Percentile rank türkçesi Percentile rank nedir

  • Sınıflama yüzdesi.
  • Yüzdelik sırası.
  • Belli bir sıraya uygun düşen puana eşit ya da o puandan daha aşağıda bulunmak üzere bir dağılım içinde yer alan puanların yüzdesi.
  • Eğitim alanında kullanılır.

Percentile rank ingilizcede ne demek, Percentile rank nerede nasıl kullanılır?

Percentile : Bir sıklık dağılımında belli bir yüzdeliğin altında kalan denek kümesinin yüzdesi. Yüzde. Kan basıncı, ağırlık, boy gibi sürekli değerleri olan bir veri dizisinin 100 eşit parçaya bölünmesinden oluşan kümeler, persentil. Persentil. Yüzdebirlik. Yüzdelik. Yüzde bir. Persantil. Yüzde birlik. Yüzdelik dilim.

Rank : Aşama. Derecelendirme yapmak. Yer almak. Gruptan biri sayılmak. Sıralama. Dizi. Saf. Sıraca. Rütbelendirmek. Parametrik olmayan testlerde kullanılan bir işlem olup yalın bir dizideki n verinin küçükten büyüğe doğru dizilmesi ve en küçük verinin sıra numarasının 1 ve en büyük verinin sıra numarasının ise n olacak biçimde tüm verilere sıra numaralarının verilmesi işlemi.

Percentile method : Yüzdelik yöntem.

Percentile norm : Yüzdelik düzgü. Bir testten elde edilen ham puanın, düzgüsel kümeye göre yüzdelik değeri.

Percentiles : Yüzdebirlikler.

Academic rank : Üniversite öğretim kadrosundaki elemanların düzeyi.

 

İngilizce Percentile rank Türkçe anlamı, Percentile rank eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Percentile rank ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Achievement tests : Bir öğrencinin ya da bir öğrenci topluluğunun belli bir konuda, genellikle belirli bir öğretim sonunda elde ettiği bilgi, beceri ve anlayışı ölçen testler. Başarı testleri. Başarı testi.

Ability group : Öğrencilerin, sınıf ya da yaş durumlarına bakılmaksızın, özellikle anlatım ve beceri derslerinde, öğrenmeye hazır oluş ya da başarıları yönünden oluşturdukları tek tür ve kısa süreli çalışma kümesi. Düzey kümesi.

A priori knowledge : A priyori bilgi. Gözlem ve deney dışında anlıksal çıkarsama yolu ile edinilen bilgi. doğuştan var olan bilgi. deney öncesi bilgi. Önsel bilgi.

Abulia : İstem yitimi. İstenç yitimi. Abuli. Kayıtsızlık. İrade kaybı. Abulya. İrade gücünün kaybolmasıyla tanımlanan sinir hastalığı. İrade yitimi. Karar verme, dikkat, devinme gibi zihin ve beden etkinliğiyle ilişkili işleri yapamamak biçiminde kendini gösteren ve sinir yorgunluğu sonucu ortaya çıkan durum.

Accustoming : Bir hayvana şu ya da bu amaçla birtakım alışkanlıklar ve beceriler kazandırma işi. Alıştırmak. Ülfet. Ünsiyet. Yetiştirim.

Abstract reasoning : Somut veriler yerine, simge ya da genellemelerden yararlanarak sonuçlara varma işlemi. Soyut akıl yürütme. Soyut usavurma.

Academic year : Öğretim yılı. İlk, orta ve yüksek okullar ile üniversitelerde öğretimin başladığı ve sona erdiği gün arasında geçen süre. Eğitim öğretim yılı. Akademik yıl. Ders yılı.

 

Academic preparation : Akademik hazırlık. Belli bir bilim ya da meslek dalında çalışmak için gerekli öğrenimi tamamlamış olma. yüksek öğretimin herhangi bir dalında öğrenim yapmak için gereken ön hazırlık.

Active school : Etkin okul. Eğitim ve öğretim etkinliklerinin planlanması, uygulanması ve değerlendirilmesi konularında öğrencilere geniş çapta katılma olanağı sağlayan okul. program, yöntem ve insan ilişkileri bakımından işe ve etkinliğe önem veren okul.

Abstract intelligence : Soyut zeka. Düşünme ve yeni durumlara uyma konularında soyut kavramlar ile simgelerden başarılı biçimde yararlanma yeteneği.

Percentile rank synonyms : academic intelligence, achievement age, abnormal child, academy of economic and commercial sciences, achromatopsia, academy.