Parallaxes türkçesi Parallaxes nedir

Parallaxes ingilizcede ne demek, Parallaxes nerede nasıl kullanılır?

Absolute parallax : Başka yıldızlarla bağlantı kurmadan üçgenölçümsel olarak belirlenen ıraklık açısı. Salt ıraklık açısı.

Angle of parallax : Yakınsama açısı. Toplama açısı. Paralaks açısı.

Annual parallax : Yıllık paralaks. Bir gökcisminden, bir yıldızdan bakıldığında yer ile güneş doğrultuları arasında kalan açının saniye biriminde değeri. Yıllık ıraklık açısı.

Diurnal parallax : Güneş dizgesine ilişkin her hangi bir gökcisminden yer'in merkezine ve yeryüzündeki bir gözlemciye bakan iki doğrultu arasındaki açı. Günlük ıraklık açısı. Günlük paralaks.

Dynamic parallax : Dinamik paralaks. Devingen ıraklık açısı.

Parallel : Paralel olarak koymak. Her iki yarımyuvarda eşleğe koşut olarak, geçtikleri düşünülen ve çevre uzunlukları giderek kısalıp, eksenucunda noktaya dönüşen çemberlerden her biri. Örnek. Alıcı ile alıcı yönetmeni ve yardımcısının yüksek görüş noktasında çalışabilmelerini sağlamak için yapılmış ayaklı, dört köşe, yüksekçe kürsü. Okşar. Koşut çemberi. Seki. Benzer. Paralel daire. Bir düzlemde kesişmeden ilerleyen, iki ya da daha çok sayıdaki doğruların ya da ışınların özelliği.

 

Parallax : Bir cismin görünür konumunun gözlem yerine göre değişmesi. Kaçıklık. Paralaks. Iraklık açısı. Fizik, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. İki ayrı noktadan, uzaktaki bir konuya yönelmiş doğrular arasındaki açı. dolayısıyla, bir alıcının bakacı ile merceğinin verdiği görüntüler arasındaki açı. Kaçkınlık.

Moving cluster parallax : Bir yıldız kümesinin toplu devinmesinden elde edilen ıraklık açısı. Akıntı ıraklık açısı.

Relative trigonometric parallax : Bir yıldızın belli bir yıldız topluluğuna göre ölçülen ıraklık açısı. Bağıl ıraklık açısı.

Horizontal parallax : Yer ötesindeki bir gökcisminden yeryuvarlağına çizilen teğet ile bu gökcismini yer merkezine birleştiren doğru arasındaki açı. Gözerimi ıraklık açısı. Ufuk paralaksı.

İngilizce Parallaxes Türkçe anlamı, Parallaxes eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Parallaxes ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Eccentricity : Yabansılık. Dışmerkezlilik. Dışmerkezlik. Bir cismin kütle özeğinin cismin dönme ekseni dışına düşmesi. Antikalık. Eksantriklik. Ayrıksılık. Tuhaflık. Özekdışılık.

Spleen : Hüzün. Huysuzluk. Asabiyet. Garaz. Terslik. Dalak. Omurgalı hayvanlarda lenfositlerin farklılaştığı ve alyuvarların parçalandığı, kan damarlarının bol olduğu lenfoid organlardan biri. Kin.

Diurnal parallax : Günlük ıraklık açısı. Günlük paralaks. Güneş dizgesine ilişkin her hangi bir gökcisminden yer'in merkezine ve yeryüzündeki bir gözlemciye bakan iki doğrultu arasındaki açı.

 

Annual parallax : Yıllık ıraklık açısı. Bir gökcisminden, bir yıldızdan bakıldığında yer ile güneş doğrultuları arasında kalan açının saniye biriminde değeri. Yıllık paralaks.

Spleens : Hınç. Garaz. Dalak. Kin. Hüzün. Karasevda. Terslik. Asabiyet. Titiz.

Mismatch : Dna duplikasyonu sırasında tamamlayıcı olmayan baz çiftlerinin meydana gelmesi şeklindeki hatalar. Yanlış eşleştirme. Uyumsuzluk. Uyumsuz olmak. Uygunsuzluk. Yanlış kopya olayı. Birbirine uymamak. Uymama. Birbirine uymama.

Feyness : Üşütüklük. Ölümün eşiğinde olma durumu. Kafası karışık olma. Kaprislilik.

Lunacies : Divanelik. Çılgınlık. Ahmaklık. Akil hastalığı. Delilik. Cinnet. Akıl hastalığı.

Parallax : Bir cismin görünür konumunun gözlem yerine göre değişmesi. Fizik, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Kaçkınlık. İki ayrı noktadan, uzaktaki bir konuya yönelmiş doğrular arasındaki açı. dolayısıyla, bir alıcının bakacı ile merceğinin verdiği görüntüler arasındaki açı.

Lunacy : Akil hastalığı. Ahmaklık. Divanelik. Cinnet. Çılgınlık. Akıl hastalığı. Delilik.

Parallaxes synonyms : optical phenomenon, heliocentric parallax, geocentric parallax, brain sickness, looniness, craziness, dottiness.