonucunda, ayrılan yere sığmayacak büyüklükte bir sayının bulunması. Coşmak. Bilgisayar, bilişim alanlarında kullanılır. Su basmak. Sığamamak. Oluk.

 

İngilizce Overflowed Türkçe anlamı, Overflowed eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Overflowed ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Inundating : Gark etmek. Sel basmak. Garketmek. Boğmak.

Effervesce : Gaz kabarcıkları çıkarmak. Köpürmek. Kabarmak. Dolduruşa gelmek. Köpüklenmek. Galeyana gelmek. Kaynamak. Neşelenmek.

Enthuses : Çok ilgi göstermek. Gayrete gelmek. Bayılmak. Şevk vermek. Hayran kalmak. Ballandıra ballandıra anlatmak. Azmettirmek. Coşturmak. Hayran bırakmak.

Go too far : Fazla olmak. Aşırıya kaçmak. Cıvıtmak. Haddini bilmemek. Kadar ileri gitmek. Çok olmak. Çok ileri gitmek. Haddini aşmak. İleri gitmek.

Overflow : Taşkın. Dışına taşırmak. Oluk. Akmak.

Getting over : Atlatmak. İletmek. Başa çıkmak. Üstesinden gelmek. Geçirmek (hastalık). Hazmetmek.

Become furious : Hırs yapmak. Hırslanmak.

Boil up : Fıkır fıkır kaynamak. Fokurdamak. Kızışmak. Fokur fokur kaynamak. Tehlikeli bir boyuta ulaşmak.

Go astray : Ters yola sapmak. Kötü yola düşmek. Kaybolmak. Doğru yoldan sapmak. Kötü yola sürüklenmek. Doğru yoldan çıkmak. Yoldan çıkmak. Hata yapmak (hesap vb.). Şaşmak.

Overflowed synonyms : be in flood, rioted, spill, effuses, effuse, swarm with, swarm, deluged, flow, seethed, become unmanageable, get rough, festers, inundate, run, loses, boil over, stream, swarms, inundates, riot, swarmed, run out, swarming, enthuse, gushed, get inflamed, exuberate, marsh, effervesces, get out of hand, geyser, flows.