Patterns türkçesi Patterns nedir

Patterns ile ilgili cümleler

English: The tourists scare away the animals and disrupt their natural activity patterns.
Turkish: Turistler hayvanları korkuturlar ve onların doğal aktivite yapılarını bozarlar.

English: Those who intended to stay quickly adopted the island speech patterns, while those who did not, did not.
Turkish: Niyetli olmayanlar uyum sağlamazken, kalmaya niyetli olanlar adanın konuşma yapılarına çabucak uyum sağladılar.

English: These patterns are identical.
Turkish: Bu modeller özdeş.

English: I can see some intricate patterns in the picture.
Turkish: Ben resimde bazı karmaşık desenler görebiliyorum.

English: In Copernicus' time most astronomers believed the theory the Greek astronomer Ptolomy had developed more than 1,000 years earlier. Ptolomy said the Earth was the center of the universe and was motionless. He believed all other heavenly bodies moved in complicated patterns around the Earth.
Turkish: Kopernik zamanında bir çok gök bilimci,1000 yıldan daha fazla süre önce Yunanlı gök bilimci Batlamyus tarafından geliştirilen teoriye inanıyordu. Batlamyus'a göre Dünya evrenin merkeziydi ve hareketsizdi. Batlamyus, diğer bütün gök cisimlerinin Dünya etrafında karmaşık bir düzende hareket ettiğine inanıyordu.

 

Patterns ingilizcede ne demek, Patterns nerede nasıl kullanılır?

Behavior patterns : Davranış halleri. Davranma şekilleri. Devamlı davranış yolları. Davranış biçimi. Davranış biçimleri.

Floor patterns : Çizgi. Zemin deseni. Erkek dansçının yer değiştirmesine yarayan çizgi.

Hardness patterns : Sertlik dağılım eğrileri.

Thinking patterns : Düşünme modelleri. Bir kimsenin işler hakkında düşünme tarzı. Beyin ameliyatı. Düşünme şekli.

Pattern analysis : Doku analizi. Yapı analizi.

Pattern recognition : Bir görüntüde yer alan anlamlı biçimlerin özdevimli biçimde çözümlenerek tanınmasıyla ilgili araç, gereç, yöntem ve teknikleri geliştirmeyi amaçlayan çalışma alanı. Patern tanıma. Örüntü tanıma. Şekil tanıma.

Pattern generator : Biçim üreteci. Örüntü üreteci. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Televizyon dizgelerini denetlemek, özel etkiler sağlamak amacıyla, testere dişi ya da dördül biçimde yalınç geometrik dalgalar oluşturan üreteç.

Pattern background : Örüntü artalanı. Desen artalanı.

Pattern book : Katalog. Model kitabı. Numune defteri. Model defteri.

Pattern matching : Örüntü eşleme.

İngilizce Patterns Türkçe anlamı, Patterns eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Patterns ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Epitome : Özetkitap. Simge. Öz. Özet. Misal. İdeal. Uzun bir kitabın, özü yitirilmeden kısaltılmış ya da özetlenmiş biçimi. Somut örnek.

Essayed : Kalkışmak. Yapmaya kalkışma. Tecrübe. Tahrir. Denemek. Yapmaya kalkışmak. Tecrübe etmek. Deneme. Rapor.

 

Exemplars : Nüsha. Simge. Kopya. Sembol. Timsal. Misal. Suret.

Exempla : Ahlaki bir noktaya işaret etmek üzere anlatılan kısa hikaye. Kopyalar. Suretler. Seçmeler. Örnekler.

Cake : Parça. Kabuk bağlamak. Pasta. Katılaşmak. Kabuklaşmak. Kek. Küspe. Tane veya tohumların, etin veya balığın yağını veya diğer sıvılarını çıkarmak için mekanik sıkılmalarıyla elde edilen ve hayvan beslemede protein kaynağı olarak kullanılan yan ürün.

Norm : Standart. Bir bireyin ırasını, davranışını ya da bir toplumun biçimini, işlevini yargılamada baş vurulan ölçü. Ölçü. Bireyler arası ilişkileri ya da bir gidişi yöneten, yaptırıma bağlanmış davranış kuralları. Kural. Eğitim, sosyoloji alanlarında kullanılır. Norm.

Symbolism : Simgelerle ifade etme (ruh hali). Sembollerle ifade. Sembolizm. Simgecilik. İnsan usunun ancak simgeleri bildiğini ileri süren felsefe öğretisi. ruh çözümlemesi kuramına göre, baskı altında tutulan bir düşüncenin, bir isteğin, olumsuz bir yaşantıyla ilgili bir anının anlaşılmasın da simgelerden yararlanma. Realizmi reddeden ve sembolik imajlar kullanarak soyut fikir ve düşünceleri ifade etmeye çalışan 19'uncu yüzyıl sonlarında edebiyat ve sanat akımı. Formülize etme.

Slavery : Başlıca toplumsal sınıfları beylerle kölelerden oluşan, kölelerin toplumdaki baş üretim gücü olduğu toplumsal-ekonomik düzen. Esir tutma. Halayıklık. Bazı bireylerin diğerlerinin üzerinde mülkiyet hakkına sahip olduğu bir tür toplumsal katmanlaşma biçimi. İktisat, sosyoloji alanlarında kullanılır. Esaret. Ağır iş. Kölelik düzeni. Kölelik. Esirlik.

Models : Manken.

Dummy : Kitapsı. Taklit. Sahte şey. Vücut çalımı. Isırma emziği. Bir oyuncunun, önüne çıkan karşı takım oyuncusunu kıvrak vücut devinimleriyle geçip topla birlikte ondan uzaklaşması. Trafik ışıkları. Yapma şey. Yalancı meme (argo terim). Kukla.

Patterns synonyms : biologism, perceptual experience, systematism, occult arts, papism, ornamentalism, sales sample, popery, one upmanship, stencil, symbolisation, occult, exemplification, calisthenics, paragoning, fashion model, ensamples, stencils, archetypal, exemplar, matrice, careerism, grid, formula, examples, pattern, paragons, dampness, essay, percept, lynch law, gestalt, mannequin.

Patterns zıt anlamlı kelimeler, Patterns kelime anlamı

Inactivity : Tembellik. Avarelik. Durgunluk. Tesirsizlik. Hareketsizlik. Üşengeçlik. Etkisizlik.

Plain : Düz ya da azıcık eğimli, az çok kalın taşınmış toprak ve lığlarla örtülü, akarsularla parçalanmamış, daha yüksek yer biçimleriyle çevrelenmiş ve oluşum kökenleriyle ayrımlı türleri bulunan ana yer biçimlerinden biri. (sürekli) şikayet etmek. Yalın bir dille. Sadelik. Açıklık. Yalın. Düzlük. Süssüz. Sade bir biçimde.