Physical anthropology türkçesi Physical anthropology nedir

  • Fiziksel antropoloji.
  • Fiziksel insanbilim.
  • Sosyoloji alanında kullanılır.
  • Kalıtımı, ırkları ve insan kökeninin tarihini inceleyen ve araştıran insanbilimsel dal.
  • İnsanın örgensel oluşum ve evrimini, örgensel yapı ile doğal toplumsal çevre arasındaki ilişkileri ve ırklar arasındaki ayrımları inceleyen insanbilim dalı.
  • Doğal insanbilim.

Physical anthropology ingilizcede ne demek, Physical anthropology nerede nasıl kullanılır?

Physical : Mevcut. Maddesel. Bedensel. Somut. Bedeni. Fiziki. Maddi. Muayene. Fiziksel.

Anthropology : İnsanın kökenini, biyolojik yapısını, kültürel özelliklerini ve toplumsal davranışlarını kendine özgü yöntemlerle inceleyen bilim. İnsanın fiziksel yapısıyla kültürel yaratısını tüm özellik ve sorunlarıyla birlikte inceleyen bilim. bk. kültürel insanbilim, toplumsal insanbilim, uygulamalı insanbilim, insanbilimsel toplumbilim, krş. budunbilim, halkbilim, halkbilgisi. İnsanın kökenini, biyolojik yapısını, gövdesel özelliklerini, kültürlerini, toplumsal davranışlarını vb. konu edinen ve bunları kendine özgü yöntemleriyle inceleyen bilim. a. bk. budunbilim, fiziksel insanbilim, kültürel insanbilim, toplumsal insanbilim. Toplumsal ekin içinde insanın oluşum ve evrimini inceleyen toplumbilim dalı. İnsan tarihi ilmi. İnsanın kökenini, evrimini, dirimbilimsel özelliklerini, toplumsal ve ekinsel yönlerini inceleyen bilim dalı. Anthropoloji. Eğitim, sosyoloji alanlarında kullanılır. Antropolog. Beşeriyet.

 

Physical adsorption : Fiziksel tutunma. Fiziksel adsorpsiyon. Fiziksel yüzerme. Fiziksel soğurma. Görece yoğun evrenin yüzeyinde, yoğunluğu daha az olan evrenin atom, yükün ya da moleküllerinin yöneltme, ucaylanma, dağılım kuvvetleri etkisiyle, kimyasal bileşme olmadan tutunması.

Physical analysis : Fiziksel analiz.

Physical analysis of feeds : Yemlerin fiziksel muayenesi. Tane yemlerin rengi, kokusu, dolgunluğu, kırık ve ezik olup olmadığı ve içinde yabancı madde bulundurması, kaba yemlerin ise bunlara ilave olarak yaprak oranı, aroma, yumuşaklık ve esneklik gibi fiziksel muayenelerle yemin kalitesinin belirlenmesi.

Physical assets : Fiziki varlıklar. Maddi varlıklar. Sabit varlıklar. Fiziksel varlıklar. Bir firmanın üretim sürecinde kullandığı bina, makine ve donanım, toprak gibi uzun ömürlü ve süreklilik gösteren varlıklar.

İngilizce Physical anthropology Türkçe anlamı, Physical anthropology eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Physical anthropology ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

All round development of individual : Bireyde tinsel niteliklerin, aktöresel arılığın ve fiziksel yetkinliğin uyumlu gelişimi. Tümsel gelişim.

Adaptive behavior : Uyumlayıcı davranış. Bireyin çevreyle uyum ilişkileri geliştirmesine yarayan ya da toplumsal düzgülere uygun düşen davranış. Adaptif davranış. Uyumcu davranış. Uyarlamacı davranış. Bireyin doğal ve toplumsal çevresinin gereklerine uyacak biçimde davranması.

 

Achievement motive : Herhangi bir amacı gerçekleştirme güdüsü. Amaç doğrultusunda engelleri ve güçlükleri aşma azim ve kararlılığı. Başarma güdüsü. Başarı güdüsü.

Abilities : Beceri. Güç. Yeterlik. Yetenekler. Kabiliyet. İktidar. Geniş anlamında, bireyin, davranışlarını düzenleyen, etkinliklerini koşullandıran ve dirimbilimsel-toplumsal olarak belirlenen özellikleri. dar anlamında, bireyi belli bir uğraşsal etkinliğe uygun kılan bir dizi ruhsal özellikleri. Yetenek.

Alienation : Yabancı emek. Yabancılaşma. Ötekileştirme. Bireyin çevre koşullarına aykırı düşmesi ya da kendisini başkasının gözüyle görmesi. Yabancılaştırma. Dengesizlik. Uzaklaşma. Aralarını açma. Belli tarihsel koşullarda insan ve toplum etkinlikleri ürünlerinin (emeğin, paranın, toplumsal ilişki sonuçlarının, insanın özelliklerinin ve yeteneklerinin) bu etkinliklerden bağımsız ve bunlara egemen ya da özlerinde olduklarından değişik biçimde kavranması.

Age grade : Yaş katmanı. Üyeleri, çoğunlukla da erkek üyeleri belli ve aşama-sırah yaş kümelerine ayrılan toplumlarda belli bir yaşa ulaşmış olan bireylerin oluşturduğu dirimbilimsel toplumsal katman.

Affection : Etkileme. Düşkünlük. Alaka. Yakınlık. Duygusal yakınlık. Sevgi. Anlık süreçlerinin dışında kalan ve insanın toplumsal kümesi içindeki davranışı üzerinde istençli denetimini ortadan kaldıran kısa süreli duygusal tepkiler (kızgınlık, korku vb.) gösterme durumu. Meyil. Şefkat.

Adjustment in marriage : Eşlerden her birinin öbürü ile birlikte uyumlu bir aile yaşamı oluşturup sürdürme yeterliği. Evlilikte uyum.

Age distribution : Yaş dağılımı. Bir popülasyondaki her bir yaş grubu içerisindeki bireylerin sayısı veya oranı. Bir toplum ya da toplumsal küme nüfusunun yaş kesimlerine göre dağılma oranları.

Age group : Yaş kümesi. Yaş grubu. Yaş öbeği. Belli bir çoğanın yaşlara göre dağılımını göstermek ve sıklıkları değer aralıkları içinde dile getirmek üzere kullanılan alt-üst yaş sının belli aralık. Üyeleri yaş ölçüsüne göre belirlenen toplumsal küme.

Physical anthropology synonyms : acculturation, agression, aesthetical ideal, agnation, aesthetic, acclimatation.